Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,6049
Dolar
Arrow
39,1053
İngiliz Sterlini
Arrow
52,9201
Altın
Arrow
4170,0000
BIST
Arrow
9.019

Kur’an meallerine diyanet denetimi! Sakıncalı görülenler toplatılacak

Diyanet İşleri Başkanlığı’na Kur’an-ı Kerim meallerini denetleme, sakıncalı bulunanların toplatılması ve dijital ortamdan silinmesi yetkisi veren kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiği düzenlemenin yasalaştırılmak istenmesine tepkiler yükselirken, bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu, teklifin hem ifade özgürlüğünü hem de din ve vicdan hürriyetini ihlal ettiğini belirterek “Diyanet sansür kurumu haline geliyor” dedi.

Kur’an meallerine diyanet denetimi! Sakıncalı görülenler toplatılacak

Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin düzenlemeler öngören kanun teklifi önceki gün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. ‘Kur’an-ı Kerim meallerini Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya re’sen incelemek ya da incelettirmek’ başlıklı teklif tartışma yarattı. Buna göre, İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu kurul tarafından tespit edilen meallerin basım ve yayını durdurulabilecek. Dağıtılmış olanlar toplatılacak ve imha edilecek. Dijital ortamda yayınlananlara ise erişim engeli getirilecek.

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Kur’an meallerini Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYK) denetimine bırakan ve sakıncalı görülen çevirileri mahkeme yoluyla toplatma ve imha ettirmeye imkân tanıyan kanun teklifine tepki gösterdi.

2018’de 703 sayılı KHK ile getirilen; ancak Anayasa Mahkemesi’nin 4 Haziran 2024 tarihli kararıyla iptal edilen hükümlerin aynı içerikle yasaya dönüştürülmesinden ibaret olan teklifin yasalaşması halinde DİYK’ın “talep üzerine veya resen” inceleme yapacağını belirten Yeneroğlu, “İslâm’ın temel niteliklerine aykırı” gördüğü her meali mahkemeye taşıyarak basım-dağıtımın durdurulmasını, yayımlanmış nüshaların toplatılıp imha edilmesini ve internette erişimin engellenmesini isteyebileceğini hatırlattı.

"KUR'AN'I RESMİ BİR İDEOLOJİYE GÖRE TASNİF ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK"

Yeneroğlu, teklife ilişkin “Kararlara on dört gün içinde itiraz edebilirsiniz ama itiraz sonuçlanana kadar kitaplar raflardan silinir, dijital metinlere kara delik muamelesi yapılır. Bu kanun teklifine Müslümanlar olarak ihtiyacımız olmadığı gibi özellikle karşı çıkmamız gerekir. Din, Diyanet tarafından korunması gerekiyormuş gibi dinen de son derece yanlış bir anlayış ile hazırlanan kanun teklifi, Diyanet’i sansür kurumuna dönüştürmekte ve İslam‘ın özüne ters olan ruhban sınıfı anlayışını ortaya koymaktadır.” dedi.

Geçmişte bu madde ile birçok Kuran mealinin toplatıldığını belirten Yeneroğlu, “Bugün elimizde üç toplatma kararı var; yarın onlarca eserin yakılmasına, dijital hafızadan silinmesine tanıklık edebiliriz. Kur'an'ı resmi bir ideolojiye göre 'sakıncalı' ve 'makbul' diye tasnif etmeye kimsenin hakkı yok.” dedi.

"KANUN, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İLE DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİNİ AÇIKTAN İHLAL ETMEKTEDİR"

Bu düzenlemenin Diyanet İşleri Başkanlığının itibarını da zedeleyeceğini söyleyen Yeneroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Diyanet İşleri Başkanlığı ne İslam‘ın resmi temsilcisi ne de dinin koruyucusudur. Bu kanun ile Kur’an mealleri üzerinde yasak koyucu konuma getirilecek bir devlet kurumu, 'sansür kurumu' olacak; yürütmeye bağlı konumuyla ve güncel siyasetin yönlendirmesine açık olması boyutuyla iktidarların hoşlanmadığı bir meali yasaklama yetkisine sahip kurul, bugün farklı yarın farklı iktidarların çizgisinde farklı mealleri hedef alabilecek ve birçok alimi otosansüre zorlayacaktır. Bu kanunla birlikte aynı zamanda İslâm’ın özgürlük karşıtı olduğu yönündeki önyargılar pekişecek, İslâmofobik söylemler daha kolay meşruiyet zemini bulacaktır.

Kanun, ifade özgürlüğü ile din ve vicdan hürriyetini açıktan ihlal etmektedir. Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihadına göre, ifade ve inanç özgürlüklerine getirilen sınırlamalar ancak demokratik toplum düzeninde zorunlu ve ölçülü ise meşru sayılabilir. Teklifin 'İslâm’ın temel niteliklerine aykırılık' gibi belirsiz bir kavramı dayanak yapması, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerini de ihlal etmektedir. Kur’an‘ın kimsenin korumasına ihtiyacı yoktur, hiçbir dönemin iktidarına veya bürokrasisine zimmetlenemez. Bugün bu sansüre izin verirsek, yarın hangi iktidarın hangi meali yasaklayacağını kestiremeyiz. İnancımıza da özgürlüklerimize de sahip çıkmak zorundayız."


Haber Kaynağı : 12punto

Diyanet İşleri Başkanlığı
Wodo Network