Ülkemizde gün geçmiyor ki bir olay yaşanmasın. Bir gün can derdinde, bir gün mal derdinde, bir gün vatan derdinde olmasın. Her yıl ya yangın, ya deprem, ya sel ya da şirketlerin kar hırsı felaketi ile sarsılıyoruz. Bunların tüm üstüne bir de yoksulluk ve açlık felaketi yaşıyoruz. Ülkemiz; iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, bazı sendikalarıyla, üniversiteleriyle ve bunları temsil eden, TBMM’siyle seyrediyor. Tüm bu ideolojik ve inanç; düşünceleri gasp etmiş ve teslim almış. Parasalcı ve rantçı, bir düşünce ülkemizin her alanını sarmış durumda. Geçen sene deprem felaketi ve cinayeti, bir yıl sonra aynı döneme denk gelen İliç altın çıkarma cinayeti, ondan önce orman yangınları ve sel cinayetleri…Bunlar tesadüf mü, kader mi? Hayır, ne tesadüf ne de kader.
Her ülke layık olduğu rejim ve iktidarla yönetilir. Eğer birileri İktidar; “Ülkeyi batırsın, biz iktidar oluruz.” diyorlarsa kusura bakmasınlar, batıranlar kadar seyredenler de suçludur. Size bu düşünceden dolayı hiç kimse ülkeyi teslim etmez. Belediye başkan adaylığı seçimindeki ilkesizlik ve ideolojik ihaneti hep birlikte gördük. Hepiniz suçlusunuz; batırsanız da bizleri yok etmeye çalışsanız da ülkemizden gitmeyeceğiz. Bu işgal, soygun ve talan düzeninde, ülkemizi Atatürk gibi, sömürgecilerden ve ihanet edenlerden kurtararak yeniden inşa edeceğiz. Ülkemiz; bütün sosyal, siyasi, bilimsel, idari, hukuki, ekonomik verileri açısından, uluslararası kriterlerde sonlarda yer almaktadır. İlk sıralarda yer aldığımız kriterler de var. Bunlar; yolsuzluk, israf, adam kayırmacılık, enflasyon, faiz, yüksek vergi yükü, yoksulluk gibi konularda dünyada önemli yerlerde ve ön sıralardayız. Hiç düşündünüz mü, ülkemiz 85 yıldır gelişmekte (geri kalmış) ülke konumunda. Suçlu kim?
Halkımız bir tercih yapmıştır; bu tercihin adı demokrasidir. Sadece seçimlerde oy vermenin adı ne demokrasi ne de yurttaş olmaktır. Ülkemizde yurttaş olma ile tebaa olma konusunda sıkıntılar bulunmaktadır. Yurttaş olmak; ülkemizin geçmişine, bu gününe ve yarınlarına sahip çıkarak, bir erk olmaktan geçer. Ülkemizin kaderini uluslararası güçlerin belirlediği değil, halkın belirlediği gün yurttaş oluruz. Ülkemizin nereye gideceğine, halk karar verdiği gün yurttaş oluruz.
Çok Okunanlar
Ayşe Ateş o iki ismi Erdoğan’a neden söylemedi?
Abdülkadir Selvi… Sen bir ajan mısın?
Bakanlıktan temizlik videolarıyla tanınan Cem Özkök'e rekor ceza
Emekli aylıkları arttı bankalar promosyon yarışına girdi...
Milli Takım'da Tuğba Şenoğlu krizi: Ayet'li paylaşım
Neslim Güngen ve vergi müfettişi arasındaki konuşma ortaya çıktı
Vahdeddin ve Kurtuluş Savaşı
Türkiye, UEFA ülke puanı sıralamasında kaçıncı sırada?
TOKİ’den Samandağ açıklaması: 'Tahkikat başlatıldı'
Dünyanın en güvenli ve güvensiz şehirleri açıklandı... İstanbul da var