Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,9981
Dolar
Arrow
39,1708
İngiliz Sterlini
Arrow
53,0945
Altın
Arrow
4224,0000
BIST
Arrow
9.520
/gundem/video-kadinlar-katledilirken-aile-yili-ilan-edildi-89417

Kadınlar katledilirken 'Aile' yılı ilan edildi

2024’te en az 394 kadın öldürüldü. Katillerin çoğu en yakınlarıydı. Buna rağmen AKP 2025’i “Aile Yılı” ilan etti. 12Punto’ya konuşan İlerici Kadınlar Derneği Genel Sekreteri Nuray Yenil, “Kadınlar itaat etsin, aile itaat etsin, toplum itaat etsin istiyorlar,” diyerek iktidarın aile politikalarının arkasındaki siyasi ve ekonomik niyeti gözler önüne seriyor.

12punto.com.tr  SİNEM NAZLI DEMİR

CİNAYET TABLOSU BÜYÜRKEN AİLE KUTSALLAŞIYOR 

İçişleri Bakanlığı’nın verileri de artık susamıyor: Türkiye'de kadına yönelik şiddet giderek artıyor. Kadın örgütleri yıllardır çetele tutarak bununla mücadele ediyor. Tam da bu koşullarda, AKP 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. Nuray Yenil, bu ikiyüzlülüğü açık biçimde dile getiriyor:

“AKP 2025 yılını aile yılı ilan ederken, kadın örgütleri öldürülen kadınların çetelesini tutmakla meşguldü. 394 kadın 2024 yılında katledildi. Aile yılı ilan eden AKP iktidarında, öldürülen kadınların neredeyse yarısından fazlası evli olduğu erkek tarafından ya da boşanmış olduğu erkek tarafından katledildi.”

Kadınların öldürüldüğü bu “aile” yapısının ideolojik temelleri ise iktidarın zihninde oldukça net:

“AKP’nin kutsamaya çalıştığı aile yapısına da bakmamız gerekiyor. Tek tür, geleneksel bir aile yapısından bahsedip aslında bunu kutsuyorlar. Onların İslami ideolojisine göre, kadının itaatkâr ve çok çocuk doğurduğu, şiddet görse dahi ‘kol kırılır yen içinde kalır’ düsturuyla hareket eden bir aile kurumu anlıyor AKP iktidarı.”

RESMİ VERİLER DE ŞİDDETİ ONAYLIYOR  

Nuray Yenil, kadınların ev içinde eşitsiz ve güvencesiz bırakıldığını, bu ortamda şiddetin katmerlendiğini vurguluyor. Üstelik bu gerçeği artık sadece kadın örgütleri değil, devletin kendisi de kabul ediyor:

“Bunun değişmesini istemiyorlar. AKP iktidarı boyunca kadına yönelik şiddetin arttığı bir gerçek. Bunu sadece kadın örgütlerinin verileri söylemiyor, büyük ısrarlar sonucunda veri yayınlamaya başlayan resmi kurumlar da bunu söylüyor. Şiddetin arttığını İçişleri Bakanlığı da kendi verileriyle kabul etmiş durumda.”

Ama çözüm yerine baskı geliyor:

“Kadına yönelik şiddetin önlenmesine dönük birtakım politikalar geliştirmek yerine, tam tersi bir şekilde kadınların aile içerisindeki eşitsiz konumuna karşı bunu pekiştirecek politikaların altına imzalarını attılar. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi bunun en büyük kanıtıdır. Sözleşme iptal edilirken de ‘Türk aile yapısına uygun değildir, aile kurumunu zedeliyor’ gibi bir söylem geliştirmişti.”

SERMAYEYE UCUZ  İŞ GÜCÜ, TOPLUMA İTAAT  

İktidarın aileye yönelmesinin ardında sadece ideoloji değil, ekonomik çıkarlar da var. Yenil’in ifadeleri, demografik kriz üzerinden geliştirilen neoliberal otoriter politikayı gözler önüne seriyor:

“2027 yılından itibaren aile vurgusu üzerinden toplumu dizayn etme çabaları var. 2027 yılında ‘Türkiye’de boşanma oranları artıyor’ diyerek boşanmaları araştırma komisyonu kurdular ve raporlar yayınladılar. Doğum oranları düşüyor, evlilik yaşları yükseliyor, çocuk sahibi olma yaşı artıyor. Böyle bir gerçeklik var elbette. Ancak AKP bunu neden dert ediniyor? Birkaç neden olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin dinamik nüfusunun azaldığını ve iş gücü ihtiyacının giderek arttığını belirttiler. Türkiye’de 11 milyon işsiz var. Sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacını gözeten bir politika var burada. Bu denklem üzerinden genç nüfusa ihtiyaç duyuyorlar. AKP, idari olarak pek çok dönüşüm gerçekleştirdi ancak toplumu dönüştürmekte büyük bir dirençle karşılaşıyorlar ve bu direnci kırmak istiyorlar. Dolayısıyla bu direnci kırabilecekleri noktalardan biri olarak kadınları da daha toplumun zayıf kesimi olarak gördüler ve yanıldıklarını bu süreç ortaya koymuş oldu.”

YENİ ANAYASA: KADINLAR İÇİN KIRILMA NOKTASI 

Nuray Yenil’in uyarılarından biri de yaklaşmakta olan yeni anayasa girişimleriyle ilgili. Bu süreci kadınların sadece izleyici değil, aktif mücadele yürütücüleri olarak karşılaması gerektiğini söylüyor:

“Yeni anayasa tartışmaları yeniden gündeme gelecek ve bu Türkiye açısından çok kritik bir dönemeç olacak. Sonuçta 20 yıllık bir iktidar var ortada ve Türkiye’yi nereye götürdüğü ortada. Yeni anayasa bunun çok dışında olmayacak. Kurulan yeni rejimin kurumsallaşması anlamına gelecek. Yeni anayasa girişimlerine karşı kadınların çok daha fazla örgütlü olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”

SONUÇ: İTAATE DEĞİL DİRENİŞE ÇAĞRI  

2025 yılı, iktidar tarafından “Aile Yılı” ilan edildi. Ancak kadınlar hâlâ sokakta, işyerinde, evlerinde öldürülüyor. Bu ilan, kadınların bedenine ve hayatına yönelen ataerkil tahakkümün üstünü örtemiyor. Nuray Yenil’in de belirttiği gibi, iktidarın aile politikaları aslında bir toplumu itaate zorlama aracıdır. Kadınların buna vereceği yanıt ise açık: Daha fazla örgütlenmek, daha fazla mücadele etmek.

Haber Kaynağı : 12punto

Wodo Network