Daha önce kooperatiflerle ilgili ses getiren bir yazı yazmıştım.
Yeteri kadar sermeyesi olmayan eski Türkiye'de insanlar kısıtlı bütçelerini bir araya getirerek ev sahibi oluyorlardı.
70’ler ve özellikle 80’lerde hız kazanan yapı kooperatifleri sayesinde çoğumuzun ailesi ev sahibi oldu.
Tek sorun kaliteydi.
Hazır beton tesislerinin olmaması ve mühendislik hizmetlerinin ciddiyetinin yeteri kadar anlaşılmaması, binaların çürük yapılmasına neden oldu.
Orta gelir grubunun, yazlık olarak tercih ettiği Kuzey Ege'de de benzer çürük yapılar yapıldı.
Dünkü deprem, bu gerçeği bir kere daha yüzümüze vurdu.
Tek sevinç kaynağımız ise dönemin namuslu belediyeleri.
Yüksek katlı binalara izin vermediler.
Bölgenin tamamındaki binalar, 3-4 kattan fazla değil.
O yüzden yıkım ve can kaybı görece olarak düşük.
Buradan hareketle, kaliteli bina yapımını beceremediğimiz deprem ülkesinde yüksek katkı binaların yapımına izin verilmemeli.
Sadece bakanlık tarafından lisanslanmış bünyesinde sürekli mühendis çalıştıran gerekli tamamlama-uzmanlık eğitimlerini almış firmalar izin verilmeli.
Diğer türlü her depremde nerede bu devlet diye haykırmak zorunda kalırız.
Çok Okunanlar

AKP milletvekili Ayşen Gürcan'ın içinde bulunduğu araç kazaya karıştı

Altın koltuklu adamın meşruiyeti ve etrafında kümelenen hayranları

Siyasi Misyonerler!..

Ayşe Barım ile ilgili yeni gelişme

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde cuma tatili

Gelecek Partisi'nden Erdoğan-Davutoğlu fotoğrafına açıklama

Avrupa'da bu hafta 3'te 3 yaptık: Türkiye kaçıncı sırada?

Açılımın ilk meyvesi: Bakanlık Kürtçe ders kitabı bastırmış

'İtirafçı' Aziz İhsan Aktaş'ın şirketlerine kayyum atandı

Şener Üşümezsoy'dan TGRT'ye 'badem bıyıklı bir adam bağlayın' tepkisi