Yıldız Teknik Üniversitesi’nde akademisyenliğe birlikte başladığım çok kıymetli bir arkadaşımla uzun zamandır bir Karadeniz turu planlıyorduk.
Vatsaptan dan amcaoğlunun oğlunun düğün davetiyesi gelince, düğünü de bahane ederek gidelim dedik.
Önce uçaklara baktık.
Yer vardı.
Fiyatlar da makuldü.
Ama sosyal medyadaki “Rötar” videoları aklımıza gelince havadan gitmek yerine karadan gidelim dedik.
Saatlerce havalimanında sürünüp, görevlilerle itişip kakışmak istemedik.
Üstüne, bir şişe suya 5 yuro vererek kazıklanmayalım dedik.
Sahil hattı boyunca küçük kasabalara uğrar, lezzetli yemekler yeriz diye düşündük.
Taa Sarp Sınır Kapısı'na kadar gittik.
Giderken, atmosferi müthiş Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesine uğradık.
Doğal limon yerine, yapay limon suyu eşliğinde bir güzel kazıklandık.
Mekanda Bizden Başka Kimsenin Olmaması Dikkatimi Çekmedi Değil.
2100 metredeki Sis Dağı Yaylasına çıktık.
Duman-sis-çise altında halis muhlis tereyağı ile yayla yemekleri yedik.
Rize, Ardeşen, Fındıklı, Arhavi, Hopa’ya uğradık.
Yöresel yağ, peynir, çay, kavurma aldık.
Bol bol Ligarba yedik.
Ligarba buralarda pahalı olmasına rağmen Rize’de epey ucuzdu.
Hemşin’de meşhur yöresel sanatçı Yaşar Çorbacıoğlu’nun oğlunun çalıştırdığı Hemşin Berberinde traş bile olduk.
Yaşar Çorbacıoğlu ile epeyce muhabbet ettik, Ankara-TRT anılarını dinledik.
Eskişehir’de banka müdürü iken, bize sürekli yemek ısmarlayan, kadim dostumuz Hakan Bey’e de uğramadan geçmedik.
Meşhur, ince uzun, çıtır çıtır Giresun pidesini yedik.
Paraları yine Hakan Müdürümüz ödedi, Allah razı olsun.
Mekanda Bizden Başka Kimsenin Olmaması Dikkatimi Çekmedi Değil.
Sürmene’deki meşhur Bozo pidecisine gittik.
Daha önceleri en az bir saat sıra beklediğimiz mekanda, lezzetli peynirli ve yumurtalı kıymalı yedik.
Mekanda Bizden Başka Kimsenin Olmaması Dikkatimi Çekmedi Değil.
Birlikte seyahat ettiğim Ali Emre Hocaya Karadeniz yaylalarının en meşhurlarından biri olan Zigana dağında bir et yedireyim dedim.
“Kendin pişir kendin ye” mekanları bomboştu.
Boş mekanda yemek istemeyince, dağdan döndük, Esiroğlu’ndaki meşhur kasaplara geldik.
Çok lezzetli köfte ve kalem pirzola yedik.
Mekanda Bizden Başka Kimsenin Olmaması Dikkatimi Çekmedi Değil.
Yeni yolların yapılmasıyla atıl kalan eski Bolaman rampalarından sürdük.
Yason Kilisesine uğradık.
Dünyanın çok yerinde, böyle huzur veren bir mekan olduğunu sanmıyorum.
Espiye-Gülburnu Kıran Mahallesi Camisini ziyaret etmeyi unutmayın.
Tarihi çok eski olmamasına rağmen, konumu ve atmosferi ile çok beğeneceğiniz bir yer.
Deniz kıyında, derenin kenarındaki mezarlığı öyle çekici ki, insanın ölesi geliyor.
Dönüşte, Sinop, Kastamonu ve Taşköprü’ye uğradık.
Daha önce detayları ile anlattığım Sinop, yine aynı güzellikteydi.
Taşköprü’den yerli sarımsağımızı aldık.
Kastamonu’da epey kaldık.
Kastamonu Kent Müzesinin Müdürü eski öğrencimiz Murat’ın yarattığı müzeyi görünce ayrılmamız kolay olmadı.
Derken, e-devletten mesajlar gelmeye başladı.
Oldukça yavaş ve kontrollü gitmemize rağmen, cezalar yağmur gibi yağmaya başladı.
Rötardan kaçalım derken Radara yakalanmışız.
Çok Okunanlar

Her dediği çıkan yandaş kalemden iş dünyasına operasyon iddiası

Erdoğan'ın masasına koyulan 4 kritik raporu duyurdu

Fenerbahçe'de İsmail Kartal seçim öncesi sessizliğini bozdu!

Kira getirisi en yüksek 10 il belli oldu!

2 polisi şehit eden 16 yaşındaki katilin ifadeleri kan dondurdu

AKP'li Şamil Tayyar'dan Can Holding operasyonu ile ilgili çarpıcı açıklama

AKP için 'yeni transferler' iddiası

Kurultay davası sonrası sürpriz Özgür Özel - Kılıçdaroğlu iddiası

Kılıçdaroğlu'nun avukatından yeni açıklama

Ahu Yağtu hastaneye kaldırıldı