Roma İmparatorluğu, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu.
Elbette ki dünyanın diğer taraflarında da bunlara benzer imparatorluklar vardı.
Ama kitaplarımızda çokça bahsedilen ve bizim odaklandığımız bu üç imparatorluk.
Coğrafyamızın son bin yılına bakıldığında, bu imparatorlukların neden olduğu itiş kakış ile milyonlarca insan yer değiştirmek zorunda kaldı.
Çok gerilere gitmeden, son 200-300 yıldaki göçlere bakarsak, Balkanlar, Kafkaslar ve Anadolu bu göçleri alan ve bağrındakileri gönderen toprakların başında gelir.
Az da olsa Ortadoğu ve Kuzey Sahrayı da bu sınıfa katabiliriz.
Bu göçlerin ardından milyonlarca insanımız yerini değiştirdi.
Çoğu ata toprağı Anadolu’ya geri geldi.
Bazıları da sırf Müslüman olduğu için Anadolu’ya sürüldü.
Ancak neredeyse koordineli bir entegrasyon politikası olmamasına rağmen, geçtiğimiz yüzyılda insanlar kaynaştı.
Her ailede, Anadolu’ya sonradan sürülen insanlardan ya gelin ya da damat var.
Ama pek bilinmez ve sorulmaz.
Sorulması da ayıp değilse bile gereksiz sayılır.
Son zamanlarda Cermen tercümeleri ile makale yazan, ayşe, ahmet, memed, mısır, pancar, yusuf gibi isimli, bazı entelektüeller bu konuyu kaşıyıp, ayrışma çalışmaları yapsa da pek başarılı olamadılar.
Başarısızlıklarına rağmen, aldıkları fonları da cihangir sofralarında ezmekten pek geri durmadılar.
Neyse, konudan ayrılmayalım, geri dönmesi zor oluyor.
Güneyden ve doğudan, son 10-15 yılda yaşadığımız göç, göçmen, mülteci, geçici sığınmacı ismi ile istila edilmeye çalışan Anadolu başına gelecekleri anladı.
Daha önceki göçlere benzemiyordu.
Gelenler muhacir ya da mübadil değildi.
Tipleri, görünüşleri bir garip.
Bakışları tedirginlik yaratıyor.
Medeni hukuka göre değil, yerel adetlerine göre yaşıyor, çocukları 11-12 yaşında evlendiriyor, 10-15 çocuk yapıyor, 30 yaşında anneanne, babaanne oluyor, okula gitmiyor, çalışmıyor.
Bastıkları toprakları sevgiyle öpüp, vatan diye koklamıyor, hınç ile eziyorlar.
İnsanını sevmiyor, hor görüyor, kellesini koparmak için fırsat kolluyor.
Anadolu’ya benzemek değil, geldikleri vahşi topraklara benzetmeye çalışıyor.
Tersine entegrasyon uygulamak istiyor.
Bir kızımızın taşla başı ezilerek öldürülmesi, bir öğretmenin silahla katledilmesi ve Afyon’da bir çiftçinin boğazının kesilerek öldürülmesi gibi son üç olay, başımıza gelecek daha trajik olayların habercisi olarak dikkate alınmaz ise, kimin kimi entegre edeceğini yaşayarak göreceğiz.
Çok Okunanlar
Bugün TV'de hangi dizi ve filmler var? 11 Kasım 2024 Pazartesi TV yayın akışı!
Konserde açılan pankart sonrası Simge'den Icardi sevinci
11 Kasım 2024: Reyting sonuçları açıklandı mı? En çok izlenen yapım hangisi oldu
Hazar Denizi’nde ölü balina kıyıya mı vurdu?
İddia: Hacıosmanoğlu, MHK Başkanı'nı görevden alacak
İzmir'de elektrik sobası faciası
Yeni kurulacak Nefes Gazetesi için Deniz Zeyrek iddiası
Konut kredilerinde faiz indirimleri! İşte 1 milyon TL kredinin aylık ödemesi...
Fenomen İbrahim Yılmaz'ın ilk ifadesi ortaya çıktı
12 Kasım 2024: Bugün gram, çeyrek, yarım, tam altın ne kadar?