Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
41,0775
Dolar
Arrow
37,9770
İngiliz Sterlini
Arrow
49,1475
Altın
Arrow
3677,0000
BIST
Arrow
9.715

'Millilik Taslayanlar' Talabani’nin ne dediğini duydu mu?!

Bu yılki Nevruz kutlamalarında büyük bir eksiklik (!) yaşandı. İmralı caniliğinden “kurucu önderliğe” terfi ettirilen Öcalan’ın mesajı okunamadı.

Efendim, İmralı heyetinin ziyaret başvurusuna cevap verilmemiş; o yüzden de mesajı alınamamış!..

Sanırsınız ki, teröristbaşının Kandil’e, Suriye’deki elebaşı Mazlum Kobani’ye, Barzani ve Talabani ile Avrupa’daki PKK’lılara yazdığı mektupları Pervin Buldan’la Sırrı Süreyya Önder götürdü.

Nevruz aksaklığının (!) bir sebebi olmalı. Ya onu bir de Diyarbakır meydanına konuşturup milletin tepesini iyice attırmaktan çekindiler ya da teröristbaşının yazdıkları beğenilmedi; yani bir sıkıntı var!..

SADECE 3 TON ODUN MU YAKILDI?

Bu ayrıntı dışında iktidar medyasına göre; “yurtta Nevruz coşkusu” yaşandı. DEM Parti öncülüğünde en büyük kutlamaların yapıldığı Diyarbakır’da binlerce kişi “kardeşlik halayı” çekti ve 3 ton odun ateşe verildi.

Sadece o kadar mı? Sözbirliği etmişçesine bazı şeyleri gizlemiş veya görmezden gelmiş olmasınlar?!

Erdoğan’ın yakın dostları Barzanilerin mesajları gibi.

Örneğin Mesut Barzani, Diyarbakır nevruzuna özel mesajında; Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini bildirip, “Kısa süre içinde sayın Abdullah Öcalan’ın özgür kalmasını umuyoruz ve barışı sorunların çözümünün en doğru yolu olarak görüyoruz.” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bile teröristbaşının “umut hakkı”ndan yararlandırılmasını, yani özgürleştirilmesini istediği yerde Barzani’nin bu talebini büyütmeye gerek yok, değil mi?!

Ama devamı var; Suriye’deki yapılanmaya da değinip, “Kürtlerin ortak bir tutumla” hareket ederek “herkesin yararına olacak bir sonuca ulaşılmasını” diledi.

Barzani’nin söylediği; ABD ve Fransa’nın yıllardır uğraştığı, Suriye’deki PKK/YPG/PYD ile kendisine bağlı Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) birlikte hareket edip Şam’la pazarlık yapmasıydı. Nitekim Diyarbakır’a gönderdiği mesajın mürekkebi kurumadan, Amerikalı yetkililer ile Mazlum Kobani’nin de katıldığı son toplantıda tarafların uzlaşmaya vardığı, bunun Nevruz kutlamalarından sonra ilân edileceği açıklandı.

Sadece Mesut Barzani değil, Neçirvan Barzani de Diyarbakır’a mesaj gönderdi ve bu bizzat sözcüsü Dilşad Şahab tarafından okundu. O ne anlattı?

Bu yılki Nevruz’un “barış ve istikrarın temellerinin atıldığı bir dönemde gerçekleştiğini” vurgulayıp, Erdoğan başta olmak üzere “barış için çalışan tüm güç ve taraftarlara, sayın başkan Öcalan’ın çabalarına saygı duyduğunu ve takdir ettiğini” bildirdi. Ayrıca barışın sağlanması için kendilerinden istenen her şeyi yapmaya hazır olduklarını kaydedip, “Barışın başarısı hepimizin başarısıdır.” dedi.

''KÜRDİSTAN'IN KUDÜS'Ü''

Heybedeki asıl turpa gelirsek; Ankara’nın PKK/YPG ve Mazlum Kobani’ye hamilik yaptığı için defalarca uyarıp, Süleymaniye’ye uçuşlarda hava sahasını kapatma yaptırımını uyguladığı KDB’nin başı Bafıl Talabani’den de Diyarbakır’a mesaj geldi.

Bu mesajdan önce MHP Lideri Bahçeli’nin, Barzani ve Talabani hakkındaki kimi değerlendirmelerini hatırlatalım.

“Küresel güçlerin taşeronu Barzani ve Talabani çetesi.” dedi.

Bafıl Talabani’nin “PKK/YPG ile aynı kundağa sarıldığını”, “Irak’ın Süleymaniye kentinde fitne ateşine odun attığını” ve “Kemal Kılıçdaroğlu’na umut bağladığını” anlattı.

Talabani’nin “Topraklarımızı dörde bölmenin başlangıcı”, “Hep birlikte büyük Kürdistan için çalışmalıyız.” gibi ifadeler kullandığı Lozan’ın 100. yıldönümü mesajını, “nefret saçan açıklamalar” olarak nitelendirdi.

Cumhur İttifakı’na katılmadan önce, Erdoğan’ın Barzani’yle muhabbetine, “Türkmenlerin canını alan Barzani’yle Erbil’de sıra geceleri düzenleyip sazlı sözlü, çiğ köfteli eğlence ortamlarında sarılıp kucaklaşan, şimdilerde millik taslayan Erdoğan’dı. Aziz Türk milletinin gözü önünde, Diyarbakır’ı ihanet üstüne çevirip 37 yıl sonra bir PKK’lıyı Türkiye’ye getirip megri megri söyleten, yine Barzani’nin başından konfetileri sevgiyle temizleyip ‘Kürdistan’ diyen aynı Erdoğan’dı. Türklükle karşıma gelmeyin tehdidi savuran Kandil misyonerinin kim olduğunu şüphesiz sizler iyi biliyorsunuz.” sözleriyle tepki gösterdi.

Keza Kerkük üzerindeki hesaplarla ilgili olarak Barzani’ye, “En az 5 bin Ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir.”, “Şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.” uyarısında bulundu.

Kerkük hassasiyeti olanlar biliyor; Türk Milleti’ne “dönüşümlü valilik” masalları anlatılırken, geçtiğimiz Ağustos’ta alavere dalavere ile buraya Bafıl Talabani’nin partisi KYB’den Rebvar Taha vali seçildi. Ne Ankara’nın ne de Bahçeli’nin sesi çıktı. O günden beri de neredeyse Kerkük’ün adını anan, ne oluyor bitiyor diye bakan yok.

Şimdi Bafıl Talabani’nin Diyarbakır mesajına gelelim.

“Bu Newroz'un her yerde barışın, örgütlenmenin ve Kürt davasına desteğin vesilesi olmasını diliyorum. Kürt halkı onurlu bir yaşama sahip bir halktır, kalıcı bir barışın sağlanması için el ele verelim, Kürdistan'ın zaferi için çalışalım.” dedikten sonra şunu ekledi:

“Kürdistan'ın Kudüs'ü Kerkük'teki direnişle aynı zamana denk gelen Kürt Nevruzu ve Kürt Yeni Yılı vesilesiyle, sevgili Kürdistanlılara en içten tebriklerimi sunuyor, herkese barış, huzur ve mutluluk diliyorum.”

Kerkük neymiş?

“Kürdistan’ın Kudüs’ü”ymüş... Evet hep söylüyordu, ama ilk kez Diyarbakır meydanında da meydan okumuş oldu.

Adeta Mesut Barzani’nin, “Siz Kerkük’e karışırsanız, ben de Diyarbakır’a karışırım” tehdidini güncelledi!..

KERKÜK'ÜN ''AŞILMASI'' DA LÂZIM MI?

Bahçeli’nin, hasta yatağındaki faaliyetleri malûm. Muhaliflere tehditler savurmayı sürdürürken, DEM’liler başta olmak üzere tahmin edilemez isimlerle görüşüp teşekkürlerini bildiriyor... PKK’yı kongresini toplamak üzere Malazgirt’e davet ediyor...

Millete en büyük şoku geçirten ise İmralı’daki teröristbaşını “kurucu önder” ilân etmesiydi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir bu açılımı, “Kabul edelim ya da etmeyelim, bu teknik bir gerçeklik. Genel Başkan bu gerçekliği dile getirdi. Bazı şeyleri Türkiye’nin aşması lâzım. Daha geniş ve olumlu düşünmeliyiz. Ülke olarak birçok hedefimiz var.” sözleriyle savundu.

Eğer “aşılması lâzım” görülen konular arasında Kerkük de yoksa Bahçeli, Bafıl densizine ve ona Diyarbakır meydanını açan DEM’e mutlaka haddini bildirir, öyle değil mi?!

Müyesser YILDIZ

23 Mart 2025