Sahtelik ülkemizin üstüne karabasan gibi çöktü.
Ehliyetti, imamlıktı derken akademi de bundan nasibini aldı.
Özellikle doçentlik atama yönetmeliği değişip de değerlendirmeler sadece dosya incelemesine indirgenince, Türk Üniversiteleri patladı.
Eskiden ilk olarak yayınların incelendiği ardından eğer aday yayın konusunda başarılı ise ikinci bir sözlü sınava alındığı sistem vardı.
Doçent adayı, beş kişilik jüri önünde, kara tahtanın önünde iki üç saatlik bir sınav süresince terletilir ve adayın yetkinliğinden emin olununca sınav başarı ile biter, aksi halde bir yıl sonra tekrar sınava alınırdı aday.
Bazı adaylar üçüncü, hatta dördüncü hakkında ancak başarılı olurlardı bu sınavdan.
Belki de dünyanın en ciddi sınavlarından biri idi.
Maalesef hakkın rahmetine kavuştu bu sistem.
Böylece ortalık cahil doçentler ile doldu.
Bir milyon lira karşılığı hazırlatılan dosyalar, jüri önüne geliyor.
Dosya içindeki yayınlar da doçentlik şebekesi tarafından yapılıyor.
YÖK bunu bilmiyor mu?
Elbette biliyor.
Biliyor da ne yapıyor?
Eminim ciddi bir düzenlemeye gidecek.
Eski sınav sistemini revize edip tekrar uygulamaya koyacağı dedikoduları geliyor kulağımıza.
Hadi hayırlısı diyelim.
Çok Okunanlar
Kılıçlı yemin sonrası ihraç edilen teğmen bakkal oldu
Uzman çavuş bacanağını öldürdükten sonra intihar etti: Evlilik sözleşmesi detayı
Ali Yerlikaya bu kez Bülent Turan'ı uçağa almadı
Güllü'nün ölümündeki bilmece sürüyor
İktidar vekilinin Kürtçe atasözü gündem olacak!
'Peşmergeye alan açmak vatana ihanet suçudur'
Yeni anayasa hazırlığı yapan Erdoğan'a DEM'den kötü haber!
Mert Hakan, Metehan Baltacı, Murat Sancak, Ahmet Çakar, Zorbay Küçük...
Türkiye'de mutfak krizi derinleşiyor
AKP'li isimden 'En çok DEM Parti zarar görür' çıkışı