DEM Parti'den göçmenler için yeni göç dalgalarına karşı çağrı
DEM Parti'den, Ortadoğu’daki krizlerin derinleşmesiyle kitlesel göçlerin artabileceğine vurgu yapılırken, göçmenlere yönelik ayrımcılık ve sömürü politikalarının sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

DEM Parti, bölgedeki gerilimin yükselmesiyle birlikte göçmen ve mültecilerin karşı karşıya olduğu risklere dikkat çekti. Partinin Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüleri Özgül Saki ve Murad Mıhçı tarafından yapılan açıklamada, "Herkesi göçmenlerle dayanışmaya; sınırsız, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada eşit ve özgür bir yaşam için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, savaşlar, siyasi baskılar, sömürü politikaları ve ekolojik yıkımlar nedeniyle milyonlarca insanın yerinden edildiği ve ağır insani koşullarda yaşam mücadelesi verdiği belirtildi. Türkiye'de ise 5 milyondan fazla göçmenin, güvencesiz ve ayrımcı bir sistemin baskısı altında yaşadığına dikkat çekildi. Göçmen emeğinin sistematik olarak sömürüldüğü, düşük ücretlerle ve kayıtsız çalıştırmanın yaygın olduğu, iş cinayetleri ve sendikasızlaştırmanın arttığı vurgulandı. Ayrıca, ırkçılık ve nefret söylemlerinin her geçen gün daha da yaygınlaştığı ifade edildi.
Geri Gönderme Merkezlerinde yaşanan kötü muamele, keyfi sınır dışı işlemleri ve "tahdit kodları" ile uygulanan baskıların, hukuksuzluğun bir parçası haline geldiği kaydedildi. Göçmen kadınların çoklu ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı, cinsiyetçi ve ırkçı şiddete daha açık hale geldiği, LGBTİ+ göçmenlerin ise her türlü ayrımcılığa maruz bırakıldığı belirtildi. Göçmen çocukların ise eğitim hakkından mahrum kaldığı ve çocuk işçiliği ile istismarın hedefi olduğu dile getirildi.
Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi çekince ve Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması'nın, göçmenlerin temel haklardan mahrum bırakılmasına yol açtığı ifade edildi. Bu politikaların Türkiye'yi Avrupa'nın sınır bekçisi konumuna getirdiği ve göçmenleri statüsüz, güvencesiz bir hayata mahkum ettiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, Ortadoğu'da derinleşen krizlerin yeni ve büyük ölçekli göç hareketlerinin habercisi olduğu vurgulandı. İsrail'in Filistin, Lübnan ve Suriye'deki askeri müdahaleleri ile İran-İsrail arasında yaşanan çatışmaların, sivil yerleşimlerin ve altyapının hedef alınmasıyla uluslararası hukukun ihlal edildiği belirtildi. Bu saldırıların, güvenli yaşam alanlarının yok olmasıyla birlikte kitlesel göçlere yol açtığı ifade edildi. Türkiye'nin Suriye politikaları ve İsrail ile sürdürülen ticari ilişkilerin de bölgedeki insani krizi derinleştiren unsurlar arasında olduğu kaydedildi.
DEM Parti Göçmen ve Mülteci Komisyonu'nun talepleri ise şöyle sıralandı:
- Göçmenlerin "geçici misafir" değil, eşit haklara sahip toplumsal bireyler olarak kabul edilmesi,
- Geri Kabul Anlaşması'nın feshedilmesi ve Cenevre Sözleşmesi'ndeki coğrafi çekincenin kaldırılması,
- Tüm göçmenlere statü ve temel haklara erişim hakkı tanınması, göçmen emeği sömürüsünün sona erdirilmesi,
- Geri Gönderme Merkezlerinin kapatılması, keyfi tahdit kodlarının kaldırılması ve sınır dışı uygulamalarına son verilmesi,
- Yeni göç dalgalarına karşı hazırlıkların insan hakları ve toplumsal barış temelinde yapılması.
Açıklamanın sonunda, "Herkesi göçmenlerle dayanışmaya; sınırsız, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada eşit ve özgür bir yaşam için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz" ifadeleri tekrarlandı.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Merkeze alınan Tunceli Valisi'nden dikkat çeken paylaşım

Anketlerde iktidara darbe üstüne darbe

BEDAŞ 20 Haziran Cuma elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

20 Haziran 2025 gazete manşetleri

Yandaş medyada Mehmet Şimşek krizi

Ortadoğu ateş çemberinde Türkiye ekonomisi

Turizmin çöküşü, istismar görüntüleri ve Bakan Ersoy...

Özgür Özel'den net kurultay mesajı

Şimdi hesabı kim ödeyecek?

Nihal Olçok duruşmaya katılıp eski başyavere sordu
