Selahattin Demirtaş'tan 'özgürlük' çağrısı! 'Seçilmişler serbest bırakılmalı'
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İran-İsrail çatışmaları ve Türkiye'nin iç barışı üzerine dikkat çeken bir açıklama yaptı. Demirtaş, PKK’nın silahsızlanma sürecinin tamamlanması çağrısı yaparken, seçilmiş belediye başkanlarının tahliye edilmesini ve siyasetçiler arası "çalışma toplantısı" düzenlenmesini önerdi.

Yaklaşık 9 yıldır Edirne Cezaevi'nde tutulan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından yazılı açıklama yayımladı. İran ile İsrail arasında başlayan çatışmalara ve Orta Doğu'daki gelişmelere değinen Demirtaş, "İran rejimi uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına tümden kapalı kalmakla, öncelikle kendi yurttaşlarına büyük haksızlık yapıyor. Ancak hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandırmaz. İran’a yönelik askeri operasyonun durmasını ve müzakere masasına dönülmesini esas almamız gerekir" dedi.
Mevcut durumda PKK'nın silahsızlanma sürecinin öneminin daha da arttığını vurgulayan Demirtaş, sürecin sekteye uğramadan hızlı şekilde başarıya ulaşması gerektiğini ifade etti.
— Selahattin Demirtaş (@hdpdemirtas) June 17, 2025
Demirtaş'ın mesajının tamamı şu şekilde:
"İran rejimi uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına tümden kapalı kalmakla, öncelikle kendi yurttaşlarına büyük haksızlık yapıyor. Ancak hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandırmaz. İran’a yönelik askeri operasyonun durmasını ve müzakere masasına dönülmesini esas almamız gerekir. Fakat görünen o ki, Orta Doğu’ya emperyal müdahaleler, kendilerince sonuç alıncaya kadar durmayacak. Bizim, bölgesel barışı ilkesel olarak savunma ve bunun için yoğun çaba harcamanın yanı sıra, içeride de birliği ve barışı sağlamakta daha hızlı ve cesur hareket etmemiz gerekir.
Bu çerçevede;
1- Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı ve PKK’nin fesih kararıyla birlikte silahsızlanma sürecinin herhangi bir tahrik ve provokasyona uğramadan, dengeli ve hızlı şekilde tamamlanması için tüm tarafların özenli düzeyde çaba, cesaret ve feraset gösterebilmesi gerekir.
2- İç cepheyi güçlendirme amacına da adalet duygusunun gelişmesine de hizmet etmediği açık olan siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmelidir. Ortada bir suç isnadı varsa bunun, tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorgulanmayacak başsavcılar, savcılar ve yargıçlar eliyle yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanmaları iç hukukumuzun da gereğidir ve bu konuda artık somut mesafe kat edilmeli, tahliyeler sağlanmalı, adil bir yargı süreciyle de davalar en hızlı şekilde sonuçlandırılmalıdır. Orta Doğu’daki ateş devasa bir yangına dönüşürken toplumu dışlayacak böylesi tutumlarda ısrar edilmemelidir.
3- Böyle bir dönemde hiç kimse küçük hesaplar yaparak maceracı, riskli ve sonu felakete sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir. Unutulmamalıdır ki, emperyalizm bir kazanımdan ziyade bir virandır. Bizler Türkiye toplumunda bu dönem de bir beraber olacağız; özgür, laik, eşitlikçi, adil bir yurttaşlar kervanı gerektirdiğinde Edirne’den Hakkari’ye kadar 85 milyonluk bir halk olarak direneceğiz; ortak vatanımızı, canımız pahasına savunacağız.
Kendi iç sorunlarımızı da kendi aramızda, karşılıklı güven çerçevesinde ve 'kardeşlik ruhuyla' çözeceğiz. Bunun dışındaki her arayış sadece felaket getirir. Bu konuda ezberci, öfkeli, intikamcı ve kindar hiçbir yaklaşıma prim vermeyecek, cesur ve samimi olacağız.
4- Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, TBMM’de tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının en kısa zamanda yapılması yararlı olacaktır.
Belirttiğim noktaların hiçbiri iç politikada nezakete dayalı demokratik muhalefetle ve iktidarın denetlenmesinin, eleştirilmesinin önünde engel değildir. Birlik ve beraberlik söylemiyle demokrasi dışı yönelimlerin aklanmasıdır esas tehlike.
Mazlum doğmuş Türkiye’dir, adil doğmuş Türkiye’dir, barış içinde filizlenmiş Türkiye’dir ve bunun için söyleyecek sözümüz, gösterecek cesaretimiz, dayanışma irademiz olacaktır.
Bu kasırga bir gün elbette dinecek ve bizler bu toprakların kadim halkları olarak burada, bir arada, özgür ve eşit yaşayacağız."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Selçuk Tepeli NOW TV’den ayrılıyor! Gerekçesi dikkat çekti

Elon Musk uyuşturucu iddialarına test sonucu ile yanıt verdi

Turgut Altınok'a 6 ayrı soruşturma!

Laiklik vazgeçilmezdir

Gazeteler, İmamoğlu'nun savunmasını nasıl gördü?

PJAK’tan İsrail'e açık destek

Yüzde 20 hizmet bedeli normal mi? Zengin Arap turistler bile gelmez oldu

Ankara’ya da bomba düşecek

Asıl derdi İran'da rejim değişikliği!

Ümit Özdağ için siyasi yasak tehlikesi!
