Aslında politik konulara bu kadar direk girmiyorum.
Ancak, İmamoğlu’nun hem Trabzon Lisesinden okul arkadaşım olması hem de 25 yıl akademisyenlik yaptığım ve İstanbul’da çalışmama rağmen, hala asıl ikametimin olduğu Eskişehir-Dorlion ziyareti, bu yazıyı yazmamı farz kıldı.
Eskişehir yerel medyasına kısa bir göz attım, bilindik gazetecileri taradım.
İmamoğlu, Eskişehir’de krallar gibi karşılanmış.
Başkan muamelesi görmüş.
Karadeniz dokusunun son derece silik olduğu bir bölgede, Başkan gibi karşılanan İmamoğlu, hedefe ulaşacak.
Bu karşılama, İstanbul, Ankara veya Bursa gibi Karadenizlerinin rengiyle yoğun yoğrulmuş bir kentte olsa, bu yazıyı yazmak ancak ve ancak vacip olurdu.
Dorlion karşılamasının ardından, farzın da farzı oldu.
CHP Eskişehir örgütünün ve seçmeninin, İmamoğlu’nu içselleştirdiği ayan beyan ortaya saçıldı.
Son derece muhacir (göçmen ve mübadil) milliyetçisi nüfusun yoğun olduğu bir bölgede, Trabzon’lu İmamoğlu’na gösterilen ilgi, alaka ve sevgi, görünen köyün kılavuz istemediğini ispatlıyor.
Başkanlık yolculuğunda, Eskişehir’den tam destek alacağı belli oldu.
Hem ekonomik yapısında hem de sivil toplum yaşamında Karadenizli izinin oldukça zayıf olduğu bir bölgede, bu başarıyı sergileyen İmamoğlu, tüm Türkiye düşünüldüğüne, açık ara önde olacağı hakkında hiçbir şüphe yok.
Bu arada, ekmek elden su gölden, bir dönüm bostan yan gel Osman şeklinde hayatını çalışmadan idame eden, beyin enjeksiyon supapları tıkalı ve konformizm hastası CEHAPE’liler şunu bilsin ki, İmamoğlu’nun şahsi tavrı, halka yaklaşımı, ahlakı, dürüstlüğü, içtenliği, samimiyeti ve teknik ve taktik kabiliyeti olmasa, CEHAPE’nin yıllar sonra değil birinci parti, sondan nal toplayan parti bile olması hayal olurdu.
İmamoğlu, Anadolu’nun tüm renklerini ve kodlarını bünyesinde yoğurmuş, kimseyi ötekileştirmeyen, yediden yetmişe ahalinin güvenini kazanmış bir lider.
Yeter mi?
Yetmez tabi ki.
Anadolu coğrafyasında sürekli uyanık olmanın gerekliliği, atasözlerinden açıkça anlaşılıyor.
Gelin ata binmiş, ya nasip demiş.
Erken öten horozun başını keserlermiş.
Dereyi görmeden paçalar sıvanmazmış.
Bunların yanında cesareti teşvik eden şeyler de söylenmiş.
At binenin kılıç kuşananınmış.
Akacak kan damarda durmazmış.
Cemal Süreyya da birkaç kelam etmiş bu tip konulara ilişkin.
Özlemek ölmekten sadece iki fazla be çocuk.
Azizi Nesin de;
Bazen insanlar öyle özlenir ki, özlenen bile yokluğundan utanır.
diye yazmış.
Dramatik bir hukuki gelişme olmaz ise, bir önceki seçimde kabız Ankara CEHAPE’sinin kazanamayacağını bildiği halde ve tüm uyarılara rağmen, Kılıçdaroğlu ısrarı gibi bir saçmalık yaşanmazsa, Başkanlığı şimdiden hayırlı olsun.
Çok Okunanlar

Özgür Özel'den Kılıçdaroğlu'na dair samimi açıklamalar

Hac’daki son ütücü…

5 Temmuz Cumartesi gazete manşetleri

FETÖ elebaşı Gülen'in özel kalem müdüründen Melih Gökçek iddiası

CHP'li belediye başkanları gözaltına alındı!

Tuncay Güney’den Aziz İhsan Aktaş’a itirafçılar rejimi

Banka hesabını kullandırma/Kiralama suçu

Süper Lig 2025-2026 sezonu fikstürü çekildi: İşte derbi haftaları

HÜDA PAR'dan cuma namazı için dikkat çeken teklif

DEM Parti'den terör örgütü PKK'nın silah bırakma süreciyle ilgili açıklama