Geçenlerde, bir vakıf üniversitesinde katıldığım tanışma toplantısında, devletten emekli olmuş yetmişli yaşlardaki bir hocamızın ilginç ismiyle karşılaştım.
Tuanay.
Taa 70 yıl önce koyulan bu isim, belli ki hocamızın kaderine de ışık tutmuş da en eski üniversitemizde akademisyen olmuş.
Soyisminden de köklü bir aileye sahip olduğu rahatça anlaşılıyor.
Soyadı Tokyay olan meşhur bir hocamız vardı ki kökü padişahın kolağasına dayanıyordu.
Tıpkı, Atatürk’ün amcazadesi Erbatur hocamız gibi.
Aileler çocuklarına isim verirken, çok hassas davranıyor.
Özellikle, soyadı önemli bir köke dayanmıyorsa.
İsmi, geleceğine ışık tutsun istiyor.
Sıradan soyadını da karizmatik bir ilk isimle, avantaja çevirmek istiyor.
Bu başlıktaki, hem ad hem de soyad maşallah, pek karizmatik, ilgi çekici.
Diğer yandan, özellikle son yıllarda, atadan kalan geleneksel isimler, daha çok ilk isim, öz türkçe isimler ise asıl isim olarak veriliyor çocuklara.
Başlıktaki isme bakınca, bunlara benzer bir fikre kapılıyorsunuz.
"Ya bir akademisyen, ya bir doktor ya da bir müzisyendir" diyorsunuz.
En azından kentli bir aile olduğu fikri uyanıyor zihinlerde.
Ama öyle değil.
Haberlere baktığınızda, içinde birkaç parça kırık tahta palet artığı olan tencereye keleşini atan zarif bir kız çocuğu görüyorsunuz.
Bu isimde bir kız çocuğunu, dağa kaldıran bir terör örgütü ile masaya oturmak ve de sonuç beklemek, benim aklımın alacağı bir şey değil.
Sizin alıyorsa yolunuz açık olsun.
Muvaffakiyetler dilerim.
Çok Okunanlar

AKP kulislerinde CHP endişesi

Kayyum kararı sonrası ilk anket...

İrem'in iki bacağını, şoförsüz tır koparmış

Görev süresinin sonuna yaklaşırken Ali Erbaş'a piyango

İşte Cumhur ittifakında yaşananların perde arkası!

İktidar cephesinde seçim planları

Şener Üşümezsoy'dan İstanbul için yeni deprem açıklaması

Türkiye'nin konuştuğu savcı cinayetinde yeni detaylar

Sivas Kongresi ve Milli Mücadelenin ilk gazetesi

Afganistan depremi ardından Naci Görür'den Türkiye'ye deprem uyarısı