Dün bir haber düştü önüme. Vekili şöförü, aracı bakıma götürüyorum bahanesi ile sınırdan kaçak sigara işine girmiş.
Önce pek inanmadım.
Ancak, ardından vekilin resmi açıklamasını okuyunca, aklım durdu.
Nasıl oluyor da koskoca vekilin yanında böyle sahtekarlar yuvalanabiliyor.
İnternete girdim, meclisin sayfasından vekilin telefonunu buldum. Aradım.
Danışmanı çıktı.
Vekilim numarasını istedim vermedi.
Tanıdığım başka vekili aradım.
O da telefonu açmadı.
Vekilin ilinin il başkanını aradım.
Sonra arayın, çocuğumu parkta eğliyorum dedi.
Nizip olayından sonra ikinci ciddi vaka.
Zaten kaset skandalları ile zorlu süreçler geçiren kurucu parti, tam toparlanıyor derken, ara ara lastik patlatıyor.
Bu lastikleri belirleyen pragmatizmi elbette anlamıyor değiliz. Siyasi ortamın iki cepheli hale gelmesi, şartları namüsait bir şekilde tezahür edebiliyor.
Kaliteden çok “kazanacak aday” felsefesi herkesin elini kolunu bağlıyor da, işi torbacılığa kadar indirgemek fazlaca pragmatizm kokuyor.
Çok Okunanlar

Özgür Özel'den Kılıçdaroğlu'na dair samimi açıklamalar

Hac’daki son ütücü…

5 Temmuz Cumartesi gazete manşetleri

FETÖ elebaşı Gülen'in özel kalem müdüründen Melih Gökçek iddiası

CHP'li belediye başkanları gözaltına alındı!

Tuncay Güney’den Aziz İhsan Aktaş’a itirafçılar rejimi

Banka hesabını kullandırma/Kiralama suçu

Süper Lig 2025-2026 sezonu fikstürü çekildi: İşte derbi haftaları

HÜDA PAR'dan cuma namazı için dikkat çeken teklif

DEM Parti'den terör örgütü PKK'nın silah bırakma süreciyle ilgili açıklama