Haftada bir gün yazayım diyorum.
Ama gündem müsade etmiyor.
Bebek katili caniler haberleri üzerine Pazartesi yazısı yazmak yine farz oldu.
***
Yıllar önce akademide “performans sistemi”diye saçma bir uygulama başlattılar.
Düşünmemin, kavramsal ve kuramsal çalışmaların artık zamanı geçtiği söylendi.
Sözleşmeler, maaşlar ve akademik yükseltmeler performansa bağlandı.
Performansı da “makale” ve “atıf”sayısına bağladılar.
Makalelere yapılan atıf, hadis ve kelamla yarışır oldu.
Benim atıf sayım Sancar Hoca ile yarıştığı için erkenden yükseldim akademide.
Yanlış kurguladığım bir modele gelen ağır eleştirileri tarifleyen atıfları, sistem nasıl tanımlayacağını bilmediği ve sayı üzerinden modellediği için haneme sürekli artı olarak yazdı.
Eleştirileri anlayamayıp, yüksek atıf sayısını muteber sayan sistem sayesinde, hem erkenden profesör oldum hem de teşviklerden epeyce yararlandım.
***
Bu sistemi kuranlar ne yaptıklarının farkında değillerdi.
Laf da dinlemiyorlardı.
***
Daha çok yurtdışında uzun yıllar açlık seviyesi altındaki bir bursla doktora yapan bu arkadaşlar, performans işine dört elle sarıldı.
Türk kaşığı ile gavur lokumu yemek istediler.
Bizim gibi işin ruhunu kaçırmadan işini yapan akademisyenler bir anda sistem dışına itildi.
Kurullarda “Yayının kadar konuş” cular çoğunluğu ele aldı.
Biz her ne kadar “burası cıvata fabrikası değil” dediysek de sesimizi duyuramadık.
***
Performansı skora bağlayan nekrozlu zihinler sistemi tümden ele geçirdi.
Nekrozlu diyorum, çünkü uzun yıllar açlık seviyesi altında bir gelirle özellikle gavur ülkelerde vakit geçiren genç beyinler nekroz olurmuş.
Gıda açlığının ardından sosyal ortamlara da giremeyen bu beyinler hızla çürürmüş.
Ardından gelir seviyesi artıp, bol bol protein alınsa da gençlikteki eksik B12nin yarattığı hasar kalıcı oluyormuş. Beynin eski haline gelip tekrar analitik düşünmesi pek mümkün değilmiş.
Buna rağmen bu arkadaşlar en üst makamlara yükseldiler.
Sistemi de çürüttüler.
Bunları neden yazdım.
Doktorlar için daha da acımasızca uygulanan bu performans sistemi, bizi bugünlere getirdi.
Bebekleri canlı canlı öldürecek bir sisteme evrildi.
Hastayı yatırmayan, müşahadeye almayan, ameliyat etmeyen, ezcümle faturayı şişirmeyen doktorun performansı düşük denilerek ya sepetlendi ya geliri düşürüldü ya da akademik yükselmesi geciktirildi.
Biz, bize benzer “Kuramcı Akademisyenler” kaybetti sanmıştık.
Meğersem “Nekrozlu Liboşlar” hariç ülkecek kaybetmişiz.
Çok Okunanlar
Bu hafta Avrupa’da sadece Başakşehir kazandı
Bahçeli'nin teröristbaşı açılımı çöpe gider!..
İstanbul'da İSPARK otopark ücretlerine büyük zam
Kararsız seçmen oranı yüzde 30'u aştı
Reyting sonuçları açıklandı! 12 Aralık 2024 Perşembe birincisi kim oldu?
Serdar Ortaç: Sol kolumu kaybettim, artık ölmek istiyorum
Narin Güran cinayetinde şok edici iddialar: Uygunsuz şekilde mi gördü?
Milli Piyango 2025 büyük ikramiye ne kadar?
Bulgaristan ve Romanya, Schengen'e tam üye oldu
500 ve 1000 TL'lik banknotlar basılacak mı?