Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş 12punto'ya anlattı Patara'ya komşu orman arazisinde mücadele sürüyor

12punto.com.tr/ÖZEL

Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, doğal güzelliğiyle kendini hayran bırakan Patara'ya yaklaşık 1-2 kilometre uzaklıkta bulunan Antalya ili Kaş ilçesi, Kalkan beldesi, Sahil Aklar mevkiindeki orman arazisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki alanın ekosistem için orman arazisi olarak kalması gerektiğini belirten Durmuş, bölgede 2021'den beri süren krizi 12punto'ya anlattı.

Durmuş şunları aktardı:

'EKOSİSTEMİN BİR PARÇASIDIR'

"Burada 2021 yılında kadastro çalışması yapılmış. Ancak kadastro çalışması, bizim orman alanı dışına çıkarılan alanlar statüsündedir. Ek 16 dediğimiz düzenleme, fırsatçıların lehine bir düzenleme. Oradaki kadastro komisyonunda, bunu ne yazık ki üzülerek söylüyorum, bazı art niyetli kişiler tarafından yapılan hatalı düzenlemeler var.

Anayasal ve yasal olarak asıl görevi ve ormanları korumak olan bazı komisyon üyeleri, çıkarcılarla işbirliği yaparak, önce bazı alanları orman dışına çıkardılar. Oysa bu alanlar, orman dışına çıkarılma kriterlerine asla uymuyor. Kadastro komisyonları, bazı alanları orman dışına çıkarıyor. Ancak bu alanlar, tarım alanı olup daha sonra işlenmediği için ormana dönüştürülen ve itirazlar sonucu tekrar tarım alanı olarak kullanılmaya daha uygun denilen yerler çıkarılıyor.

Özellikle Sahil Aklar mevkiindeki, Kaş-Kalkan'daki alanlar, taşlık ve kayalık alanlardır. Bu alanlar hiç tarım alanı olmamış ve maki bitki örtüsüyle kaplı alanlardır. Bu alanlar, orman ekosisteminin bir parçasıdır ve korunması gerekir.

'MUHAFAZA MEMURU 2 YILDIR ARAZİYE GÖNDERİLMEMİŞ'

Bu çıkarcı gruplar, önce bu alanları iş makineleriye işgal ettiler, ardından kadastro burası tarım alanıdır dedi ve onları çıkardı.2022 yılında, yani 2021'de yapılan bu parsellerin orman dışına çıkarılmasına itiraz ettik. Özellikle 17 parselin hukuksuz bir şekilde orman dışına çıkarıldığını belirttik.

Bu alanların orman ekosisteminin bir parçası olduğuna hükmetti müfettişler ve bilirkişiler. 17 parselin orman dışına çıkışı engellendi ve tekrar ormana teslim edildi. Ama işin ilginç yanı, 2 yıldır bizzat oranın işletme müdürü, teftiş kurulunun verdiği ve komisyonların mutabakata vardığı bu kararı uygulamıyor. Uygulamadığı gibi bu 17 parsel toplamda 998 dönüm arazi, şu anda belki 2000 dönüme çıkmış durumda. Bunu büyüttüren bizzat Orman İşletme Müdürü ve onun emrindeki şefler. 

Soruyorum, muhafaza memuru İki yıl araziye gönderilmemiş, memura söylüyorum, "Şefim engelledi" diyor. Gitmemizi istemedi.

Ormancılık tarihinde böylesine bir yıkım yaşanıyor. Binlerce dönüm arazi maalesef ranta kurban gidiyor. Buna dur demek gerekiyor, ısrarla üzerine gitmemiz gerekiyor. Olayın kısaca özeti budur"

BAKAN YUMAKLI'NIN UYARILARI

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise yaptığı açıklamada, "Meteorolojik veriler 3 günde yüksek risk olduğunu söylüyor. Biz tüm kamu kuruluşlarımız olarak bu 3 gün için alarmdayız" ifadelerini kullandı. 

'YANGINLARIN YÜZDE 70'İ İNSAN ELİYLE ÇIKIYOR'

Yumaklı'nın uyarılarını yorumlayan Durmuş şunları söyledi:

"Evet, bu 3 gün değil, hatta bir hafta süreyle meteorolojik verilere göre bir risk var. Meteorolojik veriler olumsuz olacağı çok açık. Küresel değişiklik devam ediyor ve her geçen yıl katlanarak artacak. Bilim yanılmıyor bu konuda.

Bu açıklama doğru ama sorun şudur. 185 yıllık geçmişi olan bir kurum yangını önleyici tedbir almıyor. Burada en önemli olay da çıkan yangınların yüzde 70'i insan eliyle çıkıyor. Burada insan hareketi ne kadar çoksa risk o kadar fazladır. Tarım makineleri yangın çıkarabiliyor, balya makineleri yangın çıkarabiliyor. Daha da vahimi bizler yıllarca üretim işleri kışın yapılırdı. Yangın sezonunda üretim yapılmazdı. Üretim alanında da yangın çıkıyor. Oysa genel müdürlük üretimde hiç ara vermiyor. Plan dışı üretim devam ediyor. Ormandan verilen izinler, çok risk oluşturuyor. Maden izinleri, enerji dağıtım hatlarının izinleri, şirketlere verilen izinler ve çeşitli isimlerle verilen izinler riski artırıyor.

Yani insan hareketi alanda ne kadar fazlaysa risk o kadar fazla. Ayrıca, önleyici tedbir alınmazsa kaçınılmaz olur. Bunlar; yangın riskini önlemek için yol kenarlarındaki ağaçları keseceğiz dediler. Ormancılık tarihinde örneği olmayan bir aldatmacaydı. Yol kenarındaki ağaçlar sağlı sollu kesildi. Risk daha da arttı. 

Türkiye’de orman yolu ağı 350.000 kilometre. Bunu sağlı sollu kesildiğinde yaklaşık 50 milyon metreküp fazla ürün elde ediliyor. Yani çok uluslu şirketler dünya genelinde hammadde bulmakta zorlanıyor, ama Türkiye içine girdiği ekonomik krizden çıkış yolu olarak ormanları kesip satmayı buluyor. Gerçekten ormanları kesip satıyorlar, ormanlar kayboluyor. Dolayısıyla bu orman yangınlarının nedenlerinden biri de üretimden kaynaklanıyor.

Bakan Yumaklı'yı defalarca uyardık. Sayın Bakan çıkıyor, "Hamd olsun bu seneyi çok iyi geçiriyoruz" diyor. Oysa bir işletme müdürü öldü. Binlerce orman alanı yandı, ağaçlar yandı. Tamamen yanlış yönetiliyoruz. "

Haber Kaynağı : 12punto