Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,2409
Dolar
Arrow
38,0208
İngiliz Sterlini
Arrow
50,4703
Altın
Arrow
4068,0000
BIST
Arrow
9.317

Varoşların katil ve cani çocukları

Koca bir imparatorluk yıkıldı.

Milyonlarca Türk, Anadolu’ya kaçarak geri geldi.

Çoğu kaçamadı.

Mora’da, Girit’te, İşkodra’da, Mitroviçe’de, Razgrat’ta, Filibe’de, Deliormanlı’da, Filistin’de, Şam’da, Yemen’de, Tebük’te, Galiçya’da öldürüldü.

Soykırıma uğradı.

Bölgemizdeki diğer müslüman milletler de kimi Çar’dan kimi de yeni hükümdarlarından kaçarak Anadolu’ya göçtü.

Köylerde yaşadılar uzun süre.

Eğitim alamadılar.

Tarım toplumu olarak, çok çocuklu kalabalık aile yapısı içinde dini ve kültürel eğitim ile çocuklarını yönlendirdiler.

Hepsi köylü olduğu için pek sınıf farkı falan da yoktu.

Kardeş bildiler birbirlerini.

Kimsenin tavuğuna kış demediler.

En büyük suçları ya erik çalmak ya da dereye kaçmaktı.

Çocuk cinayetleri ile nerdeyse hiç karşılaşılmadı.

Unutulmuş, yıkık, harap, fakir bir ülkede, hayatta kalma mücadelesi veriyorlardı.

Ta ki, ikinci dünya savaşına kadar.

Ne zaman ki savaş bitti ve Nato üyeliği tesis edildi, Türkiye yatırım almaya başladı.

Soğuk savaş ve Rusya’nın genişleme projesine, ilk cephe olarak Türkiye gögüs gerdiği için yatırımlar da epeyce çoğaldı.

Yollar, köprüler, fabrikalar.

Ülke şantiyeye döndü.

Nato ve ABD ile yaşanan sorunlar nedeniyle Rusya’nın da yatırım yaptığı Türkiye’de, ciddi nüfus hareketleri yaşandı.

1950’lerden önce, yüzde sekseni köyde yaşayan Türklerin, zamanla yüzde sekseni hatta doksanı şehirlerde yaşamaya başladı.

1990’lardan sonra azan terör ile, doğu bölgesi de tümüyle ya en yakın şehir merkezine ya da batıya göçtü.

Başlangıçta, bu göçü kontrol eden ve babalık görevini yapan devlet, zamanla liberal politikalar ile, “herkes başının çaresine baksın” politikasına döndü. 

Kenar mahallere, göçerlere eğitim musluğunu bağlayamadı ya da bağlamadı.

Başıboş bıraktı zavallı fakir ahaliyi.

Yeşilçam da bu konuya sessiz kalmadı.

Umumhaneye düşen hayatlar, kabadayı dünyasına giren bıyığı yeni terlemiş gençler.

Şimdi ise güzel yüzlü çocuklarımızı canice kalbinden bıçaklayarak öldüren sapıklar.

Herkes başının çaresine baksın yaklaşımının sonu bu maalesef.

Pragmatik politikacıların, avantacı bürokratların ve vurkaççı iş adamlarının bunu sorun edeceğini sanmayın.

Onlar, ezelden yurtdışı planlarını yaptılar.

Çocukları zaten önden gönderdiler.

Bu vatanı sevenler ise kolları sıvayıp işe koyulacaklar.

Koyulacaklar ki tüm alt gelir grupları eğitilsin.

Eğitilsin ki cani çocuk yetişmesin.

Cani çocuk yetişmesin ki güzel yüzlü çocuklarımızı vahşice kalplerinden hançerlemesinler.