Birey içinde yaşadığı toplumun sağladığı sosyal çevreden ve bu sosyal çevreden de beslenen psikolojik şartlardan etkilenerek vergi kaçırma veya kaçırmama davranışını tercih eder.
Vergi ahlakı ve kayıt dışı ekonomi arasındaki ilişkiyi inceleyen iki ana yaklaşım mevcuttur. Birincisi, ekonomik suç yaklaşımına da temellendirilen standart ekonomik yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, kişiler kayıt dışı ekonomiye yönelip yönelmeme tercihlerini; ceza, denetim oranı, vergi oranı ve yakalanma riski gibi faktörleri göz önünde tutarlar. İkinci yaklaşım ise, vergi uyumu literatüründe davranışsal yaklaşımı temel alan görüştür. Bu yaklaşıma göre, vergi denetim ve ceza oranları çok düşük olsa bile, bireylerin kayıt dışı faaliyetlere yönelme eğilimi standart ekonomik yaklaşıma göre çok yüksek değildir. Buradan çıkaracağımız sonuç, vergi ve kayıt dışı ekonomiyi sadece beklenen fayda maksimizasyonu yaklaşımı ile değil bununla birlikte sosyo-ekonomik birçok faktörü içinde bulunduran davranışsal yaklaşım ile de değerlendirmek gerektiğidir.
Rasyonel tercih teorisine göre bireylerin vergiye gönüllü bir şekilde uyum (voluntary compliance) sağlamasını belirleyen faktör temel olarak yakalanma ve cezalandırılma riskinin algılanan yüksekliği ile ilgilidir. Diğer bir deyişle bireyin gönüllü uyumunun sağlanacak ve böylece kayıt dışılığı azaltacak en önemli etken vergi denetimi, cezaların caydırıcı etkisi vb. faktörlerdir.
Ahlaki değerler, sosyal normlar ve diğer psikolojik faktörlerin bireylerin vergi kaçırma eğilimleri üzerinde etkisi yoktur. Bundan dolayı da kayıt dışı ekonomi üzerinde vergi ahlakının bir etkisi bulunmamaktadır. Bu yaklaşım ahlaki değerleri değerlendirmeye katmadığından, bu yaklaşıma göre vergi ahlakı ile kayıt dışı ekonomi arasında bir etkileşimden bahsedilememektedir.
Vergi ahlakı ile kayıt dışı ekonomi arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışan bu yaklaşımın gerçeği yansıtmadığı gelişmiş ülkelerin vergi sistemlerini inceleyerek açıklanabilir. Bu ülkelerde fayda-maliyet analizi yapıldığında ortaya çıkan vergi kaçakçılığı ve bunun sonucunda oluşan vergi dışı piyasa ekonomisi tahminleri o ülkede bulunan gerçek oranlardan çok daha fazla çıktığı görülmektedir Son yıllarda klasik ekonomik modeller vergi teorisinde önemli gelişmeler göstermesine karşılık vergi kaçakçılığını etkileyen faktörleri açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Vergi kaçakçılığı yalnızca ekonomik ve mali bir sorun olmaktan dolayı psikoloji, sosyoloji ve suç bilimleri gibi diğer sosyal bilim dalları tarafından da inceleme konusu olmaktadır.
Literatürde “tutumsal model” (attitudinal modeli) veya “ahlaki duygular teorisi” (the theory of moral sentiments) olarak da adlandırılan davranışsal yaklaşıma göre bireylerin vergi ödeyip ödememe konusunda tercihlerini belirleyen tek etken bireysel fayda maksimizasyonu değildir. Bireylerin vergiye uyum sağlamadaki tutum ve davranışlarını psikolojik ve sosyal unsurlar da etkilemektedir.
Örneğin, toplanan vergi gelirlerinin devlet tarafından hangi kamu harcamalarında ve nasıl harcandığı gibi düşünceler bireyler açısından önemlidir. Bireyler eğer kamu harcamalarının israf edildiğini veya yerinde kullanılmadığını düşünürlerseler bu vergi ahlaklarını olumsuz etkileyerek vergiden kaçınmalarına neden olabilmektedir. Buna karşılık, kamu harcamalarının adil ve verimli olduğu düşünülürse bu hem vergi ahlakını hem de kayıt dışı ekonominin azalmasını destekleyecektir .
OECD ülkelerinde 1999-2010 yılları arasında kayıt dışı ekonomiyi etkileyen faktörleri incelediğimizde vergi ahlakının kayıt dışı ekonomi üzerindeki etkisi, kayıt dışı ekonomiyi belirleme açısından dördüncü sırada yer almaktadır.
Türkiye’de, vergiden kaçınma yollarından daha çok üst gelir gruplarının faydalandığını söylemek mümkündür. Zira dar gelirliler vergi sistemindeki boşluklardan faydalanmak amacıyla katlanılması gereken maliyetleri (örneğin, birden çok mali müşavir ve iyi bir muhasebe birimi oluşturma maliyetleri) karşılamakta güçlük çekmekte; etkinsizlik, denetimde sıklık ve verimlilik mükelleflerin vergisel uyumunu artıran faktörlerden bazıları olarak görülmüştür. Ancak, katlanılması gereken maliyetler hızla arttığı için denetim oranını artırmak zordur.
Öyleyse, vergi cezalarındaki caydırıcılık ve etkin denetim, mükelleflerin denetim algısını yükseltmek olasıdır.
Çok Okunanlar

Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim anketinden şaşırtan sonuç

İşte meslek meslek zamlı rakamlar

Sabancılarda boşanmayı tazminat pazarlığı kilitledi!

Simge Sağın da cinsel istismar kurbanı olduğunu açıkladı

Fatih Altaylı, CHP'ye yönelik operasyonları bitirecek tek formülü açıkladı

Taciz iddialarıyla gündeme gelen Mesut Süre'den ilk açıklama

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç hakkında suç duyurusu

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 'bu iyi bir görüntü değil' tepkisi

Ulusumuzu bağımsız, yurdumuzu bölünmez yapan Büyük Zaferimiz kutlu olsun

Öğrencileri 300 TL ve kahvaltı karşılığında Erdoğan'ın mitingine götürdüler