Biz dijital dünyaya doğmadık.
İyi ki de doğmamışız.
Tahtadan yaptığımız bilyalılarla, formula yarışçılarına taş çıkarırcasına yarışırdık.
Taşları birbirine çarptırarak saatlerce oynardık.
Tipitip karikatürlerini takip ederdik.
Tahtadan kılıçlarımız vardı.
Mantar tabancalarımız da.
Mahalle savaşları yapardık.
Savaşırken sayımız fazla olsun diye diğer mahallelerden taraftar toplardık.
Sayı çok önemliydi; güç demekti.
X kuşağı diyorlar bize.
1965-1980 arası doğanlar.
Şimdi öyle değil.
Çocukların elinde dijital cihazlar var.
Arkadaş sayısı az, cihaz sayısı çok.
WhatsApp grupları var.
Alfa kuşağı (Generation Alpha) diyorlar bunlara.
2010 sonrası doğanlar.
Z kuşağı da 1990-2010 arası doğanlar.
X, Z, Alfa’dan sonra Beta kuşağı geliyor.
2025 ile 2039 yılları arasında doğacak olan jenerasyon.
100 yıl dolmadan X, Z, Alfa, Beta gibi dört kuşak oluştu.
Bu süreçte sayılar önemini kaybetti; değer yaratma ve etki kapasitesi öne çıktı.
Pasifik’teki Amerika–Japonya savaşında da benzer bir durum vardı.
Asker sayısı ve direnci fazla olsa bile Japonya, etki gücü yüksek iki atom bombasıyla teslim oldu.
Filistin savaşında da Müslümanların bir buçuk milyarlık nüfusa sahip olması netice getirmedi.
On beş milyonluk İsrail, 1945’tekinden daha güçlü bombalarla Müslüman coğrafyayı yerle bir etti.
Tek hareketle, on bin Hizbullah elemanını cepten patlattı.
Belki de o yüzden, Filistin’e desteğe giden Sumud Filosuna hiçbir ülkenin korveti eskortluk yapamadı.
Belki de Hizbullah’ın başına gelenden korktular.
Çok Okunanlar

Nevşin Mengü'den gündeme oturacak İsmail Küçükkaya iddiası

İhraç edilen 5 teğmenden suç duyurusu

'Milliyetçi oylar' cumhurbaşkanlığı anketine damga vurdu

Listeye Türkiye'den 5 üniversite girdi!

Milli Mücadelemizi barışla taçlandıran Mudanya 103 yaşında

Mansur Yavaş’a soruşturma izni talebi...

NTE’ler zenginlik mi getirecek, yoksa kan ve gözyaşı mı?

Şevket Süreyya Aydemir’in komünistliği

Beşar Esad bağımlı çıktı

Aracın içinde çakmak gazı tüpü patladı