Suç ekonomisi; ekonomik suç olarak kabul edilen faaliyetlerin yol açtığı mal ve parasal akımları kapsamaktadır. Ekonomik suçlar, genel ekonomik düzeni bozan eylemlerdir. Suç ekonomisi; piyasada arz ve talebin oluştuğu halde, çeşitli sebeplerden üretimi, dağıtımı ve pazarlaması yasak veya denetim altında olan mal ve hizmetlerin ekonomik ahlaka ve geleneklere aykırı faaliyetlerde bulunularak temin edilmeye çalışılmasıdır.
Bu ekonominin temel özelliği, faaliyet alanının tamamı ile yasalarca yasaklanmış olmasıdır. Suç ekonomisinin bir diğer özelliği de mücadelede önceliğin güvenlik güçlerinde olmasıdır. Ortaya çıkan kazancın belirlenmesi ve vergilendirilmesi ise daha sonraki aşamadır.
Kayıt dışı ekonomiye göre suç ekonomisinin büyüklüğünün tahmini daha zordur. Bu anlamda, makroekonomik verilere ya da belirli bir suça ilişkin mikro temelli tahminlere dayalı çalışmalar yapılmaktadır. Suç ekonomisinin büyüklüğünün sağlıklı bir şekilde tahmini, doğası gereği mümkün değildir. Bununla birlikte, tahmin mümkün olsaydı, suç ile mücadele eden birimlerin doğru politikalarla kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmaları mümkün olurdu.
Türkiye’de kara para aklamanın en yaygın yolları, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün saptamalarına göre;
• Paravan şirketlerin kurulması
• Sahte ve şişirilmiş faturaların kullanılması
• Kumarhane ve bahis işletmelerinin kullanılması
• Nakit alımlarının yapılması
• Paranın yurtdışına kaçırılması
• Paranın kıymetli evraka dönüştürülmesi
• Turizm şirketlerinin kurulması
• Gayrimenkullere yatırım yapılması
• Ticaretle uğraşmak (özellikle lokanta ve benzinci gibi hesapların kalem kalem, tek tek kontrolünün zor yapıldığı faaliyetler)
Türkiye açısından bu bağlamda iki çalışma mevcuttur. Birincisi, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından 2011 yılında yapılan ‘Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu’ adlı çalışmadır. Araştırmaya göre 2010 yılında 27 kalemde Türkiye’de yasadışı faaliyetlerde oluşan ciro en az 8 milyar TL, elde edilen net kazanç ise 3 milyar 250 milyon lira civarındadır.
Türkiye’de suç ekonomisinde en çok fuhuş ve eroin’ de parasal aktivite olduğu görülmektedir. Buna ek olarak esrar ve insan kaçakçılığı bu iki alanı takip etmektedir. Suçların toplu olarak niteliklerine baktığımız zaman uyuşturucu ticaretinin en büyük suç ekonomisi olduğu unsuru olduğu görülmektedir.
Birim başına en yüksek gelir organize suçtan, en düşük gelir ise akaryakıttan sağlanmıştır. Birim olarak en fazla işlem hacmi akaryakıtta, en düşük işlem hacmi ise organize suçlarda karşımıza çıkmaktadır.
Suç ekonomisi ile mücadelede sonucunda suç şebekelerinde belirli engellemeler olsa da faaliyetler artarak devam etmektedir.
Türkiye’de suç ekonomisine karşı mücadelede en çok sigara kaçakçılığında başarılı olduğu görülmektedir.
Türkiye suç ekonomisine bakıldığında en çok suçun ev hırsızlığı olarak yapıldığı ancak ciro olarak en çok kredi kartı ve banka dolandırıcılığında olduğu görülmektedir.
Dünyada en yüksek kara para kaynağına sahip 20 ülkenin Türkiye’de yaklaşık3.147 milyar dolar kara para akladığı tahmin edilmiştir. FATF’ın yaptığı çalışmada kara para kaynaklarının %70’inin başarıyla aklandığı, IMF’nin yaptığı çalışmada ise ele geçirilen ya da aklandığı düşünülen paranın, gerçek kara para kaynağının %10-20’sinin oluşturulduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan bakılırsa Türkiye’de de aklandığı tahmin edilen kara paranın daha büyük boyutta olduğu düşünülmektedir.
Çok Okunanlar

Haydi şu İmralı mektubunu açıklayın!..

Yangının ortasında kalan Mucize Bahçe! Orası hariç her yer kül oldu

AKP’li Konya Büyükşehir Belediyesi’nden 20 milyonluk söyleşi!

Rusya'da deprem oldu, AKP'li Birinci Cumhuriyet'i hedef aldı!

Kamera kayıtları Yargıtay'a sunuldu! Kritik detaylar ortaya çıktı

Kızılcahamam kampında gündeme gelmiş: Hangi bakanlar gidici?

İktidarda sular durulmuyor! AKP meclis grubunda derin kriz

CHP lideri Özgür Özel tehdit aldığını açıkladı

İnan Kıraç davasında 320 milyon liralık avukatlık ücreti tartışması

'Film Koptu'