Yıllarım Eskişehir’de geçti.
Anadolu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde, 25 yıl öğrenci yetiştirdim.
Aylık gelirimi ikiye katlayanlar var.
Ancak, Eskişehir’i terk edenler bu gelirlere ulaştılar.
Kalanlar için durum pek parlak değil.
Namerte muhtaç olmasalar da istedikleri zenginliğe ulaşamıyorlar.
Eskişehir bölgesinin ticari işlemler hacmi, Marmara Havzasına göre oldukça düşük.
İstanbul’dan bu bölgeye siyaset yapmaya gelenler oldu da ömürleri pek uzun olmadı.
Verdikleri kamu hizmetini suistimal ederek, avanta işine girdiler.
İstedikleri avanta o kadar yüksekti ki bölgenin esnaf ve tüccar takımını nasıl sıkıştırdıklarını anlayamadılar.
İş insanları, dertlerini anlatamadılar, bu bizans tekfurlarına.
Adamlar avanta almaya değil resmen soyguna gelmişler.
Eee, yer mi anadolu çocuğu.
Alayını bir çuvala koyup, Sakarya ırmağına attı da hala Marmaraya ulaşamadılar.
Ulan bre deyyus,
Yatırımcının ortağı değilsin
İşletmecinin sermayedarı değilsin
Kira, stopaj ödeyen sen değilsin.
Kurumlar vergisi, gelir vergisi, muhtasar yükümlüsü sen değilsin.
KDV ödeyen sen değilsin.
Adam ne uygun gördüyse, yatırım ne kadara müsade ettiyse, gönlünden ne koptuysa kabul et gitsin.
Direnmenin ne alemi var.
Harcında çimenton mu var, kirecin mi var?
Baklava kutusu işi de böyle olmuş.
Ammaaaa, suç belediyede değil, CHP’de.
Bu kadar belediye kazandın da neden kendi denetleme sistemini kurmadın.
Kuralım diyenlere de kulak vermedin.
İşi sadece sayıştaya bıraktın.
Çok Okunanlar

AKP kulislerinde CHP endişesi

Kayyum kararı sonrası ilk anket...

İrem'in iki bacağını, şoförsüz tır koparmış

Görev süresinin sonuna yaklaşırken Ali Erbaş'a piyango

İşte Cumhur ittifakında yaşananların perde arkası!

İktidar cephesinde seçim planları

Şener Üşümezsoy'dan İstanbul için yeni deprem açıklaması

Sivas Kongresi ve Milli Mücadelenin ilk gazetesi

Hikmet Çetin ve Devlet Bahçeli görüşmesinde ne konuşuldu?

Afganistan depremi ardından Naci Görür'den Türkiye'ye deprem uyarısı