İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önündeki iki yol nedir? CHP Genel Merkezi ve Genel Başkan Özgür Özel, yakın gelecek için nasıl bir strateji belirlemelidir? Ali Adnan Aslan yazdı....
Ekrem Bey’in Beylikdüzü ilçe başkanlığında başlayan serüveni; biraz konjonktür, biraz şans, biraz da kendi yetenek ve yaşam biçimiyle beklenmedik bir şekilde Türkiye’de önemli bir siyasi figür haline gelmesini sağlamıştır.
Üstelik CHP gibi köklü ve itibarlı bir geçmişe sahip bir siyasi partide bu kadar kısa sürede bu noktalara gelmek, çok nadir hatta neredeyse hiç rastlanmamış bir durumdur.
Aynı şey, adı öne çıkan Mansur Yavaş için de geçerlidir. Bu durumda CHP örgütünün ve seçmeninin teveccühünü hafife almak kimsenin haddi olamaz.
Unutmayalım ve yanılmayalım ki CHP tabanı, Cumhuriyet rejiminin yok olma tehlikesini çoktan fark etmiş; bu tehlikenin ortadan kalkması için partisinin yönetimi tarafından kendisine biçilen her kıyafeti istemese de tıpış tıpış giymiştir.
Bu da göstermiştir ki CHP tabanı, birkaç kendini bilmez, kişisel ikbal peşinde koşan pespayeden ibaret değildir; aksine, koca yürekli Cumhuriyet evlatlarından oluşmaktadır.
Dolayısıyla, her kim olursa olsun CHP örgütü ve tabanının desteğini almış siyasi aktörler, bu desteğin devamını ancak onların umut ve beklentilerini karşılayarak sağlayabilirler.
Aksi halde üzülerek söylüyorum ki tarihin yapraklarında dahi yer alamazlar. Yakın tarihte bunun örnekleri fazlasıyla mevcuttur.
İktidar tarafı, muhalefet tarafında kendisine rakip olabilecek oluşumları elbette istemez. Bu, garipsenecek bir durum değildir.
Garip olan, iktidar cenahının hak, hukuk tanımadan, iktidar uğruna yapamayacağı hiçbir şeyin olmamasıdır.
Şunu net bir şekilde belirtelim ki iktidar tarafının, yani Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını önlemenin yolu sürekli ağlamak, yakınmak, medet ummak ya da beklemek değil; strateji kurmaktır.
İktidar tarafının bugüne kadar nasıl bir yol izlediğini doğru analiz etmektir. Ne yazık ki bunun yapılabildiğini düşünmüyorum.
Unutmayalım, Tayyip Erdoğan bugüne kadar hiçbir seçimi mevcut yollarla almamıştır.
Her seçimde mevcut yolu değiştirip, kendi yolunu yaparak o yolda yürümüş ve sonuca ulaşmıştır. Şimdi de aynısını yapmaktadır. Buna yasa ve anayasa değişiklikleri, rakibini kendisinin belirlemesi de dahildir.
Karşısında, onu zayıflatacak ve seçimi kaybetmesine neden olabilecek tüm oluşumları bertaraf etmekte oldukça başarılıdır. Şu anda da aynısını yapmaktadır.
Yani ne olursa olsun, CHP’nin güçlü adaylarını oyun dışı bırakıp rakibini kendisi belirleyecektir. Hele hele Ekrem İmamoğlu’na karşı olan özel hassasiyeti çok açıktır.
İmamoğlu’nun İstanbul’daki başarısı Erdoğan'ı irite etti. Bir de Cumhurbaşkanlığı iddiası ve kendisine meydan okuması sebebiyle İmamoğlu'na ders vermek istediği apaçık ortadadır.
Yazının başlığında neden "Ekrem İmamoğlu yol ayrımında" dedim?
Çünkü son zamanlarda özellikle Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyum olayında, kayyumun gerekçesi ve atanış biçimi çok şeyi anlattı. Ekrem İmamoğlu da bunu anlamış görünmektedir.
İlk yaptığı açıklamalarda yüzünde bir endişe ve şaşkınlık olduğunu fark etmemek mümkün değildir ve bu şaşkınlıkta haklıdır.
Önünde iki yol var: Birincisi, karşısındaki gücün orantısız olduğunu ve bu güçle bir mücadeleye girmenin risklerini düşünerek kabuğuna çekilip sadece belediye çalışmaları kapsamında kalmak.
İkincisi, toplumun kendisine verdiği desteğin gücünü fark edip dik durarak doğrudan topa girip mücadelenin dozajını artırarak kararlı bir duruş sergilemek.
Ve sanırım kendisi ikinci yolu tercih etmiş görünüyor.
Ancak mesele sadece kararlı direnişi değil; bu direnişin başarıya ulaşması için birçok faktöre ihtiyaç var.
Başta İmamoğlu'nun tutum ve davranışları olmak üzere, oluşturduğu ekiplerin de tutum ve faaliyetleri önemlidir.
Bugüne kadar defalarca tekrarlanan iletişim kazaları ve aksaklıklar hızla giderilmelidir.
Özellikle CHP Genel Merkezi ve Genel Başkan Özgür Özel, yaşanan sürecin vahametini bir an önce doğru kavramalı ve muhtemel adaylarının oyun dışına atılma girişimlerinin önüne geçebilecek politikaları devreye sokabilmelidir.
Şu ana kadar bunun gerçekleşemediğini düşünüyorum.
Karşınızdaki gücü "nasıl olsa belediyelerde yendik" yanılgısına kapılarak değerlendirirseniz, sonunda size umut bağlayanları hüsrana uğratmış olursunuz.
Bir an önce gelişmelerin, olumsuz gidişatın lütfen farkına varın.
Başarının tek yolu, Cumhuriyetine sahip çıkmakta kararlı olan büyük halk kitlelerinin size inanmasını sağlamaktır.
Bunun yolu da şaşaadan, kibirden uzak; kullanabilecek akla sahip olan, bir şekilde sahip olduğu koltukları doldurabilecek kapasitede, toplum önüne çıktığında güven ve ağırlık verebilecek kadroların oluşturulması ve halkla iletişime girilmesidir.
Zira son seçimler, kongrelerin değil; Cumhuriyetini kaybetme korkusu yaşayan halkın kahramanlığıdır.
Ali Adnan Aslan
Çok Okunanlar
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
21 Kasım 2024 burç yorumları
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
Onur ve Semih arasında MasterChef'te kavga! Yeni fragmanda olay anları
UEFA Uluslar Ligi'nde Türkiye'nin rakibi kim olacak? Play-off maçı ne zaman?
Altın fiyatları bugün ne kadar?
Fenerbahçe'ye Talisca sonrası Eriksen piyangosu
Ebru Baki Sözcü'den ayrıldı mı?
20 Kasım reyting sonuçları 2024: Annem Ankara, Kuruluş Osman, Leyla