İyi ki orta zekalıyım ki hala hayattayım

Ramazan Bayramı'ndan beri sürekli önüme düşen bir haber var.

İlk duyduğumda da canım sıkılmıştı ama sosyal medya kazası diyerek pek üzerinde durmadım.

Çok insanın başına geldi.

Benim de üyesi olduğum araştırma amaçlı bir watsup grubuna, cinsel güç arttırma metotları diye bir mesaj geldi, yaşı epeyce ilerlemiş bir iş arkadaşımızdan.

Güldük geçtik.

Saatler sonra fark edildi ama sorun olmadı.

Mavra konusu oldu, o kadar.

Hocamıza da kısa bir eğitim verdik ki tekrarı yaşanmasın.

Ama Ramazan Bayramı mesaj arızası ilgili istenen ceza, beş yıl üç ay olunca, bu kadar da olmaz dedik.

Sonra başına bu hadise gelen arkadaşın öz geçmişine bir bakayım dedim.

Boğaziçi makineyi 1984'te kazanmış.

Yani ilk 100 ya da 200 içine girmiş.

Tam bir cinyıs, özel tasarlanarak evrilmiş bir beyin.

Üstüne Bilkent yüksek lisansı.

Sonunda beklenen olmuş.

Her canlının başına gelen, onun da başına gelmiş.

Duvara toslamış.

Bu yazıyı yazarken iyi ki orta zekalıyım, iyi ki ilk bine değil de ilk 20 bine girmişim diye dua ettiğim günler geldi aklıma.

Allahım sana şükürler olsun dediğim, KHK’ların açıklandığı günler.

15 Temmuz sonrası ülke karıştığında, doktora yaparken aldığım bir dersi düşündüm.

3 kişi alıyorduk bu dersi.

İngilizce idi.

Dersin hocası Amerika’da okumuş, gayet yetkin bir hoca idi.

Arkadaşlardan biri sürekli akademik tartışma açıp, hocayı zorlarken, ben konuyu anlamaya çalışıyor, sınavda geçer not alacak kadar olaya konsantre oluyordum.

Diğeri ise maalesef hiçbir şey anlayamıyor, bön bön tahtaya bakıyor ve hocanın yazdıklarını defterine geçirmeye çalışıyordu.

Ezber yaparak dersi geçmeye çalışacaktı.

Başka çaresi yoktu.

Ama IQ'su o kadar düşüktü ki ezberle bile zordu geçmesi.

Buralara kadar, soru çalma gibi casusluk desteği ile geldiği belli idi.

Hoca, baktı ki bu mal geçemeyecek, sınavları take-home yaptı da bizimle birlikte o da geçti.

Hem İngilizcesi hem de Almancası olan hem de hocanın teoremlerini düzelten çocuk A, zekası kıt olan C, orta zekada olan ben ise B ile dersi geçmiştim.

Yıllar sonra darbe oldu ve bu iki çocuk KHK ile meslekten arıldı. Hatta aptal olan hapse dahi girdi.

Sonra itirafçı felan oldu dediler.

Zeki olan “imza” meselesinden diğeri de FETÖ üyeliğinden.

Ben, epeyce çalışma yaptım.

Projeler, kitaplar, yayınlar.

Profesör oldum.

Ama sistem çöktüğü için kendi isteğimle ayrıldım kamudan.