Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.249
/siyaset/video-chp-genel-baskani-ozelden-gecen-bir-yilin-muhasebesi-dilruba-gonul-kirdi-59015

CHP Genel Başkanı Özel'den geçen bir yılın muhasebesi: 'Dilruba gönül kırdı'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı canlı yayında gündeme dair değerlendirmeler yaparken aynı zamanda Genel Başkanlığının ilk yılına dair açıklamalarda bulundu. Özel, İstanbul'a dair ikinci bir kayyum girişimine karşı planlarının hazır olduğunu söyledi.

Özel, Sözcütv'de Uğur Dündar'ın Arena programına konuk oldu. Özgür Özel programda Genel Başkanlıkta geçen ilk yılına dair değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi;

Hatay'a o kadar çok titizlendik ki, o kadar çok aman hata yapmayalım dedik ki. Bu noktada o doğru adayı belirleme noktasında da, Hatay'ın duygularını anlama, doğru işleri yapma konusunda eksik kaldık. Hatay'ı süreci doğru yürütemediğimiz için kaybettik. İki bin oyla kaybedildi, kaybedilmedi. Elindeki belediyeyi tamam hile oldu, itirazlarımız kabul edilmedi, vali il başkanı gibiydi falan mazereti yok. Hatay'ı kaybetmeyeceksin bu büyük üzüntüm

'DİLRUBA GÖNÜL KIRDI'

Dilruba kardeşimiz yaptığı bir sokak röportajından içeri girdi. Ben kendisini cezaevinde ziyaret ettim. Ona dedim ki "Çok yakında serbest kalırsın". Dilruba'ya çıktığında sözlerimin arkasındayım ama sözlerimi öyle çarpıttılar ve öyle bir yerlere gitti ki, AKP'li seçmenlerin kalbinin kırıldığını görüyorum, onlar hakkını helal etsinler diye başla dedim. O da çok uygun karşılamıştı.

O aslında Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Gencecik bir kadını şeytanlaştırdılar. Saatler sonra serbest kaldı. Yatarı olamayan bir suç, ana muhalefet lideri de gidince serbest bırakıldı. Bu işin doğru tarafı. O gün fuar açılışı var konuşma yapacağım. Bir baktım yanımda boş bir koltuk, size bir sürpriz var dediler. Dilruba, geldi ve oturdu. AKP'ye hareket ettiği düşünülen birisinin protokole oturması ve sözlerini düzeltmeden oturması yanlış oldu. Gönül kırdı.

NORMALLEŞME SÜRECİ

Yumuşama lafını kabul etmiyorum, Tayyip Bey denedi o kelimeyi bir iki sefer ancak böyle bir şey yok... 46 kentte 193 ziyaret yapmışım, 122 miting yapmışım, 9 tane tematik miting yapmışım.

7 dış ülke ziyareti yaparak önemli mesajlar vermişim, sosyalist enternasyonelin başkan yardımcılığına seçilmişim. Bir yılda 7 kez Eskişehir'e gitmişim. 81 ili defalarca ziyaret eden bir anlayışımız var bir sözümüzü bile sakınmamışız, bu mu yumuşamış muhalefet!

Beni başkan seçildikten sonra 17 partinin genel başkanını aradım bir tek Erdoğan'ı aramadım. Seçimlerde birinci parti olduk, bayramda tüm partileri aradım birinci partiyiz ve bu bana düşer... Bunu da Sayın Erdoğan'a söyledim. Uygun görürseniz sizi ziyaret etmek isterim dedim. Kendileri randevu vereceklerini söylediler buna gittim kendileri de iadei ziyaret yaptılar. 

Gazeteciler bana bu ziyaretleri sordu ben de bunun normali bu dedim. Bunun dışında ne yumuşama ne de eylemden geri durma söz konusu değil. 

Benim yapmadığım şey hakaret etmek. Kendinle hangi konuda övünürsün dersen, ben seçmenin düşüncesini okuyorum. Ben 7 yaşından beri para alır para veririm, müşterinin duygu durumunu bilirim. 

Tayyip Erdoğan ve Özgür Özel kavga edip seçmen kulaklarını kapatıyorsa bu Tayyip Bey'in işine yarar çünkü burada muhalefetin sözleri önemli onların yanlışlarını anlatıyoruz. Onun kavga işine gelir benim işime gelmez. Erdoğan ve Bahçeli'ye sizlerle kavga etmeyeceğim dedim. Polemik yerine dönüp doğru meseleleri konuşmanın adaylarımızı anlatmanın yerine neden didişeceğim onlarla...

Emekliler mitinglerimize geldi ve sonunda ne oldu emekliler Erdoğan'a cezayı kesti. Bahçeli'ye rağmen MHP'li emekli ile konuşmak, Erdoğan'a rağmen AKP'li işsizle konuşmak önemli.

Ben halkın istediklerini söylediğimde miting alanının dışındakilerden de alkış alıyorum. Normalleşme işte budur ve bu devam edecek. 

Erdoğan ile görüşmemde partimin üyesi Tayfun'u konuştum, AİHM kararlarına rağmen Kavala, Silivri'de yatıyor. Ben bunları belgeleriyle söyledim, bunları çözerseniz çok doğru bir iş yaparsınız dedim. Emeklinin esnafın mağduriyetini çözün dedim. Onlar da bana anayasa dediler ben de önce anayasaya uyulması gerektiğini hatırlattım.

Erdoğan'la koalisyon kurma gibi bir durum yok, normalleşme vatandaşla devam edecek.

TRUMP YORUMU

Türkiye Amerika ilişkilerine katkı sağlayacak bir dönem olmasını dileriz. Önceki döneminde Türkiye ile çalkantılı bir süreç yaşadık. Rahip Bronson olayı, 'Senin ekonomini mahvederim' tweeti atıldı. Bunun yanında Türkiye'nin Barış Pınarı harekatına karşı çıktı. Bu süre zarfında onurumuzu kıran şeyler oldu. F-35'lerimizi vermediler belki de bize ait F-35'ler İsrail'e gitti.

Sayın Trump'un siyaset yapış şekli kadar Sayın Erdoğan'ın da siyaset yapış şekli de bu süreci etkiledi. Deneyimli bürokratların bu donanımları dışlandı ve sorunlar yaşadık.

Sayın Trump'tan ve Sayın Erdoğan'dan yapıcı ve ülkelerin karşılıklı çıkarları gözeten bir tutum bekleriz. Esas umudumuz Ukrayna ve Filistin'de yaşananların son bulmasını istiyoruz. 

Trump'un İsrail meselesinde daha ortadan bir tutumu vardı. Müslüman oylarından da istifade etti. Bu anlamda yaşanan sürece olumlu anlamda katkı sağlayacağını umuyorum.

Bu durum Türkiye açısından nasıl bir fırsata dönebilir? Senatonun da Trump'ın eline geçmesiyle birlikte lehimize kararlar çıkabilir. Bu anlamda ümitvar bakmak isterim.

Akılcı gidilirse ve Trump da 'parayı ülke içinde tutacağız' sözünü tutar ve İsrail'e akıtılan paraları keserse olumlu gelişmeler olabilir. Biden, Erdoğan'ı Beyaz Saray'da ağırlamadı. 

Diplomasiye önem verilsin ve kişisel ilişkiler inişli çıkışlı ilerlemezse iyi olur. Aksi taktirde tükürdüğümüzü yaladığımızda onurumuz zedeleniyor. 

KAYYUM ATAMALARINA DAİR

Türkiye demokrasisini 80 yıl geriye götüren bir şey. Vatandaşlar verdikleri oylarla belediye başkanlarını seçerken ve şimdiye kadar kimse böyle bir şeye tenezzül etmemişken bu hükümet kendisine oy vermeyenleri cezalandırmak ve seçimde alamadığı yerleri almak için böyle bir şey yapıyor.

Ahmet Özer üç büyük yalanla kayyum atandı. Esenyurt'ta neden CHP'nin adayına oy verdiniz diye Kürtlere kızıyorlar. Ahmet Özer DEM'lidir yalanı, Remzi Kartal'la görüştü diyorlar öyle bir görüntü yok ancak AKP'li isimler birlikte yemek yedi fotoğrafları var. 

Üçüncü büyük yalan hesabına para yatıyor yatan para kızının kira bedeli ve bu da ispatlandı. 

Ahmet Türk'ün ömrü barış ve çözüm demekle geçen biri... Defalarca belediye başkanı seçilmiş ve kayyum atanmış. Buradaki meselemiz şu hangi parti olduğuna bakmayız, CHP'nin de DEM'in de MHP'nin de vekilleri tutukluydu. Hukuksuz bir iş varsa bunun partisi olmaz.

Mardin'in şehr-i emininin kim olduğuna Tayyip Bey değil buranın halkı belirler. 

Mardin'deki konuşmamı DEM Parti otobüsü üzerinde yapmadım, sivil bir otobüs ve Bakırhan'ın yaptığı açıklamalar benden önce olmuş bilgim dahilinde de değil. Şeyh Sait konuşması yapılırken ben uçaktaydım. Ahmet Türk otobüs sizindir dedi belki benimle görünmek istemedi öyle şey olmaz dedim ve Mardin'in iradesinin arkasındayım dedim bunda gücenecek gocunacak bir şey yok. 

Bugün yapılanlar Türkiye için büyük kötülük. Avrupa'dan kınama mesajları geliyor. Türkiye, Tanzanya ile anılan bir ülke haline geldi. Böyle yaparsanız bu ülkeye para, yatırım, turist gelmez. Hele İstanbul'a böyle bir şeye yeltendiklerinde Türkiye ekonomisini çekip alnından vursunlar daha iyi böyle bir şey olmaz.

Siz bu hazımsızlığı 2019'da yaptınız, fark 13 binden 800 bine çıktı. Bu millet haksızlığı affetmez. 

(Erdoğan'a hitaben) Kendin İBB Başkanıyken mağduriyet yaşamışsın ve buralara gelmişsin şimdi sen aynı mağduriyeti başkalarına yaşatmaya çalışıyorsun. Erdoğan benzer mağduriyetleri yaşamasa bu noktalara gelmesi mümkün müydü? Şimdi aynı şeyi yapmaya çalışıyor.

İstanbul için kayyum planımız hazır. Demokrasi sınırları içerisinde tepkimizi gösteriyoruz ve göstereceğiz. İçlerinde sakin AKP'liler varsa yeni kayyumlar olmaması konusunda Erdoğan'ı uyarsalar iyi olur.

İstanbul için kayyum olası değil ama planlarımız da hazır. 

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE AÇILIM

Sayın Bahçeli ağzından baklayı çıkardı. Öcalan DEM Parti kürsüsünden konuşsun, umut hakkından yararlansın diyor ki önce umut hakkı verilmesi gerekiyor ki mecliste konuşsun. Bu iş en olmayacak lafı en başta söylemek ve bu bir sonuç almaktan çok uzak.

Kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakattır ve şehit ailelerinin de rencide edilmemesi ve onların da kabul edeceği bir ortamı yakalamaktır. 

Meclis odaklı bir çözüm masasında bu konular konuşulur ve doğru adımlar atılırsa belki çözüm bulabiliriz.

Devlet Bey sözlerimin arkasındayım dedi, Sayın Erdoğan yaptığı konuşmalarda Bahçeli'ye destek verdi. Abdullah Öcalan garantör ülkeyi reddettiği için kayyumlar atandı deniyor ancak bu konular şeffaf yürütülmediği için bunu bilemiyoruz. 

Bahçeli ve Erdoğan'ın sözleri karşılıklı diyalog kurulmadan yapılacak şeyler değildir. Akrabası yıllar sonra görüşecek ve hemen ardından yeniden tecrit gelecek bunlar kafa karıştıran şeyler...

Bunlar Kürt sorunu değil kürk sorunu... Erdoğan'ın postunu arıyorlar, kişisel anayasa değişikliğinin karşısındayım ve böylesi bir sürecin ardından sanki Erdoğan yeniden aday olsa seçilebilecek...

Bu nasıl bir özgüven anlamıyorum. Asgari ücretin satın alma için 10 bin liraya düştü. Siz hala Erdoğan aday olsa seçilecek diyorsunuz. Bu bir algı yönetimi. Erdoğan ilk seçimde bulunduğu yerden inecek bu kadar. 

NEDEN 'UYANIK OLALIM OYUNA GELMEYELİM' DEDİ

Bizleri polislerle karşı karşıya getiriyorlar ancak o polisler akşam eve gidince ailesinin yüzüne bakacak. Onlar da emirleri uyguluyorlar, polisler işi bıraksın deniyor ama sen mi iş bulacaksın bu insanlara, dikkatli olmak gerekiyor. 

Aramıza girecek marjinal grupların asabileceği posterlere afişlere dair dikkatli olmaları konusunda uyarıyorum. 

Bizi çizgimizin dışında adımlar atmaya zorlayarak partimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar ancak bu milleti meşgul etmek adına yapılan oyunlar. CHP'nin oyları düşecek diye yazıp çiziyorlar neden düşsün APO'yu meclise çağıran ben miyim?

Kürt sorunu vardır ve çözülsün diyorum ancak mecliste ve tam mutabakatlı olsun.

OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İDDİASI

Bizim böyle bir sorunumuz yok, böyle bir sorunumuz varmış gibi tartıştırıp Erdoğan'ın teknesine su taşımaya çalışanlar var. Bazı sosyal medya hesapları sanki Kemal Kılıçdaroğlu için çalışıyormuş gibi kendilerini gösterip böyle iddialar ortaya atıyorlar.

CHP içe dönerse, Türkiye kaybeder

Ekrem Beyle aramda kardeşimle olan bir ilişki ne varsa öyle bir ilişki vardır. Kendisi bana olumlu mesajlar atarak bu süre zarfında desteğini esirgemiyor. 

YAVAŞ VE İMAMOĞLU ADAYLIĞI TARTIŞMASI

CHP'nin aday tartışması yapması partimize yaramaz. Onlar işlerine odaklanıyor ve bunu iyi de yapıyorlar. Aday olmama konusunda kendimi ilk günden men ettim, kendi hırsımın Türkiye'ye seçim kaybettirmesine izin vermeyeceğim ve bunu kızım İpek için yapıyorum. Bu yüzden de adayı tek başına belirlemeyi doğru bulmam, üyelerimize danışmak veya yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarıyla en büyük ve doğru mutabakatla aday belirlemek istiyoruz.

Biz bu yola Atatürk'ün partisini birinci yapmak ve iktidara taşımak için çıktık.

Biz değişim isterken bir daha seçim kaybetmemek üzere yola çıktık. Çocuk oyunu değil bu herkes aklını başına alacak. Aday konuşmak AKP'ye yarar. Haksızlık, işsizlik konuşmak vatandaşa yarar CHP'ye yarar. Ülkesini seven herkesten ricamdır ülkenin gerçek sorunlarını konuşsunlar. 

Ekrem Bey de çok iyi bir partili, Mansur Bey de öyle... İkisi de CHP'li ve partinin verdiği karar ikisini de bağlayacaktır. 

ASGARİ ÜCRET TEKLİFİ

Ekonomi o kadar kötü yönetildi ki büyük açmazlara düştük, asgari ücret alan için çok düşük veren için çok yüksek... Katma değerli ürünler üretemediğimiz için de süreç zora giriyor. Siz elektronik ürünler değil de penye ürettiğinizde asgari ücretlerin çok aşağıda olduğu ülkelerle kıyaslanıyorsunuz.

Asgari ücretin alım gücü 10 bin liraya düştü. Şimdilerde 21 bin lira gibi asgari ücret konuşuyorlar olacak gibi değil...

Asgari ücretli pinpon topu, bakır kablo tüketmiyor zorunlu gıdaları tüketiyor ve burada yüzde 80'e varan bir enflasyon var. Geldiğimiz noktada asgari ücretliye 35 bin lira vermezsek kurtarırı yok. 

En az 30 bin lira olsun çağrısında bulunulsun bunun altında bir ücretle Türkiye'de hayat durur diyelim. Bunu tüm partiler desin, sendikaların hepsi desin...

MHP iktidarın ortağı olmadan önce çok yüksek rakamlar söylüyordu şimdi konuşmuyorlar.

30 bin liranın altında asgari ücret sefalettir! Bu beklentiyi diri tutmak lazım.

Haber Kaynağı : 12punto