Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Yoğun istek üzerine - Akademisyen maaşları - son

En son ki “Akademisyen Maaşları” yazımız çok ilgi gördü. Belki de kısa ve öz olduğu için, uzun yazı sevmeyen akademisyenlerimiz, kısa yazıyı görünce hemen okuyup, anında da reaksiyon verdi.

Rahmetli Demirel’in vecizesini biraz açmamı istediler.

“Herkes başının çaresine nasıl bakacakmış” diye soruyorlar. 

Kıymetli arkadaşlar, bunu neden bana soruyorsunuz.

Gidin üniversitenizin ”Proje Birimindeki” yetkililere sorun.

Onlar size detaylı bir şekilde anlatır, bir akademisyen nasıl daha fazla gelir elde edebilir diye.

Ama zahmet edip gidemeyecek olan arkadaşlar için kısa bir bilgi notu yazayım şuraya da belki işe yarar.

1. TÜBİTAK projesi yazsınlar. Proje kabul oranı her ne kadar yüzde 12-13 civarında ise de, alacakları teşvik ile en azından bir süre elektrik faturasını öderler. 

2. Avrupa birliği, horayzın veya cost gibi projeler yazsınlar. Kabul oranı sıfıra yakınsa da, Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi “ya tutarsa” deyip hayal kurabilirler.

3. Numaradan bir dergi kurup, arkadaşlarının makalelerine “teşvik ödemesi” almaları için DOİ numarası sağlayabilirler. Özellikle doçentlik için sağlanan DOİ numarasından elde edilen gelirle ev sahibi olma imkanı olabilir. 

Bunu yapan bir hocamızın, TÜBİTAK’ın kasasını nasıl boşalttığını bilmeyen yoktur. 

Uluslararası taranan dergisinde, kimyadan ilahiyata kadar, geniş bir çerçevede makaleler yayımlayıp, hem milletin teşvik almasını hem de doçent olmasını sağlıyordu.

Ne büyük hizmetti.

Rahmetli hocamız kendisi de arada nemalanıyordu.

Tam bir “kazan kazan”

Bu kadirşinas hocamızın sahte dergisi sayesinde profesör olan onlarca hocamız hala akademide görev yapıyor. 

Dekan ve rektör olanları da var diyorlar.

Hatta ulusal bir gazetemizde “Atıf Çetesi Rektörlük Yolunda” yazısı çıkmasa imiş, bu hocamız neredeyse güzide bir üniversitemize Rektör oluyormuş.

Rektör olarak yazılan mazbatası son anda değiştirilerek, atıf çetesinin başka bir üyesi rektör olarak atanmış.

4. Mahkemelerin yolu tutsunlar. İsimlerini bilirkişi listelerine yazdırsınlar. Arada sırada da olsa yazdıkları rapor ile telefon faturalarını öderler.

5. Alanları uygun ise özel ders verebilirler.

6. Memleketten bal, fıstık, kayısı, çay, tütün gibi “kooperatif ürünlerinin” kampüs acentası gibi çalışıp, çalışmayı da “Üniversite-Sanayi” işbirliği kılıfına sokarak, bir miktar gelir elde edebilirler. 

7. Son yıllarda ortaya çıkan “eğitim koçluğu” işine baksınlar. Ailesine asilik yapan zengin çocukları kazıklamak, son dönemin modası oldu. Geliri de hiç fena değilmiş.

8. Bir araya gelerek “halk otobüsü” alabilirler. Bir maaş kadar gelir elde etme imkanı varmış.

9. Belediye başkanına “anket” işi için kullanacağız deyip, pazar yerinde bir “tezgah” satın alıp kiraya verebilirler. 

10. Araştırma amaçlı şirket kurup, üniversitenin araştırma-geliştirme bütçesini hortumlayabilirler.

Bu maddeler zor geliyorsa ve de henüz evlenip çoluk çocuğa karışmadılarsa, uyanık akademisyenlerin yolundan gitsinler.

Kariyerlerinden katma değer yaratıp, ekonomik bir araca tahvil etsinler.

Geleceğin kariyerli profesörü, övünülecek ve güvenilecek bir damat, iyi bir aile babası, iyi bir koca, kayınpeder mirasının hepsine değil, sadece yeteri kadarına göz dikecek kadar karakterli akademisyen olarak, zengin bir yere içgüveysi olurlarsa iyi birer akademisyen olma şansları çok yüksek.

Yoksa ARGE yapmayan, diğer düz memuriyetten farkınız kalmaz.