Trabzon’da doğdum.
Üniversiteyi de KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde bitirdim.
Anatomik ve zihin algoritman Faroz’da şekillendi.
Maşatlık, Arafilboyu, Kavakmeydan, Erdoğdu, Polita.
Hepsinden geçici olmayan bir kod taşırım.
Sonra ver elini Amerika, Eskişehir, İstanbul.
Yıllar önce, Anadolu Üniversitesi'nde yardımcı doçentim.
Ev arkadaşım edebiyat fakültesinden olduğu için, mühendislik fakültesi kadar edebiyat fakültesindeki hocalar ile de ahbaplığım oluyordu.
Hem benim edebiyat fakültesindeki dedikodulardan hem de ev arkadaşımın mühendislikteki dedikodulardan haberi oluyordu.
2004 yıllarında, edebiyat fakültesindeki arkadaşlarla tesadüfen buluştuğum restoranda masaları birleştirdik.
Muhabbet epey koyulaşınca, benlm pek bilmediğim ama edebiyat fakültesindeki arkadaşların gün gün bildiği cumhuriyetin tarihsel konuları gündeme geldi.
Dediğim gibi ben ne ilk anayasayı ne ikincisini ne de 27 mayısı pek bilmezdim o zamanlar.
Masadaki arkadaşlar maşallah tam hakim konulara.
İstiklal Savaşı dahil, 12 Eylül Darbesi'ne kadar bilmedikleri yok.
27 Mayıs Darbesi'nde, hem albay Fethi Gürcan’ı hem de teslim olmaya direnen Yukarı Ayrancı Yokuşu'ndaki yüzbaşı Cemil’i biliyorlar ki ben hayatımda ilk kez duymuştum.
'Çerkezmiş' diyorlar Fethi Gürcan için ki bana göre herkesin Türk olduğu zamanlar.
Allah selamet versin, televizyondaki döpiyesli ve papyonlu çağdaş görünümlü Alman BND ve türevleri sayesinde kırk etnik parçaya bölüneceğiz. .
Neyse, pek tepki vermeden dinliyordum ve ne kadar cahil olduğum için kendi kendimi için için yiyordum.
Derken konu Atatürk’e gelince ve hem Atatürk’e hem de Türkiye Cumhuriyeti'ne küfre varacak hakaretler başlayınca, belki de kafamın güzelliği ile “rejim düşmanı mısınız lan” diye aniden ayağa kalktığımı söylüyor arkadaşlar.
Ben pek hatırlamyorım.
Ardından, pkk imzasından kamudan atılan bu arkadaşlar, beni kâh yemekhanede kâh rektörlük binasında gördüklerinde “rejim düşmanı geldi” diye güya kafaya alıyorlardı.
2009 yılında da, labratuvarda otururken hem televizyon izliyor hem de çay içiyorduk.
Ergenekon dalga operasyonları devam ederken, İlker Başbuğ’un Beşiktaş Adliyesi'nde tutuklandığı haberi geçiyordu.
Ben de politik bilincim ve bilgim olmamasına rağmen, Ergenekon’un Türkün varlık sebebi olduğunu ve tutuklamaları yapan savcıların F tipi olduğu söyledim.
Ardından da fetullahın Erzurumlu değil, Ermeni tehciri ile bir Ermeni köyünden gelen Türk düşmanı bir Ermeni papazın soyundan olduğunu söyleyince, film koptu.
Sonradan büyük itirafçı olan bir hoca, boğazımı sıkarak, "çabuk özür dile" diye beni itmeye çalıştı, nasıl fetullaha hakaret ederim diye.
Araya girenler, zor mani oldular F tipi hocaya.
Sicilinde “meslekten men” yazmasına rağmen hala görevde.
Kısaca, Trabzon koduyla yetişen çocuklardan her şey olur ama casus olmaz.
Çok Okunanlar
Balıkesir'deki deprem sonrası Üşümezsoy'dan önemli açıklama
Ece Erken'den endişelendiren Fatih Ürek açıklaması
Erdoğan ve Yavaş arasında dikkat çeken fark
26 ilde yapılan anketten Erdoğan'ı düşündürecek sonuç!
Türkiye’nin en beğenilen milletvekilleri açıklandı
Cumhuriyet'ten 'Şahsım' rejimine...
Trabzon kodu...
Balıkesir-Sındırgı'da 6.1 büyüklüğünde deprem
İşte Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat edebileceği 35 ülke...
Bölücü terör örgütü PKK'nın yeni taleplerini örgütün sözde sözcüsü açıkladı