Kuşları da koruyamadık: ‘Türlerin yüzde 60’I azalma eğiliminde’

Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) 16 kuş türünün durumunun kötüye gittiğini açıkladı, bunlardan 5’i Türkiye’de görülen türler. 12punto’ya konuşan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, insan yaşamını da bekleyen ciddi tehlikeler olduğunu söyleyerek önemli uyarılarda bulundu,

Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) göçmen kıyı kuşlarının popülasyonlarındaki ciddi azalmayı dolayısıyla pek çok ekosistemin de iyi durumda olmadığını ortaya koydu. Her 8 kuş türünden birinin neslinin tükenme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu duyurdu. Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, konuya ilişkin 12punto’ya açıklamalarda bulundu. Arslan, kuşların yok olma nedenlirini tek tek anlattı.

“KUŞ TÜRLERİNİN YÜZDE 60’I AZALMA EĞİLİMİNDE”

Kuşları inceleyerek doğada yaşanan hakkında fikir sahibi olabileceğimizi söleyen Arslan, “Kuşlar zaten özellikle ekosistemlerde meydana gelen değişikliklerden çabuk etkilenen canlı gruplarının başında geliyor. O yüzden dünya genelinde de kuşların sayıları her geçen gün azalıyor. Dünya çapında kuş türlerinin yüzde 60’ı azalma eğiliminde. Bunlara bağlı olarak da özellikle habitattaki değişimler, o habitattaki kuş türlerini etkilemiş oluyor. O yüzden de kuşlar indikatör grupların başında geliyor. Kuşları inceleyerek doğada olup bitenleri görebiliyoruz” dedi.

“YOK OLMA NEDENLERİ: HABİTAT KAYIPLARI”

Türkiye’de kuşların yok olma nedenlerini dile getiren Arslan, “Başlıca nedeni habitat kayıpları. Özellikle elektrik çarpması, sulak alanlarda, ormanlarda meydana gelen faaliyetler, her bir ekosistemde meydana gelen tehditler bu kuş türlerini doğrudan etkiliyor. En temelde habitat kayıpları var” ifadelerini kullandı.

“DOĞAYA YAPILAN MÜDAHALE OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Kaz Dağların altın madeni projesi kapsamında kesilen ve büyük tepki toplayan holding hakkında konuşan Arslan, “Doğaya yapılan her müdahale burada yaşayan canlı gruplarını olumsuz etkiliyor. Bu büyük çaplı olduğunda daha büyük bir alanı etkiliyor. Burada her bir canlının yaşam hakkı var. Burada insan temelli baktığımızda şirketler veya karar vericiler ‘önceliğimiz insan’ diyor ancak öyle bir durum yok. Hep konuşulan iklim değişikliğinin, değişen hava koşullarının başlıca sebeplerinden bir tanesi bu: Ekosistemdeki tahribatlar. Gelecekte ‘nasıl susuz yaşanır’, ‘deniz suları nasıl kullanılabilir’ konularını konuşmamızın nedeni bu. Böyle giderse kuşlardan önce insanlar yok olur. Su, temiz hava ve besinin olmaması her şeyi etkileyecektir” diyerek uyarılarda bulundu.

“PLANLAMALARDA EKOSİSTEM ÖNCELENMELİ”

Sürecin olumlu şekilde seyretmesi için yapılması gerekenleri anlatan Arslan, “Bütün planlamaları ekosistemi önceliyerek yapmak, buradaki biyoçeşitlilik açısından zengin olan alanların korunması, daha önceki tehditlerle yıpranmış ya da bir bakıma habitat özelliklerini kaybetmiş alanların yeniden kazanılması, restorasyon uygulaması gerekiyor. Bu alanlar hızlı bir şekilde geri dönüşüyor olacaktır” diyerek sözlerini noktaladı.

Haber Kaynağı : Beste Çelik