Ülkemizin çoğunluğunu oluşturan çiftçi, ücretli, emekli yani halk fahiş yoksullaşırken, azınlığı oluşturan bir kesim fahiş bir şekilde zenginleşmektedir.
Siyasi iktidar ise bu fahiş fakirleşme ve zenginleşmeyi Allah’ın bir taktiri olarak görmekte ve tüm ekonomik ve siyasi uygulamalarıyla bu anlayışını doğrulamaya çalışmaktadır. Yani iktidar şunu demek istiyor. Fakirler çalışmadığı ya da az çalıştığı için fakir, zenginler ise çok çalıştığı için zengin. Bu anlayışın ekonomi literatüründeki karşılığı NAS’dır.
Ülkemizin yoksulları, çiftçileri, ücretlileri ve emeklileri uzun süredir sermaye grubuna servet transferi yapıyor. Sermaye transferi yaptıkça zengin daha zengin, yoksul daha çok fakir oluyor.
İktidar ise bu durumun, kendisini uzun yıllar iktidarda tuttuğunu bildiği için, var gücüyle, kendine mahkûm edilmiş yoksullar ülkesi yaratmaya çalışıyor. Nitekim çok da başarılı oldu, artık bir yoksullar ülkesiyiz.
Toplum uzun süredir yoksulluk ve fakirlikten şikayetçi, ancak iktidarın oyuna baktığımızda azınlık olan zenginlerin oyundan daha çok oy alıyor. Bu sosyolojik tramvayı çözmeden bir başka partiye buradan iktidar çıkmaz. Gerekçem şu: eğer iktidarın savunduğu muhafazakâr ve neo-liberal politikaları savunursak, halk bu kez de bize oy verir diyorlarsa halk size iki nedenle oy vermez. Bu muhafazakâr ve neo-liberal politikalar; savaş, kan, göz yaşı ve yoksulluk getirdi. İkinci neden ise; bu politikayı canla başla savunan gerçek sahibi iktidar varken, sahtelerine oy vermez.
İktidar ben bir sermaye partisiyim yoksul ve fakirden alıp, zengine veririm diyor ve uygulamalarıyla da bu durumu ispatlıyor.
Diğer partiler ise son dönemlerde biz neo-liberal politikaları daha iyi uygularız diyorlar ya da diyorlarsa bunun anlamı biz halkın değil sermayenin partisi olacağız demektir. Sermayenin esas partisi varken size neden oy versinler.
Oy vermelerinin yolu, tüketen Türkiye’den, üreten Türkiye’yi biz kurarız, hakça ve halkça bölüşümü biz sağlarız, biz ezilen yoksulun, işçinin, çiftçinin, emeklinin, ücretlinin partisiyiz dediğiniz ve bunu açık açık ekonomi ve emek programlarıyla ortaya koyup mücadele ettiğiniz gün iktidar yolu açılır. Mustafa Kemal ATATÜRK gibi yeniden planlama, yeniden yatırım, yeniden tarım, yeniden sanayileşme, yeniden ılımlı devletçilik, yeniden kamuculuk dediğiniz gün iktidar yolu açılır. Herkese aş, iş ve hakça bölüşüm dediğiniz gün iktidar olmanın yolu açılır.
Anadolu’nun her ilinde, ilçesinde fabrika bacaları tütmeye başladığı gün iktidar olursunuz. Halkımızın, yoksulun ve fakirin haklarını işgalci ve sığınmacılara peşkeş çekmezseniz iktidar olursunuz.
Ülkemizde gerçek kurtuluşu yeniden istiyorsanız, yol belli ve tektir. Bu yol Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yolu ve devrimleridir.
Çok Okunanlar
26 Kasım Salı günü Gelinim Mutfakta puan durumu: Günün birincisi kim oldu?
27 Kasım Çarşamba (Yarın) okullar tatil mi?
Bu akşam TV'de hangi diziler ve filmler var? 26 Kasım Salı yayın akışı
Narin cinayetinde şok gelişme: Enes'in yüzündeki ısırıkların nedeni belli oldu
26 Kasım 2024 günlük burç yorumu: Merkür retrosu bugün başlıyor!
Reyting sonuçları açıklandı! 25 Kasım Pazartesi en çok hangi yapım izlendi?
GSS borç affı kimleri kapsayacak?
Arda Güler ilk 11'de var mı? Liverpool - Real Madrid maçı ne zaman, saat kaçta?
Valilikler peş peşe açıkladı: 24 ilde okullar bugün tatil!
Gözaltına alınan belediye başkanı Cengiz Dündar kimdir?