Daha önceleri bir yazı kaleme almıştım.
İstanbul Belediyesinde, akla ziyan şekilde kabiliyetli çocuklar çalışıyor diye.
O kadar kabiliyetli idiler ki içlerinden birine, üniversitede asistanlık bile teklif etmiştim ki genellikle belediyelerde eş-dost-tanıdık vasıtasıyla, el yordamı ile işe girenler çalışır.
Paris belediyesinde bu kadar aklı başında personel zor bulursunuz.
Bu sistemi kuran yiğit bir çocuk var diye duymuştum.
O kadar bahsi geçti ki tanışayım dedim.
Baktım ki, aynı şehrin sokaklarında büyümüşüz, aynı denizde yüzmüşüz.
Ama benden çok daha zeki olduğu için, ben şehrin üniversitesini kazanabilirken, o Türkiye’nin en prestijli üniversitesinin en yüksek puanlı bölümünü kazanmış.
Bir öğretmen çocuğu imiş, benim gibi.
Gittim tanıştım.
Allah razı olsun epeyce vakit ayırdı.
Çay içtik ve aklımızdaki projeleri konuştuk.
Ne zaman ki üniversite sanayi işbirliği projelerine başlayacaktık ki olanlar oldu ve milyar dolarlar cayır cayır yandı.
Bir ayı geçen sürede, savcılıklar gece gündüz demedi, sorgu üstüne sorgu yaptı.
İnciğine cinciğine kadar her şey araştırıldı.
Gördük ki, yerinde müşahede ettiğim pırlanta çocuklar, namuslu bir şekilde çalışmış ki ortaya saçılan bir yolsuzluk yok.
Ne bir görüntü ne de bir telefon konuşması var ahlaka mugayir.
Allah böyle bir pırlanta yönetim sistemi kuran dumanlı dağların oğuz boyundan gelen Cumhuriyet çoçuğundan razı olsun, yolu açık olsun.
Çok Okunanlar
İngiliz istihbarat başkanının İstanbul’daki casusluk çağrısı
ORC'nin son anketinde CHP ile AKP arasındaki fark dikkat çekti
Ebru Gündeş'le ilgili yıllar sonra gelen Hadise itirafı
Fatih Ürek hakkında endişe veren iddia
İmamoğlu istifa ederek iktidarın İBB’ye el koymasını engelleyebilir mi?
Cumhuriyetin ekonomi politiği: Nereden nereye?
Atatürk’ün sağlık durumu ve doktorları
Celal Şengör yeni ev sahibiyle mahkemelik oldu
Venezuela’ya kara harekâtı hazırlığı mı?
Ekrem İmamoğlu 5 saat sonra ifade vermeye başladı!