Dilruba'dan Özgür Özel'e omurga dersi!

Dilruba Kayserilioğlu’nu hatırlıyorsunuz; İzmir’de bir sokak röportajında Instgram’a erişim engeli getirilmesine ilişkin ifadeleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan genç kadın…

Bu ceza Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tatmin etmemiş olsa gerek ki; avukatları Dilruba Kayserilioğlu hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla dört yıla kadar hapis istemiyle yeni bir dava açtı.

Peki; ne demişti Dilruba?

“21. Yüzyıl’ın göbeğinde parlamenter sistemden çıkıp koca ülkeyi tek bir adama verirsek o da babasının ahırı gibi kullanır. Elin Arap’ı öldü diye ben neden yas tutuyorum? Utanmasalar kırkını da bize çıkartacaklar! Instagram yasağına ve sokak köpeklerinin öldürülmesine destek verenler: Geri zekalısınız. Bütün özgürlük haklarınızı tek bir kişiye teslim ettiğiniz için!”

***

Sonuçta Dilruba tutuklandı, cezaeviyle tanıştı. Ancak düşüncelerinden vazgeçmedi, söylediklerini geri almadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise sanki üzerine vazifeymiş gibi Kayserilioğlu’nun sözlerinden incinen AKP’li seçmenden “Kayserilioğlu adına özür dilediğini” söyledi.

Özel, Kayserilioğlu’na da kullandığı bazı ifadeler nedeniyle özür dilemesi için telkinde bulunduğunu açıkladı.

***

Dilruba’yı Fatih Portakal’ın Youtube kanalında izledim.

Yaptığı açıklamada “geri zekalı” ifadesini üzerine alınanlardan özür dilemeyeceğini yineledi ve aynen şunları söyledi:

“Dediğim şuydu; bir fikrin ucu, sonucu nereye gidecek diye düşünmeden üstüne giden herkes geri zekâlıdır. Bunu sadece AKP’liler üstüne alındıysa bu benim değil, onların problemidir. AKP’lilere burada sesleniyorum, neden üstünüze alındınız? Geri zekâlı olmayanlar alınmadı. Üstüne kim alındıysa psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ya bir papatya çayı içsinler ya da ağlayarak günlüklerine yazsınlar. Üstüne alınan hiç kimseden özür dilemiyorum.”

***

Dilruba’ya söylediklerinden dolayı kızabilir, düşüncelerine katılmayabilirsiniz.

Daha yumuşak olması gerektiğini düşünebilirsiniz.

İyi ama tüm bunlar sizin düşünceleriniz.

Dilruba, sizin gibi düşünmüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi de düşünmüyor… Üstelik; neden onun gibi düşünmediğini de tane tane anlatıyor.

Yine de Özgür Bey çıktı; İzmir Fuarı’nın açılısında bir araya geldiği Dilruba sanki reşit olmayan kendi kızıymışçasına, onun adına özür dileme hadsizliğinde bulundu.

***

Kimse kusura bakmasın, Dilruba’ya sonuna kadar katılıyorum:

Herkes kendi işine baksın!

Kimse kimseyi terbiye etmeye kalkmasın!

Özgür Bey, ille de özür dilemek istiyorsa, kendi hatalarının özrünü dilesin.

Erdoğan’ın seçim yenilgisinin şokunu atlatmak için tedavüle soktuğu “normalleşme” palavralarına inandığı için özür dilesin!

***

Özgür Özel siyasetçi…

Adı üstünde “siyaset” yapıyor.

Oy toplamak için herkese şirin görünmeye çalışıyor.

Dilruba ise halktan biri…

Üstelik işsiz, üstelik genç, üstelik kadın, üstelik ülkedeki kötüye gidişi damarlarında hissediyor.

Bu yüzden bazı siyasetçiler gibi “eyyam” yapmıyor!

Kimseye şirin görünmeye ihtiyaç duymuyor.

Bazı gericiler gibi “takiye” de yapmıyor.

Bürokratların, hukukçuların, akademisyenlerin çoğu gibi koltuğunu koruma derdi falan yok!

Kendisine uzatılan mikrofanda, sadece hissettiklerini ve düşündüklerini anlatıyor.

Örneğin, CHP Genel Başkanı’nın uzun zamandır ağzına bile almadığı parlamenter sisteme sahip çıkıyor.

Tek adam yönetimine isyan ediyor!

***

Hiç kıvırmayacağım; bugün bir cumhurbaşkanlığı seçimi olsa ve Recep Tayyip Erdoğan, Özgür Özel, Dilruba Kayserilioğlu yarışsa…

Yemin ederek yazıyorum; oyum Dilruba’ya olur…

Ama sadece düşünceleri için değil; gördüğü tüm baskıya ragmen düşüncelerinin arkasında aslan gibi durduğu için…

Karakteri için!

Helal olsun kızım sana…

İyi ki varsın!