Yıllarım müteahhitlerin arasında geçti. İnşaat mühendisliği bölümünü bitirdiğimden başka ne olabilirdi ki?
Baştan kabul etmişiz çıkmaz sokağa girmeyi.
Cenab-ı Allah yardım etti de ayak takımı müteahhitler ile münasebetim pek uzun sürmedi.
Kapağı akademiye atınca daha çok, öğrenciler ve bilimsel çalışmalar ile meşgul oldum.
Bu arada, bilimsel çalışmalar kapsamında okur-yazar mühendis-müteahhitler ile daha çok vakit geçirme şansı yakaladım.
Eğer ki akademiye başlamadan mühendis-müteahhitlerle çalışma şansı bulsaymışım, belki de hiç üniversiteye geçmezdim.
Son derece kabiliyetli, hakkı hukuku tanıyan mühendis-müteahhitler, yaptıkları projeler ile milletin sevgisini kazanıyorlar ama no-name olarak hayatlarını sürdürüyorlar.
Herhalde ilahi adalete de inandıklarından firmaları uzun ömürlü oluyor, çalışanları mutlu oluyor.
Diğerleri, yani ayak takımı olanlar ise saman alevi gibi bir parlayıp kısa zamanda sönüyorlar.
Aşırı politik angajmanlar, sürekli bir ali-cengiz oyun halleri hem şirket yapılarına hem de aile yapılarına hasar veriyor.
Çoluk çocuk da zehirleniyor. Arkadaş yapısı da ona göre defolu oluyor.
İtibarları sürekli değil, varlıklı oldukları zamanla sınırlı kalıyor.
80’li 90’lı yılların hızlı ve alaylı acar müteahhitlerinin sonları öyle oldu.
Aynı dönemin Mühendis-Müteahhitleri ise ahlak ve iman çizgisinden sapmadıklarından, hak-hukuk çerçevesinden taviz vermediklerinden, çalışanlarının hukukunu sonuna kadar koruduklarından, firmalarını büyüttüler ve ikinci nesle taşıdılar.
Son 20 yılda lale devri yaşayan, ağaca, kuşa, ormana düşman, yerin üstünü ayrı altını ayrı talan eden fakat aynı anda milletin nefretini kazanmaktan imtina etmeyen ayak takımı müteahhitlerin de sonları eskileri gibi olacak.
Şu an göremeseler de.
Mühendis-Müteahhitler ise devasa yolcu gemisi gibi ağır da olsa güvenli bir şekilde yollarına devam edecek.
Lale devrini yaşadıktan sonra tarumar olan imansız alaylı bir müteahhitin kulağıma fısıldadığı gibi, “biz müteahhitlik yaparken devleti dolandırdığımızı, milleti de keriz sanıyorduk, meğersem keriz olan millet değil bizmişiz ve kendimizi dolandırıyormuşuz.
Çok Okunanlar
Estetik ameliyatı ardından hayatını kaybeden Neşe Özkan'ın eşinden ilk açıklama
Sergen Yalçın'dan Beşiktaşlıları kızdıracak Semih Kılıçsoy sözleri
Mourinho gitti, Skriniar koptu geliyor: 22 Aralık Pazar spor manşetleri
21 Aralık Cumartesi reyting sonuçları
Saray'dan Ortadoğu önerisi: Yeni isim önerisi dikkat çekti
Noel katliamcısının kimliği belli oldu
İstanbul'da elektrik kesintisi
Asgari ücret yüzde 35 artmalı, faiz yüzde 31’e düşmeli!
Adaletsizliğin acıları burada birleşti
Ahmet Çakar'dan Hadise'ye zehir zemberek sözler