Kulaklık kullanımı artarken, işitme kaybı riski de yükseliyor! Riski azatlmak için ne yapılmalı?

Yapılan çalışmalarda kablosuz kulaklıklardaki EMR’ye (elektro manyetik radyasyon) maruz kalmanın zararlı olduğuna dair bir veri bulunmadığını ifade eden Arş. Gör. Büşra Aksu, “İster kablolu ister kablosuz olsun, işitmeye olan asıl zarar sesin şiddeti ve sese maruz kalınan süredir” dedi.

KULAKLIKLA MÜZİK DİNLEYENLERİN ORANI YÜZDE 75 ARTTI!

Son yıllarda kulaklık teknolojisinin gelişimi ve kulaklıklara erişim kolaylığının, genç nüfus arasında kulaklık kullanımının arttığını ve yüksek sese maruz kalma oranının yükseldiğini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde 1,1 milyar gencin güvenli olmayan dinleme alışkanlıkları nedeniyle işitme kaybı riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Yapılan araştırmalar, kulak üstü ve kulak içi kulaklıkla müzik dinleyen kişilerin sayısının 1990 ile 2005 yılları arasında yüzde 75 oranında arttığını ortaya koyuyor. Bu oran, günümüzde çok daha yüksek seviyelere ulaşmış durumda.

‘GÜRÜLTÜ ORTADAN KALKTIĞINDA İŞİTME KAYBI RİSKİ AZALIR’

Kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemenin işitme kaybına yol açıp açmayacağına dair yapılan değerlendirmelere göre, uzun süreli gürültüye maruz kalmanın işitme kaybı tehdidi oluşturduğu ve dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini etkilediği belirtiliyor. Bu, aynı zamanda en önlenebilir işitme kaybı nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gürültü ortadan kalktığında, işitme kaybı riski de azalır. Kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemenin, özellikle çocuklar, ergenler ve genç yetişkinlerde eğlence amaçlı gürültüye bağlı işitme kaybı oranını artırabileceği vurgulanmaktadır.

İDEAL DESİBEL SEVİYESİ NE OLMALI?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 75 dBA'nın (insan kulağının duyabileceği sesler) üzerindeki bir ses seviyesinin işitmeye zarar verme potansiyeli taşıyabileceği belirtilmektedir. 85 dBA'nın üzerindeki ses seviyeleri, günlük maruziyetin 1 saatten fazla olması durumunda kalıcı işitme kaybına yol açabilir.

Bluetooth ve diğer kablosuz teknolojilerle ilgili olarak ise, iyonlaştırıcı olmayan radyasyonun bir türü olan Bluetooth teknolojisinin işitsel ya da diğer sağlık alanlarında zarar verici etkilerinin henüz kanıtlanmadığı ifade edilmektedir. Ancak, maruziyeti azaltmak amacıyla kulaklıklar kullanılmadığında çıkarılmalıdır.

YÜKSEK SESE MARUZİYET DÜZENLİ VE UZUN SÜRELİ İSE DİKKAT!

Kulaklıklarla yüksek sesle uzun süre maruz kalmanın, geçici işitme kaybı veya kulakta çınlamaya yol açabileceği ifade edilmiştir. Maruziyet özellikle yüksek, düzenli ya da uzun süreli olduğunda, duyu hücrelerinde kalıcı hasara ve geri dönüşü olmayan işitme kaybına neden olabilir. Gürültü, önce tiz seslerin işitilmesini zorlaştırır, bu da konuşmayı anlamayı güçleştirebilir. Aynı zamanda çınlamayı artırarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bazı kişiler, gürültüye bağlı işitme kaybına diğerlerine göre daha duyarlı olabilir. Kulaklıkların dikkatsizce kullanımı, işitme duyusuna zarar verme riski taşır. 

İşitme kaybı geri döndürülemez olsa da, genellikle önlenebilir. Kulaklık kullanımının günde 60-90 dakika arasında tutulması, sık sık ara verilmesi ve maksimum ses seviyesinin yüzde 60 ila yüzde 80 arasında olması önerilmektedir. Eğer 90 dakikadan fazla dinleme yapılacaksa, ses seviyesinin daha da düşürülmesi tavsiye edilmektedir.

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ KULAKLIKLARIN İŞİTMEYE NASIL BİR ETKİSİ VAR?

Yapılan çalışmalarda, kablosuz kulaklıklardaki elektromanyetik radyasyona (EMR) maruz kalmanın zararlı olduğuna dair bir veri bulunmadığı belirtilmiştir. Kablolu ya da kablosuz fark etmeksizin, işitmeye verilen asıl zarar, sesin şiddeti ve sese maruz kalınan süredir.

KULAKLIK SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Seçilecek kulaklık ne tip ve hangi özelliklerde olursa olsun, işitme sağlığı için alınacak önlemlerin aynı olduğuna dikkat çeken Arş. Gör. Büşra Aksu, “Dünya Sağlık Örgütüne göre sesi kısık tutmak veya sesle geçirilen süreyi sınırlamak işitme sağlığını korumaya yardımcı olacaktır. Günlük önerilen güvenli ses seviyesi haftada kırk saat için 80 dBA’yı aşmamalıdır” şeklinde sözlerini tamamladı.