Tuncer Bakırhan: 'Örgüt de yanıt verdi, sıra iktidarda; siyasi ve hukuki düzenlemeler yapılmalı'
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, "Şimdi yeni bir hikaye yazma dönemindeyiz. Vatanseverim diyenler en fazla bu çağrıya sahip çıkmalıdır" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) yetkili kurulları, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası toplanma kararı aldı. Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, partisinin Balgat’ta bulunan genel merkezinde Parti Meclisi (PM) ve il eşbaşkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı öncesi konuştu.
Bakırhan, şunları söyledi:
"Siyasi ve hukuki düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Şimdi yeni bir hikaye yazma dönemindeyiz. Vatanseverim diyenler en fazla bu çağrıya sahip çıkmalıdır. Sayın Öcalan, demokratik mücadelesini özgür bir ortamda yürütmesi de artık bir zorunluluk. Bu süreç heba edilecek bir süreç değil. Kimsenin yendiği, yenildiği yok. Ülkenin yeneceği, kazanacağı, refah ve huzur içerisinde ülkenin kazanacağı bir süreç olarak düşünmek lazım. kimsenin lütuf yaptığı, kimsenin de kaybettiği bir süreç değil bu. Peki iktidar bu süreçte ne yapacak? O konuda da toplumun, bizim de beklentimiz var. Çağrı yapıldı, örgüt yanıt verdi. Şimdi ne yapacaksınız sorusu ortada duruyor. Erdoğan, 'Bu çağrıyı baltalamaya çalışanlara izin vermeyeceğini' ifade etti. En başta iktidar mensuplarına ve herkese çağrım var. Yeni bir süreçse bu, bir kandırmaca süreci değilse klasik laflarla muhataplarına hitap dili terk edilmelidir."
Öcalan'ın çağrısını ve iktidarın tutumunu değerlendiren Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Siyasi ve hukuki düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Şimdi yeni bir hikaye yazma dönemindeyiz. Vatanseverim diyenler en fazla bu çağrıya sahip çıkmalıdır. Sayın Öcalan, demokratik mücadelesini özgür bir ortamda yürütmesi de artık bir zorunluluk. Bu süreç heba edilecek bir süreç değil. Kimsenin yendiği, yenildiği yok. Ülkenin yeneceği, kazanacağı, refah ve huzur içerisinde ülkenin kazanacağı bir süreç olarak düşünmek lazım. kimsenin lütuf yaptığı, kimsenin de kaybettiği bir süreç değil bu. Peki iktidar bu süreçte ne yapacak? O konuda da toplumun, bizim de beklentimiz var. Çağrı yapıldı, örgüt yanıt verdi. Şimdi ne yapacaksınız sorusu ortada duruyor. Erdoğan, 'Bu çağrıyı baltalamaya çalışanlara izin vermeyeceğini' ifade etti. En başta iktidar mensuplarına ve herkese çağrım var. Yeni bir süreçse bu, bir kandırmaca süreci değilse klasik laflarla muhataplarına hitap dili terk edilmelidir.
Bu sürece engel olmak Türkiye haklarına yapılacak en büyük kötülüktür. Halkların ortak geleceğini esas alan bir çağrı alkışlanır, heyecanlandırır. Bu süreç heba edilecek bir süreç değildir, kağıt üzerinde bırakılmamalıdır. Çağrı yenme ve yenilme çağrısı değildir. Kimsenin yendiği ya da yenildiği yok. Bunu buradan çıkarıp ülkenin kazanacağı bir şekilde düşünmek lazım. Çözümü Kürtlere lütuf, Türklere zül olarak görmemek gerekiyor. Sayın Öcalan çağrısını yaptı. Peki iktidar, devlet ne yapacak, çözüm projeleri nedir. Bu soru orta yerde duruyor. O konuda da toplumun, bizlerin beklentisi var. Şimdi yanıt iktidar ve devletin kendisindedir. Bir kandırmaca süreci değilse, klişe şekilde muhataplarına hitap eden dilin değiştirilmesi gerekmektedir. Bahçeli'nin dün açıkladığı "Çağrıyı kundaklamaya izin vermeyeceğiz" sözlerini değerli buluyoruz."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Yurttaşların en çok güvendiği haber kanalı belli oldu!

Gelinim Mutfakta 18 Nisan Cuma puan durumu: Bugün kim elendi?

Bugün hangi maçlar var? 18 Nisan Cuma kimin maçı var, saat kaçta?

Otobüste 'öpücük verme' kavgası, kadın çileden çıktı

Galatasaray'dan 40 yıl sonra bir ilk!

Çok sayıda kente gök gürültülü sağanak uyarısı

Özgür Özel A planımız da Z planımız da İmamoğlu demişti ama...

Ali Koç ve Acun Ilıcalı'dan Emine Erdoğan'a hediye

Bahçeli'nin İmamoğlu çıkışının perde arkasında ne var?

Rasim Ozan Kütahyalı, gazetecilerin evinin aranmasını istemiş
