CEHAPE son zamanlarda, geçen seçimde aldığı oyların hakkını veremiyor algısı var.
Saçma sapan işler yaptığı söyleniyor.
Konuştuğu kelimelerin gittiği noktayı kavrayamadığı belirtiliyor.
Belediyeler eliyle kazandığı başarıyı, kendi merkezinin başarısı sanıyor.
Hiç te öyle değil.
CHP’nin İstanbul ve Ankara seçim başarıları, tamamen İmamoğlu ve Yavaş’ın şahsi becerileriyle gelen bir zaferdir.
Yüz kere yazdık, hala anlamadılar.
Bir daha yazayım.
Belki anlayan olur.
İmamoğlu bu ülkeyi kolaylıkla yöneteceğini ve Türk milletinin ve devletinin hassasiyetlerini özümsediğini, uluslararası jeopolitiği kavradığını gayet net biçimde ortaya koydu.
Ekibinde, ne Modern Türkiye’yi yıkmak için kurulmuş Taraf gibi bir operasyon gazetesinde yazmış eski akademisyen yazar, ne Türk Ordusuna kafa tutan bildiriye imza atan bir ahmak, ne de Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’e vaktiyle sövmüş akılsız bir zavallı var.
Aksine, gayet vatanperver, Cumhuriyetin değerlerine sonuna kadar bağlı, Modern Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü gönülden seven, çağdaş, bilgili, görgülü, teknik kabiliyeti yüksek vicdanlı insanlar var.
Şöyle bir hikayeyle konuyu bağlayıp kapatayım.
Türk insanı tarihsel evrimi süresince hep savaşçılığı ile bilindi.
Nam saldı.
Büyük devletler kurdu.
Yeniden de kuracak.
Ancak, verilen emeklerin karşılığında, spor konusunda istenilen düzeye gelemedi.
Teknolojik konularda, sanayi devrimi gibi üretime dayalı meselelerde pek bilinen bir millet olamadı maalesef.
Üniversitelerimizin hali ortada.
Ama edebiyat konusunda diğer alanlardaki gibi başarısız değiliz.
Çok iyi yazarlarımız var.
Aziz Nesin benim en beğendiklerimden.
Zihin algoritmamdaki kıvrımların derinliğini Aziz Nesin’in hikayelerine borçluyum.
Hele bir “Zübük” hikayesi var ki akıllara zarar.
Filmi de çekildi taaaa 1980 yılında.
Daha niceleri var.
Bugün, okul kantininde yemek sırasında limonata sipariş verdim.
Limonata soğuk olmayınca, içine biraz buz istedim.
Eklenecek buzun bardağı taşıracağını düşünen görevli, tüm limonatayı lavaboya döktü ve önce buz koyduğu bardağa,sonrasında limonata koydu.
Neden boşa döktün, üstünden buz hakkı kadar içerdim demeye kalmadan, yaşlıca başka bir görevli müdahale etti ve şu Aziz Nesin’lik hikayeyi anlattı.
Kaymakam bir köye gelmiş.
Düvene koşulmuş, boynunda çan olan bir eşek görmüş.
Eşek döndükçe, boğazındaki çan ötüyormuş.
Bu ağır çanı niye taktınız diye köylüye çıkışmış.
Kaymakam bey, harmandan uzakta olduğumuz zamanlarda, çan sesi kesilince, eşeğin çalışmadığını, durduğunu anlıyoruz.
Gelip eşeği sopalıyoruz ki eşek dönsün ve buğdayı sapından ayırma işlemi uzamasın.
Kaymakam, “ya eşek olduğu yerde başını sallayıp durursa ne yapacaksın” diye köylüye akıl verince,
Köylü de “nerde bizde öyle akıllı eşek”demiş.
Çok Okunanlar

Kerem Kınık’ın kızı bir kez daha kaza yaptı

Reyting sonuçları açıklandı! 9 Nisan Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu?

İşler tam Özgür Özel'in istediği gibi gidiyor!

En başarılı belediye başkanlarını açıkladılar...

İmamoğlu'nun diploması iptal edildi! 35 yıl önceye ait gazete ilanı ortaya çıktı

Diploma iptalinde 8 sayfalık rapor! Tartışmalı kararda zamanlama dikkat çekti

Gaffar Okkan'a suikast talimatı veren isim miting yaptı!

Sabancıların 'Atlı Köşk' davası sonuçlandı: 2.9 milyar TL değerinde...

1 milyon TL'nin aylık getirisi değişti

Timur Soykan ve Murat Ağırel gözaltına alındı