Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Kentsel iflas

Belediye seçimleri sürecinde, en çok üzerinde durulan konu” DEPREM ve KENTSEL DÖNÜŞÜM”

Adaylar ellerine tutuşturulan rakamlar ile vatandaşın oyunu almak için hikaye anlatıyor.

6 Şubat depreminin yarattığı travma da, deprem kartının alıcısını arttırıyor haliyle.

Allah razı olsun, bir kısım deprem bilimcisi de halkı hem uyarıyor, hem de korkutuyor.

Diğer yandan da, siyasileri usta manevralar ile köşeye sıkıştırıp “danışmanlık kapmak” için çaba gösteriyorlar.

Hatta deprem bilimcilerden biri, rakip iki adayın aynı anda danışmanlığını da kapmış görünüyor.

En azından fotoğraflar öyle söylüyor. 

Hocalarımız yoksulluk sınırında gelir elde ettiği için bu gibi cambazlıklarını sineye çekebiliriz.

Neyse benim esas üzerinde duracağım konu bu değil.

Ben, “ülkenin son zamanlarda deprem konusunda yaşadığı sıkışmışlığı nasıl aşabiliriz?”, bunun üzerine kafa yoruyorum.

Sadece İstanbul’da 1 milyondan fazla konutun dönüştürülmesi gerektiği söyleniyor.

İnşaat mühendisi olarak sokakta yürüdüğümde ben de aynı fikirdeyim.

Birçok binanın şakulü kaymış vaziyette.

Ancak kentsel dönüşüm diye bütün binaları da yıkacak halimiz yok.

Yıkılanların yerine yapılanların sağlam olacağının garantisi de hiç yok. 

Alaylı müteahhitler ve eğitimsiz işçiler ile kentsel dönüşüm yapacağız diye kasamızı boşaltmanın bir alemi de yok.

Allah’ın merhametine sığınmak daha iktisadi olabilir.

Dönüşüm süreci içinde, 

Finansman modelini kurmadan,

Vatandaşın yaşayacağı geçici misafirhaneleri yapmadan, 

İşçileri eğitmeden,

Alaylı müteahhitleri sistem dışına itmeden,

Sertifikalandırılmış “Mühendis-Müteahhitleri” ana merkeze almadan,

bu iş zaten olmaz.

Etrafımızda yüzlerce bina var dönüşüm sürecine girmiş. 

Ancak evdeki hesabın çarşıdakine uymamasından, bina inşaatları ilerleyemiyor.

Çoğu mahkemelik.

Binlerce insanın evini yıkıp kiracı pozisyonuna düşürmek zaten mümkün değil. 

Hattı zatında o kadar kiralık ev yok.

Eldeki kiralık ev stoku ile bu işi yapacak olursak, tahmini dönüşüm süresi 200 yıldan fazla olacak.

200 yıl sonra tam bitti derken, yeni dönüşümün zamanı gelecek.

Böylece tüm varımızı, yoğumuzu ve de enerjimizi harcadığımız konut dönüşüm sürecinin, katma değerli iktisadi karşılığı olmadığı için batışımız imkan dahilinde olacak.

Eldeki sermayeyi yüklediğimiz konut sektörü, katma değerli dinamik mal ve ürün üretim sürecini baltalayacağı için iflas kaçınılmaz olacak.

Final olarak şunu yazayım.

Bir milyon konutu dönüştürecek ne yeterli para, ne malzeme, ne teknik ekip, ne lisanslı mühendis-müteahhit, ne de işçi var.

Bina yıkım sürecinde vatandaşın ciğerine sızarak, kısa zamanda kanser hastası olmasına neden olacak asbesti de henüz hesaba katmış değilim.

Ne mi yapalım?

Bir danışmanlık da biz kaptığımızda, ne yapılması gerekeni anlatırız vesselam.

Biz de “Yoksulluk Sınırında” yaşayan bir akademisyeniz netice de.