Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6207
Dolar
Arrow
34,8656
İngiliz Sterlini
Arrow
44,4914
Altın
Arrow
3046,0000
BIST
Arrow
10.058

Boğaziçini Bombalayacağım: Takiyüddin’den Boğaziçine ayaklara vurulan Pranga

Takiyüddin, Osmanlı'nın en önemli astronomlarından.

1577 yılında üçüncü Murat’ın fermanıyla Tophane sırtlarında bir gözlemevi kurmuştur. 

Sinüs/tanjant hesaplarını tablolar halinde kullanıma sunmuş, epeyce de eser oluşturmuştur. Ahali tarafından, Cenabı Allah’ın işine karışıyor, melekleri dikizliyor gibi akıldışı söylentiler sonucu Tophane sırtlarındaki gözlemevi Padişah 3. Murat tarafından bombalanarak yerle yeksan edilmiştir. Yeni bir gözlemevi ancak 300 yıl sonra kurulmuş ancak bu sefer de 31 Mart ayaklanmasına kurban gitmiştir.

Bu arada, Avrupa’da, Kepler'in hocası Tycho Brahe ile aynı zamanda yaşamış ve yaklaşık aynı gözlemleri yapmıştır. Diğer taraftan Kepler, Brahe'nin gözlemlerini kullanarak Kepler yasaları diye bilinen gezegenlerin dönüşleri ile ilgili yasaları aynı dönemlerde keşfetmiştir.

Cihan Devleti Osmanlının çöküşe geçtiği olay olarak da kabul edilen bu olay, günümüzde yemiyor.

Başka bir model bulmak lazım demişler ve 1863’te kurulan, sadece ülkemizin değil, Adriyatik’ten Mançurya’ya kadar tüm coğrafyanın gözbebeği olan Boğaziçi Üniversitesini formatlayarak, tazimattan beri modernleşmeye çalışan Türk Devletini de çökertmek istiyorlar.

Kızmayın, öyle.

8 fakültesi olan Boğaziçi, ülkenin en iyi beyinlerini alarak, Cem Yılmaz kızmasın ama, turizmci, işletmeci, iktisatçı, iletişimci, hukukçu, edebiyatçı, dil bilimci, sosyolojici, felsefeci, tarihçi, endüstrici, inşaatçı, elektrikçi yapıyor.

Ben inşaat mühendisi olduğum için söyleyeyim. Mühendis olmak için hiç öyle ilk binlere, onbinlere girmeye gerek yok.

İlk yüzdelik dilime girecek öğrencilerin okuyacağı 4-5 bölüm var ki, Allahtan aklı başında yerli ve milli hocalar bu bölümleri de açmış Boğaziçine.

Kapasitesi ve burs olanakları her ne kadar yetersiz olsa da, Temel Bilimleri kapsayan Kimya, Fizik, Biyoloji ve Matematik bölümleri ve Eğitim Bilimleri bir ülkeyi kalkındıracak en temel eğitim birimler, bölümler, kurumlardır.

Bunları neden yazıyorum. Tam başlıkta anlatmaya çalıştığım gibi. 

Ülkenin anahtarını ele aldığımızda ilk icraatımız Boğaziçi’ni asli görevine döndürmek olacak.

Sadece Kimya, Fizik, Biyoloji, Matematik ve Eğitim bölümlerini ayakta bırakacağım.

Memleketin en zeki öğrencilerini alıp, muhasebeci, inşaatçı, iktisatçı, turizmci yapmanın bir alemi yok.

Mantığı da yok!!

Anlamak mümkün değil. 

Orta ve ortanın hafif üstü zekayla kolayca yapılabilecek olan inşaat, çevre, endüstri gibi sıradan mühendisliklerde ülkenin en zeki çocukları neden meşgul oluyor.

Yani ekonomist olmak için ilk bin de olmaya ne gerek var.

Bu zihinleri dümenden bölümlerde okutarak hiçbir yere varamayız. 

Bunu sadece ben mi düşünüyorum. 

Tabi ki hayır. 

Ortalama zekaya sahip, aklı başında herkes düşünüyor.

1700’lerin ortasında başlayan Sanayi Devrimlerine damga vuran bilim insanlarına bakın. 

Hepsi ya kimyacı ya fizikçi ya biyolog ya da matematikçi.

1960’larda başlayan, içinde yaşadığımız 4. Sanayi Devriminin de yaratıcıları Matematikçi ve Fizikçi.

Geçtiğimiz 40 yılı belki de bu yüzden pas geçtik. Boğaziçi iktisatta, işletmede, okuttuğumuz en zeki genç beyinler, yurtdışında bin yuro daha fazla kazanmak için üçüncü sınıf gavur şirketlerde muhasebeci oldu.

Bu gidişle de girdiğimiz bu fakirlik ve geri kalmışlık sarmalından kurtulamayacağız.

 Gelecek yazıda anlatacağım üzere;

 Aziz Nesin dediği gibi “Nah Kalkınırız”