Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,5097
Dolar
Arrow
35,0942
İngiliz Sterlini
Arrow
44,0251
Altın
Arrow
2929,0000
BIST
Arrow
9.724

Adaletsizliğin acıları burada birleşti

Ergenekon kumpasında yaşanan haksızlık ve hukuksuzluklarla mücadele için canından vazgeçen adalet şehidi Yarbay Ali Tatar, aramızdan ayrılışının 15’inci yılında Ankara Karşıyaka’daki mezarı başında anıldı. Bu yılki anma törenine, 2 yıl önce Ankara’nın ortasında katledilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ile 1980 darbesinde Mamak Cezaevi’nde öldürülen yayıncı İlhan Erdost’un eşi ve kızları da katıldı. Ayşe Ateş, “Düşmanımız bir, mücadelemiz bir. Adalet gerçekleşene kadar bizi hep omuz omuza göreceksiniz.” açıklamasını yaparken, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Ergenekon için “kumpas” itirafında bulunan AKP’ye, “O kumpasın parçası değildiyseniz, tek bir kişinin burada olup özür dilemesi ve dua etmesi gerekmez miydi?” diye sordu.

Merhum Ali Tatar’ın ailesi, silah arkadaşları, Vardiya Bizde Platformu üyeleri, Balyoz kumpasında Mamak Cezaevi’ndeyken hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in annesi Samiye Özenalp başta olmak üzere CHP ve İYİ Parti milletvekilleri ile Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in de hazır bulunduğu törende kardeşinin hayat hikayesini ve TSK’ya kurulan kumpas sürecini anlatan ağabey Ahmet Tatar, özetle şunları söyledi:

“Dün bu kumpaslarla yüzlerce subayın ordudan koparılıp hapishanelerde süründürülmesinin nedeni ne ise bugün, ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ diyen teğmenlerin suçlu gibi gösterilmesinin, meslekten atılmaya kalkılmasının nedeni de budur. Yarbay Ali Tatar’ın isyanının üzerinden 15 yıl geçti. Bizler onu, onun mücadelesini unutturmamak adına her fırsatta isyanına nefes olmaya çalışıyoruz. Ancak ülkemiz, o günlerde girdiği karanlıktan bir türlü çıkamıyor. Koca bir halk o günlerde görmeye başladığı kabustan bir türlü uyanamıyor. FETÖ’nün devlette yarattığı tahribat tamir edileceğine, bozulan adalet sistemi düzeltileceğine, hukukun üstünlüğü ve demokrasi hakim olacağına ülkemiz daha beter bir kaosun, karanlığın içinde yuvarlanmaya devam ediyor. Hukuksuzluk ve adaletsizlik ekonomik çöküntüyü de beraberinde getirdi. Kamu kaynakları talan ediliyor. Geniş halk kitleleri yoksulluğa mahkum edilirken, her köşe başında bir yeniyetme milyoner türüyor. Saray ve çevresi lüksten, şatafattan asla vazgeçmek istemiyor. Bugün hastanelerde bebeklerin para için ölüme terkedildiğine, çocuklarımızın okullarda tarikatlara teslim edildiğine tanık oluyorsak bunu sebebi, bozulan devlet düzenidir. Meclis’in etkisizleştirilmesine, Anayasa’nın ayaklar altına alınmasına, mahkeme kararlarının uygulanmamasına ses çıkarmayanlar, Apo’yu Meclis’e davet edebiliyorlar. Millete tek adam rejimini kader gibi dikte etmeye kalkıyorlar. Fakat yanılıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu yurttaşlarını istedikleri gibi yönlendirebileceklerini, ölümü gösterip sıtmaya razı edebileceklerini düşünenler, yanıldıklarını çok yakın bir gelecekte mutlaka göreceklerdir. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar, bu milleti ne aşta, ekmekte ne de hukukta, demokraside daha azına razı edemeyecekler. Kendi çocuklarını bile inandıramadıkları hurafelerle bu ülkenin gençlerini vasatlığa, yoksulluğa ve karanlığa mahkum edemeyecekler. Bu ülkede Yarbay Ali Tatar’lar bitmez. Hiçbir güç Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığını bu ülkenin üzerinden, sevgisini bu milletin yüreğinden yok edemez. Yüz yıl önce olduğu gibi, bu milletin tekrar silkinip üzerindeki ölü toprağını atacağına, safralarından kurtulacağına olan inancımız tam, geleceğe ilişkin ümitlerimiz her zamankinden daha canlıdır.”

''SADULLAH ERGİN DÜN AKŞAM MECLİS'TEYDİ''

Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar da, “Dile kolay 15 yıl. Acımız bitmedi, azalmadı. Ali bize önemli bir miras bıraktı, önemli bir ışık oldu. Bu süreçte kendisini feda etti. Zaman geçiyor, küçükler büyüyor, hafızalar zayıflıyor - hafızaları zayıflatıyorlar. Buna izin vermememiz, hafızaları canlandırmamız gerekiyor.” dedi.

Ali Tatar’ın vatan sevgisine Üsteğmenken şahit olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu ise Murat Özenalp, Cem Aziz Çakmak, Soner Polat, Kaşif Kozinoğlu başta olmak üzere kumpaslarda hayatını kaybedenleri anıp şöyle konuştu:

“Hiçbir zaman hak yerini bulamadı. Yargılamalar devam ediyor, ama sorumlular ortaya çıkarılmıyor. En sinsi örgüt FETÖ, ama şu anda devlet kurumlarında izini devam ettiriyor.”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı da dün gece dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Meclis’te olduğunu ve kumpasların tartışıldığını belirterek şunları kaydetti:

“İktidar ‘kumpas’ dedi. Kumpas ağır bir ifade. Bunun bir parçası olmadığını göstermek için bir tek insanın burada olması, özür dilemesi, dua etmesi gerekmez miydi? Her şey tiyatrodan ibaret olmaya devam ediyor, hukuksuzluklar sürüyor. Bu hukuksuzlukların tekrarlanmaması için sistemin değişmesi gerekiyor.”

''AYNI YERDE YANDIK''

Son olarak ağabey Ahmet Tatar’ın, “Ankara’nın orta yerinde göstere göstere işlenen cinayet. Hepimiz biraz suçluyuz, olup bitene en azından sözle bir karşılık verememenin utancını yaşıyoruz.” ifadeleriyle konuşma yapmasını istediği eski Ülkü Ocakları Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş şunları söyledi:

“Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumla karşı karşıyayız. Bu memleketin evlatlarına kıyan hain terör örgütü FETÖ’yü lanetliyorum. Canımız öyle bir yanıyor ki, bunun tarifi imkânsız. Aynı yerden yandık. Düşmanımız bir, mücadelemiz de bir. Adaletin gerçekleştiğini görene kadar bizi hep omuz omuza göreceksiniz. Bir de hatırlatmak istiyorum; devletin dini olmaz, devletin dini adalettir. Lütfen artık bunun farkına varsınlar.”

Duaların okunmasının ardından silah arkadaşları, Balyoz kumpasında Mamak Cezaevi’ndeyken beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in annesi Samiye Özenalp’le birlikte Özenalp’in kabrini de ziyaret etti.

Mekânları cennet olsun.

Müyesser YILDIZ

21 Aralık 2024