Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.367

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici'den Roma gezisi ve muhalif medya değerlendirmesi: Medyanın kartelleşmesi sonrası reklam ve gazetecilik iç içe geçti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Roma seyahatine çok sayıda gazeteciyi götürmesine yönelik etik tartışmaları sürüyor. Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, "Bir gazeteci masrafını haber kaynağına ödetemez" derken, muhalif medya tartışmasına da değindi: "Biz muhalifiz, gazetecilik doğası gereği her şeye her zaman bütün odaklara muhaliftir. Çünkü biz bütün güç odaklarına karşı itiraz ederiz, eleştirilerimizi söyleriz. Ama şunu da unutmamak gerekir, biz muhalifiz, muhalefet değiliz"

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici'den Roma gezisi ve muhalif medya değerlendirmesi:  Medyanın kartelleşmesi sonrası reklam ve gazetecilik iç içe geçti

Usta gazeteci, yazar ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Roma'ya çok sayıda gazeteciyi özel uçakla götürmesinin etik boyutlarını 12punto için değerlendirdi. 

Mustafa Büyüksipahi'nin sorularını yanıtlayan Faruk Bildirici, seyahatin etik değerler çerçevesinde tartışmaya kapalı olduğunu ve gazetecilik ilkeleri gereğince kabul edilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Faruk Bildirici'nin gazetecilik ve etik değerlerin korunmasına yönelik anlatısında öne çıkan ifadeleri şöyle

- Bir gazeteci masrafını haber kaynağına ödetemez. Gazeteci bir davete ancak kurumu masrafları karşılarsa gidebilir. İstisnai durumlar dışında gazeteci davetlere gitmez. Gazeteci arkadaşların bu kuralları yeni öğreniyormuş gibi davranmasını anlamıyorum. Çünkü bu kurallara karşı çıkarak kendilerini zora sokuyor, maalesef yaptıkları işe gölge düşürüyorlar. 

- Yazı işleriyle reklam servisinin arasında bir duvar olmalı. Kırmızı çizgi olmalı. Bu kural çiğneniyor. 1980'li yıllardan itibaren medyanın sahiplik yapısı değişti. Medyanın kartelleşmesi sonrası reklam ve gazetecilik iç içe geçti.

- "Bizim işimiz eleştirel gazetecilik" diyoruz. Bütün güç odaklarını, siyasi odakları, ekonomik güç odaklarını hepsini eleştiriyoruz. Neden eleştiriyoruz?  Düzeltsinler diye... Eksiklerden arınılsın. Kamu daha doğru bir şekilde yararlansın diye yapıyoruz.

Roma gezisiyle ilgili deniyor ki "İşte Roma'da çok önemli bir olay vardı. Yani Türkiye işte İstanbul'da Avrupa Olimpiyat Oyunları oynanacak. Bunun sözleşmesi imzalanıyor. Bu haber değil mi?"... 

Böyle savunan arkadaşlar var. Evet haber ama onun haber olması sizin oraya İmamoğlu'nun daha doğrusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesiyle gitmenizi gerektirmez. Neden bunu söylüyorum? Çünkü orada bakın Anadolu Ajansı var, İHA var, Demirören Haber Ajansı var, Hürriyet var Milliyet var. Şimdi bunların Parası mı yok Allah aşkına? Madem bu kadar büyük haber vardı kaç satır yazdınız? Lütfen dönüp bakalım, 17 Mayıs'tan sonra gazetelerde televizyonlarda İstanbul'da Avrupa Olimpiyat Oyunları'nın yapılmasıyla ilgili ne kadar haber çıkmış? Oraya giden gazeteci arkadaşlarımız maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi yani İmamoğlu'yla bir bağımlılık, bir taraflılık ilişkisi geliştirmiş oluyorlar. 

Faruk Bildirici, Mustafa Büyüksipahi'nin "Muhalefet diye adlandırdığımız siyasi partiler, belediyeler, belediye başkanları kendi yandaş medyalarını kuruyor olabilirler mi?" sorusuna da şöyle cevap verdi:

 "Siyasetçiler dünyanın neresinde olursa olsun kendilerini eleştirmeyen, kendilerini sadece pohpohlayan medya isterler. Türkiye son 22 yılda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıyla yandaş gazeteciliğin nasıl yapılacağı konusunda çok olumsuz ve büyük bir örnek gördü. Ve her gün yeni örnekler görüyoruz. Zaten siyasi iktidar medyanın büyük bölümünü kontrolü altına aldı ve onu kendi yandaşı yaptı. Şimdi muhalefet partileri de aynı yoldan giderlerse ki gitmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bence kendilerine de zarar verirler.

- Gazeteciler dışında bir politikacının bir güç sahibinin iktidar sahibinin yanlışını kim söyleyecek? Bazı arkadaşlar bizim "Muhalif medya" dememize karşı çıkıyorlar, "Biz muhalif değiliz" diyorlar. Ben de onlara diyorum ki "Biz muhalifiz, gazetecilik doğası gereği her şeye her zaman bütün odaklara muhaliftir. Çünkü biz bütün güç odaklarına karşı itiraz ederiz, eleştirilerimizi söyleriz. Ama şunu da unutmamak gerekir, biz muhalifiz, muhalefet değiliz.


Haber Kaynağı : 12punto

İlgili Haberler

12Punto Faruk Bildirici Ekrem İmamoğlu Medya etiği Medya