Birazdan okuyacaklarınız gerçek bir hikayeden alınmıştır.
Alıcılarınızın ayarları ile oynamayın.
Geçenlerde yeğenimle karşılaştım.
Üniversite sınavında, çok iyi bir derece yapıp, adı ulu kıçı kuru bir üniversiteye burslu girmişti.
Üstüne bir miktar da tercih avantası almıştı.
Üçüncü sınıfta imiş.
Nasıl gidiyor okul dedim.
Derslere pek gitmiyorum dedi.
Daha çok Ortaköy’de takılıyormuş.
Neden diye sorunca, cevabı beni hiç şaşırtmadı.
Hocalar dersleri çoğunlukla silayttan anlatıyormuş.
İngilizceleri yetersiz olduğu için irticalen konuşamıyorlarmış.
Kopi peys ile hazırladıkları silaytları ekrandan saatlerce okuyorlarmış.
Yüzleri silayta, sırtları da sürekli öğrenciye dönük vaziyette.
Öğrenciler de ya sosyal medyada geziyor ya da uykuya dalıyormuş.
Uydurma sınavlar ile ölçe değerlendirme yapıyormuş gibi yapıp, bol keseden de not dağıtıyorlarmış.
Kamu üniversitesi olmadığı için öğrencileri pışpışlıyorlarmış.
Buna benzer hikaye duymayanınız yoktur.
Kurumlar bir an önce kendilerine çeki düzen vermez ise hazin bir son hepimiz için ürkütücü neticeler doğuracaktır.
Hattı zatında ne Amerika’da ne de kıta Avrupasında böyle bir vurdum duymazlıkla karşılaşmak mümkün değildir.
Çok Okunanlar
Sadettin Saran'ın yaptırdığı ikinci uyuşturucu test sonuçları belli oldu
Yılın son anketinde AKP ve CHP arasındaki fark ortaya çıktı!
Anket: Erdoğan sonrası AKP'nin başına kim geçsin?
Erden Timur'un neden gözaltına alındığı ortaya çıktı
Uyuşturucu soruşturmasında 3 yeni dalga operasyon!
Anıtkabir’de dün kimler vardı?
Okan Tüysüz'den olası İstanbul depremi için endişe veren uyarı!
Serdar Bilgili'ye 'naylon fatura' suçlaması
Mehmet Akif Ersoy tutuklanmadan 78 gün önce bir mahkemede bunlar anlatıldı...
Seyahat sanattır