Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.367

Prof. Dr. Gökhan Arslan: Yatayda bin dikeyde iki bin

Silah arkadaşım, Teğmen Prof. Dr. Barış Doster’in yazmaya yönlendirdiğinden beri 10 yazı olmuş. Düşüncelerimi yazıya dökmek iyi geldi. Barış Doster Hocam’a çok teşekkür ediyorum.

Yazılarımın konusu genel olarak yıllardır biriktirdiğim inşaat sektörü maceraları oldu.

Bu birikimin oluşmasında katkı veren ve fikri hür vicdanı hür nesiller olarak hayata tutunmamıza destek olan cumhuriyet nesli hocalarımıza ne kadar teşekkür etsem azdır.

Yine bir 10 Kasım geldi. Ulu önder Atatürk’ü anmadan, devrimlerini yad etmeden geçemeyeceğim. 

Çünkü bağrından bir Atatürk çıkaramayan milletlerin hali herkesin malumu.

Birleşmiş Milletler'in kayıtlarına göre dünya üzerinde toplam 206 ülke varmış.. 

Bu ülkelerinin birçoğunun vatandaşı büyük ihtimalle gerçekten yaşamıyor, sürünüyor ya da yaşadığını sanıyor. Son yıllardaki popüler olan sosyal medya aracılığı ile çok daha görünür oldu diğer ülkelerin sefilliği.

Medeni olanların sayısı kaçtır bilmem ama biz Türkiye’nin de içinde üyesi olduğu G20 ülkelerini baz alırsak, dünyadaki ülkelerin sadece yüzde 20’sinin evinde sürekli elektrik, su, internet olduğu biliyorum. Bu ülkelerin vatandaşları, çocuklarını yeterli besliyor, düzenli sağlık ve eğitim hizmeti alıyor ve merkeze yakın veya uzak yaşaması aldığı hizmetin kalitesini etkilemiyor. 

Bugün geriye dönüp kendi kısa tarihime baktığımda, merkeze yatayda 1000 km uzakta, dikeyde 2000 metre rakımda doğmuş biri olarak, modern Türkiye’nin merkezinde doğmuş biriyle neredeyse eşit oranda hizmet almışım.

Doğduğum, büyüdüğüm bölgede üniversite okumuşum, bu üniversiteden aldığım temel mühendislik eğitimi ile Amerika’da zorlanmadan yüksek lisans yapmışım, Nevyork’ta inşaat sektöründe çalışmışım, kendime göre de hatırı sayılır bir kazanç elde etmişim. Sıradan da olsa erkenden bir ev de almışım.

Arkadaşların söylediğine göre ciddi akademik çalışmalar yapmış ve Türk akademisine epeyce katkı da vermişim. Ben onların yalancısıyım.

Tanrım beni yetiştiren öğretmenlerimden razı olsun.

Şimdi düşünüyorum da cumhuriyetin olanakları olmasa idi nasıl bir hayatım olurdu? 

Acaba Askaroz deresinde boğulur ya da Harşit vadisinde bir kör kurşuna mı giderdim? 

Sis dağında koyun mu otlatırdım? 

Kadırga’da bir ağanın marabası da olabilir, çizmelerini parlatır, atını mı yemlerdim? 

Ya da Faroz’da dönemine göre hamsi, tirsi, istavrit mi tutardım? Yoroz fenerinde bekçi mi olurdum? 

Ayder’de, Kaçkar’da kışlık ot mu biçerdim? 

Ya da Ganita’da denize taş mı atardım?

Şanslı isem de “çek-senet” işi de yapardım herhalde. Ömrü bir miktar kısaltsa da kazancı ve konforu fena değil diyor eski tanıdıklar.  

Kore’ye bakınca ihtimallerin oldukça yakın, bıçak sırtı ihtimaller olduğu ortada. 

Ya herro ya merro yani.

Güney Kore ve Kuzey Kore. 

İkisi de aynı millet. İklim ve coğrafya aynı. Aynı rüzgarda serinliyor aynı yağmurda ıslanıyorlar. Genetik kodlar eş. 

Ancak birisi ne halde diğeri ne? 

Güney Kore G20 içinde dünyaca ünlü markalara sahip ve kişi başı geliri yaklaşık 30 bin dolara ulaşmışken, kuzeyinki maalesef 2 bin dolar bile değil. 

Merkeze uzak yaşayan halkının açlık tehlikesinde olduğu bile söyleniyor. Söyleniyor diyorum, çünkü dünya ile iletişimi neredeyse yok. Vatsup, face, tivıtır, instagram, eposta gibi uygulamalar yok. 

Ben sadece e-posta ve vatsup kullanıyorum. 

Kuzey Kore dünya sporunda yok, eğitiminde yok, ama kardeşin katledildiği, babadan oğula geçen hanedanlık var maşallah. 

Atatürk’ten, silah arkadaşlarından ve bize uygar özgür bağımsız bir ülkede yaşama imkanı veren, vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizden Allah razı olsun,  mekanlarını cennet olsun.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce dediği gibi; 

Türk Milleti zekidir, çalışkandır.

Daha nice Fikr-i hür Vicdanı hür İrfanı hür nesillere..