Bekir Ali Yüksel yazdı: İmralı canisi İmralı’da ölecek
Siyasal İletişim Danışmanı Bekir Ali Yüksel, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıyı değerlendirdiği yazısında "MHP Genel Başkanı’nın ifadeleri devlet aklı değil, bilakis siyasi bipolar bozukluktur. Aklî melekeleri kaybedilmiş, çeşitli uçlarda vicdansızca yüzen bir hezeyan söz konusudur" ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" açıklaması gündemdeki yerini koruyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Bahçeli'nin kamuoyunda tepki çeken çağrısına ilişkin "Tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmemeli" açıklamasını yaptı.
Siyasal İletişim Danışmanı Bekir Ali Yüksel, 'İmralı canisi İmralı’da ölecek' başlıklı yazısında gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan tabutla ayrılacağını belirten Yüksel, "Milletin vicdanı ve devlet aklı hainlere asla ve kat’a bir özgürlük imkânı tanımayacaktır" ifadelerini kullandı.
Bekir Ali Yüksel'in yazısının tamamı şöyle:
"Bugün binlerce yıllık devlet geleneğimizin son nimeti olan Türk Devleti, AKP devletine karşı var oluş savaşı içerisindedir. Propaganda ve işbirlikçiler açısından koordineli çalışan AKP devletinin birleşik cephesi şimdi de ihanetin ve caniliğin önderini özgür bırakmakla Türk devletine, Türk milletine meydan okumaktadır.
Türk Milleti, bebek katiline özgürlük ve yeni bir ihanet süreci meydan okumalarını göğüslemek zorundadır. Türk milliyetçileri bu gelişmelere sırtını dönemez, yok sayamaz çünkü başlatılan yok etme savaşının muhatabı doğrudan biziz. Bu süreçte ise yalnızız.
Çünkü Türkiye’yi Türk milletinin, devletinin ve tarihinin büyüklüğünü idrak edemeyen insanlar yönetiyor.
Bu yüzdendir ki, tarihinde 17 devlet kurmuş bir millete, bir terör örgütü “devlet nasıl olunur, barış nasıl temin edilir?” hususlarında ahkam kesiyor.
5 bin yıllık tarihi olan binlerce savaş görmüş ve savaşın acısını yaşamış bir millete barışı öğretmek kimsenin haddine değildir.
Devlet sandığı şey, Suriye’nin kuzeyindeki Amerikan beslemesi yapı olanlar gereksiz bir özgüvenle bunları anlatırken, oturdukları koltuğun ağırlığını taşıyamayan “idareciler” de bunlara itibar ediyor.
Hatta bu itibar öyle bir seviyeye ulaştı ki, siyasetçiler mahpus bebek katilinden medet umar hale geldi.
Bunun örneğini de geçtiğimiz hafta Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasında gördük.
Bahçeli konuşmasında: “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.” dedi.
Bahçeli’nin yapmış olduğu bu açıklama sonrasında bebek katilinin TBMM’de konuşamayacağı ve bunun ne olursa olsun engelleneceğine ilişkin siyasetçilerden peş peşe açıklamalar geldi.
Gelen açıklamaların, mahzurlu yanı ise defansın geriden başlatılması.
Devlet Bahçeli herkesi şok eden açıklamasında Meclis kürsüsünü işaret ettiği için, siyasetçilerin de bu alana hapsolduğunu görüyoruz.
Öcalan’ın ev hapsine çıkmasını sağlayacak bir düzenleme ancak ölümü gösterip sıtmaya razı edecekleri bir düzenle mümkün olabilirdi.
Bunu bilen Bahçeli de elini yüksekten açtı.
Öcalan Meclis kürsüsünden konuşamaz demek, Öcalan’ın İmralı’dan çıkmasına zihnen yenilmektir, defansı geriden yapmaktır.
Bu konuşmadan haberi olmayan MHP milletvekilleri grup toplantı salonunda alkış konusunda tereddüt ederken, ses tonunun sertleşmesi milletvekillerini alkışlamaya sevk etti.
Yaklaşık bir ay önce terör örgütüne ilişkin çok sert açıklamalar yapan Bahçeli’nin bu tavrını izah etmekte güçlük çekenler de, “Devlet Aklı”; “bir bildiği vardır” minvalinde açıklamalar yaptılar.
Devlet aklı, milletin yüksek menfaatini korumak, onur ve şerefini muhafaza etmek için vardır, bizzat ayaklar altına almak için değil. Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar Türk milletine büyük bir hakarettir. Bu hakareti eleştirmenin ötesinde savunmak kelimelerle ifade edilemeyecek ölçüde vahimdir.
Devlet aklı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Milletin bağımsızlığı ve refahı için her türlü kişisel imtiyazı terk ederek kelle koltukta mücadele yürütmektedir. En elim halde dahi milletinin şerefini korumaktır. Devlet aklı, Millî Mücadele’dir.
MHP Genel Başkanı’nın ifadeleri ise devlet aklı değil, bilakis siyasi bipolar bozukluktur. Aklî melekeleri kaybedilmiş, çeşitli uçlarda vicdansızca yüzen bir hezeyan söz konusudur.
Bu nasıl bir devlet aklıdır ki, Suriye’nin kuzeyinde YPG/PKK’nın alan kazanmasına, bölgede yönetim kurmasına izin vermiştir?
Bu nasıl bir devlet aklıdır ki, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı ülkemize sokmuş, sınırlarımızı kevgire çevirmiştir?
Bu nasıl bir devlet aklıdır ki, uyuşturucu, kaçakçılık ve silah ticaretinden milyarlarca dolar kazanan ve farklı istihbarat örgütlerinin kucağındaki PKK’nın, Öcalan’ın lafıyla tasfiye olacağına inansın?
Bu nasıl bir devlet aklıdır ki, Öcalan’ı ev hapsine çıkarmayı tartışsın?
Bebek katili konusuna dönülecek olunursa sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Terör örgütü elebaşı İmralı’dan ancak bir tabutta ayrılacaktır. Milletin vicdanı ve devlet aklı hainlere asla ve kat’a bir özgürlük imkânı tanımayacaktır.
Devlet aklını, emperyalizmin kucağına oturarak oynanan bir tiyatro sananlar, Türk’e düşmanlığın bedelini ağır şekilde ödeyecektir. Tarihten ders almaz bu aymazlar için, teröristler için bu toprakların ancak altında yer vardır.
Umut Türk’ün hakkıdır."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

'Bu hafta sonu CHP'ye yönelik operasyonlar yapılmadı, çünkü…'

Özgür Özel’den Erdoğan- Fahrettin Altun krizi iddiası

15 Temmuz gecesi silah zoruyla darbe bildirisi okutulmuştu

Ağzındaki baklayı çıkardı

Sevgilisi tarafından öldürülen Ayşe'nin son görüntüsü ortaya çıktı

Kolunuzdaki tehlike: Saatiniz

'Darbeyi ilk ben bildirdim' diyerek 15 Temmuz gecesi yaşananları aktardı

Süreç İttifakı paniği

Milletvekillerinin yapılandırma isteğine 'Şimşek' freni!

15 Temmuz yazısı farz oldu
