[email protected]

Büyük oyunu görmüyorsun!

Devlet Bahçeli’nin geçen hafta terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan hakkında yaptığı “Gelsin Meclis’te DEM Grubu’nda örgütünü lağvettiğini açıklasın” sözlerinin yankısı sürüyor.

Bu sözlere her kesimden, hatta MHP tabanından büyük tepki geldiği söylenmişti.

En sert açıklamalardan biri de Cübbeli Ahmet lakaplı tarikatçı Ahmet Mahmut Ünlü’den gelmişti:

“Son teröriste kadar öldüreceğim dedin. Şimdi ilk teröriste ‘Gel de başıma geç’ diyorsun!"

Dün öğrendik ki Mahmut Ünlü, Devlet Bahçeli’nin büyük çabalarıyla cezaevinden çıkan Alaattin Çakıcı’yı ziyaret etmiş…

Belli ki etmek zorunda bırakılmış!

Artık o görüşmede ne olduysa yeni bir açıklama yapmış ve Bahçeli’nin yolunun doğru olduğunu açıklamış!

Yaşadığım küçük beldede hayatı boyunca MHP’ye oy vermis birkaç kişi buldum. Bunlardan biri ilkokul mezunu Fahri…

Fahri 40-45 yaşlarında.

Belli bir mesleği yok; ne iş bulsa onu yapıyor.

Ürün zamanı zeytin topluyor, tarlalarda ırgatlık, inşaatlarda amelelik yapıyor.

En büyük özelliği de partisine ve liderine tapması!

Bütün ülkücüler gibi o da düne kadar bir numaralı PKK ve DEM düşmanıydı.

Liderinin “U dönüşü”nün onu büyük hayal kırıklığına uğrattığını düşünerek, “Bahçeli, Apo’yu Meclis’e davet etti ve hatta cezaevinden çıkması için formül üretti. Ne diyorsun?” diye sordum. Sinirlenmesini ve böyle bir şeye akıl sır erdiremediğini söylemesini bekliyordum. Fahri birden bire “stratejist” kesildi ve aynen şunları söyledi:

“Büyük oyunu görmüyorsunuz abim… Devlet Başbuğ, bu hamleyi sizin göremediğiniz o oyunu bozmak için yaptı?”

“Nasıl yani?”

“İsrail’le Amerika’nın oyununu bozdu. PKK bombasını onların elinde patlattı.”

“Anlayamadım.”

“Bu PKK’nın arkasında İsrail’le ABD yok mu?”

“Var!”

“İşte Başbuğ, Öcalan’ı hapisaneden çıkarma mamasıyla bizim tarafımıza çekiyor. Karayılan’ı falan kim takar abim? PKK Öcalan; Öcalan PKK demektir. Öcalan ‘Örgütü dağıttım’ dediği zaman, ABD de İsrail de bugüne kadar büyük yatırım yaptıkları örgütü kaybeder!”

“Emin misin? Dağdakiler ya bu karara uymazsa; ki uymayacaklarını açıkladılar!”

“Biz Devlet Bey’den daha iyi mi bileceğiz abi? Düne kadar asmaya çalıştığı adam için şimdi bu lafları ediyorsa, elbette bir bildiği vardır!”

“Mutlaka bir bildiği vardır da… Acaba o ‘bildiği’ şey Türkiye’nin lehine mi, aleyhine mi?”

“Büyük fotoğrafa bakın abi, büyük oyunu bozdu Devlet Bey!”

“Peki aynı öneriyi Devlet Bey değil de bir CHP’li gündeme getirseydi, tepkin ne olurdu?”

“Böyle bir şeyi sadece Devlet Bey yapabilir. Kimse cesaret edemez!”

“Yani diyorsun ki, dün dediğinin tam tersini yapma hakkı sadece Devlet Bey’e ait!”

“Evet öbürleri böyle bir şey yaparsa, PKK’yla, DEM’le kol kola girerse bu, vatana ihanet olur. MHP ve Devlet Bey yaparsa bunun adı vatana hizmettir! Öyle gerekmiştir o yüzden öyle yapılmıştır!”

“Yani Devlet Bey şimdi çıkıp dese ki hepimiz komünist oluyoruz, ne yaparsın?”

“Oluruz abi… Doğrusunu o bilir. Büyük oyunu o biliyor. Büyük fotoğrafı o görüyor!”

“Hadi biraz daha ileri gideyim: Getirip Apo’yu partiye Genel Başkan Yardımcısı yaparsa…”

“Biz ondan iyi mi bileceğiz? Yaparsa, vardır bir bildiği…”

“Büyük oyun…”

“Evet, büyük oyun!”

Yani… Sevgili dostlar; sanmayın ki bu son manevradan sonra Devlet Bey yalnızlaşacak, MHP büyük oy kaybı yaşayacak.

Asla böyle bir şey yok!

Muhalif kanallardaki “MHP bu açıklamadan sonra büyük kan kaybeder” yorumlarına falan da aldırmayın!

Bu MHP’ye de Devlet Bey’e de hiçbir şey olmaz!

Çünkü arkalarında dünyanın en sadık kitlesi var…

Ve o kitle bizim görmediğimiz “büyük oyun”u acayip iyi biliyor!