Emekli cinayet polisine motosikletli saldırıları sorduk

Müslim SARIYAR / 12punto.com.tr, ÖZEL HABER

Son yıllarda başta İstanbul olmak üzere birçok ilde silahlı saldırılarda motosiklet kullanılmaya başlandı. Saldırılar ya ölümle sonuçlanıyor ya da ciddi yaralanmalarla. Kasklı ve motosikletli saldırganlar ise olay yerinden kaçarken, polis çoğu sahte plakalı olan saldırganları yakalamak için zorlanmaya başladı. 

SALDIRILAR SON DÖNEMDE YOĞUNLAŞMAYA BAŞLADI

Adana'da, işe gitmek için otomobiline binen bir kişi motosikletli iki şahsın silahlı saldırısına uğrayarak ağır yaralanmıştı.

Yine Gaziosmapaşa'da, motosiklet ile gelen kimliği belirsiz 2 kişi, dönerci dükkânına silahla ateş açmış, kurşunların isabet ettiği bir kişi olay yerinde hayatını kaybetmiş, bir kişi de yaralanmıştı. 

En son geçtiğimiz günlerde, İstanbul’da arkadaşıyla aracında bulunan otel işletmecisi Hamza Yılmaz (29) motosikletli iki saldırganın silahlı saldırısına uğramıştı. Ağır yaralanan Hamza Yılmaz ve arkadaşı Ferhat Tunç (23) hastaneye kaldırılmış, Hamza Yılmaz hayatını kaybetmişti.

12punto.com.tr bu saldırıları, uzun yıllar İstanbul Cinayet Büro Amirliği'nde çalışan emekli polis memuru Savaş Kurtbaba'ya sordu.

BU YÖNTEM ESCOBAR'DAN ALINTI

Kurtbaba, "Son 2 yıldır büyük illerde kaçabilme alanlarının fazla olduğu illerde, trafik sıkışıklığı ve nüfus yoğunluğu olan illerde motosikletli süikastlar çok fazla olmaya başladı. Çoğu ölümle sonuçlanıyor. Şanslı olanlarda yaralı olarak atlatıyor. Bu yöntem uyuşturucu kaçakçısı escobardan alıntı. Bu taktiği bulan kişidir. Örnek olarak alınmış ve ülkemizde resmen suikastçıların kullandığı yöntem haline geldi. Daha önceki yıllarda da vardı ama son 2 yıldır daha da arttı. Bu tür saldırılarda polis için çözümler ise zor hale geldi Çünkü ya motosiklet çalıntı çıkıyor ya da plakalar. Kaskta taktıkları için yüz görünümü de olmadığı için ne kamera görüntüsü alınabiliyor ne de yüz tanıma alınamıyor. Ancak olay yerinde delil bıraktıklarında yakalanma olayı oluyor.'' dedi.

SALDIRILAR PROFESYONELCE YAPILIYOR

Saldırganların eğitimli olduklarını vurgulayan Kurtbaba, ''Saldırıları profesyonelce yapmaları ve kendilerini gizleyebilmeleri de gösteriyor ki, bu saldırganların eğitim aldıklarını da gösteriyor. Saldırı yapılacak olan kişi yada kişiler saldırganlar tarafından fiziki takiple izleniyor. Hatta o kadar profesyoneller var ki, saldırı yapacakları kişilerin araçlarına CPRS cihazı takıyorlar. Birinci kişi motoru kullanıyor, ikinci kişi ise telefonla CPRS atılan aracı takibe alarak en uygun noktaya geldiklerinde genellikle trafik ışıkları oluyor, saldırıyı gerçekleştiriyorlar" diye konuştu.

ÇÖZÜM KASKLARA NUMARA TAKMAK

Meselenin kanuni boyutuna değinen Kurtbaba, ''Bu saldırılara çözüm için bence kasklara plaka gibi numara verilmeli. Numarasız kask kim takarsa taksın ciddi cezalar verilmeli. Bununla ilgili kanun kararname çıkarılmalı. Bir örnek vermek gerekirse bizim çalıştığımız yıllarda kapkaç çok fazla oluyordu. Ölümle sonuçlanıyordu. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde çalışıyordum. Asayiş Daire Başkanlığı'na rapor hazırlayıp sunduk. Bu tür suçlara yağmadan yani gasptan işlem yapılsın diye. Çünkü gaspın cezası ağır. Ne oldu zamanla kapkaç olayı bitti. Tekrar konumuza gelirsek, kasklara mutlaka numara verilmeli. Şu an motoru olanlar ve motor alacak herkesin kasklarına numara vurdurmalı. Taklit edilmemesi için de soğuk mühür, emniyet genel müdürlüğü mührü vurulmalı. İnanın bu kasklara numara olayı başlasın 4 yada 5 aya kadar bu tür olaylar bitmiş olacak" ifadelerini kullandı.

Haber Kaynağı : Müslim Sarıyar