Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
48,1615
Dolar
Arrow
41,1780
İngiliz Sterlini
Arrow
55,6235
Altın
Arrow
4755,0000
BIST
Arrow
11.288

CHP'li Yavuzyılmaz, usulsüz petrol taşımacılığının Türkiye’ye maliyetini açıkladı: 1 milyar 471 milyon dolar

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, AKP'nin uluslararası alandaki enerji faaliyetlerine ilişkin olarak "pis kokuların gelmeye devam ettiğini" belirterek, iddiaların belgeli ve mahkeme kararına dayandığını söyledi.

CHP'li Yavuzyılmaz, usulsüz petrol taşımacılığının Türkiye’ye maliyetini açıkladı: 1 milyar 471 milyon dolar

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararına göre 21 Mayıs 2014 ile 30 Eylül 2018 tarihleri arasında Irak-Türkiye ham petrol boru hattından Irak Merkezi Hükümeti’nin izni ve onayı olmadan usulsüz petrol taşındığını, Türkiye'nin 1 milyar 471 milyon dolar cezaya çarptırıldığını belirterek "AKP hangi ülkelerin ucuz petrol alımını adeta bizim vatandaşımızın cebinden sübvanse ediyor? Irak Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre bu ucuz petrolü alan ülkeler İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve birkaç ülke daha. İki yüzlü politikanıza yazıklar olsun" dedi.

TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Sağlık Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, AKP'nin uluslararası alandaki enerji faaliyetlerine ilişkin olarak "pis kokuların gelmeye devam ettiğini" belirterek, iddiaların belgeli ve mahkeme kararına dayandığını söyledi. Elinde 277 sayfalık Uluslararası Tahkim Mahkemesi kararını gösteren Yavuzyılmaz, kararın 21 Mayıs 2014 ile 30 Eylül 2018 tarihleri arasında Irak-Türkiye ham petrol boru hattından, Irak Merkezi Hükümeti’nin izni ve onayı olmadan usulsüz petrol taşındığını ortaya koyduğunu ifade etti.

Bu usulsüzlükler nedeniyle Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin Türkiye’ye 1 milyar 471 milyon dolar ceza kestiğini belirten Yavuzyılmaz, bunun güncel kurla yaklaşık 63 milyar liraya karşılık geldiğini söyledi. Yavuzyılmaz, "Bu işi özel bir şirket veya şahıslar yapmış olsa bunun adı petrol kaçakçılığıdır" dedi. Yavuzyılmaz, şöyle devam etti:

"Mahkeme kararına göre Irak iki büyük iddiasında, Türkiye AKP kanalıyla yedi küçük iddiasında haklı bulunuyor. Türkiye'nin Irak'a 1 milyar 997 milyon dolar, Irak'ın da Türkiye'ye 526 milyon dolar ödemesine hükmediyor. Sonuç olarak Türkiye net olarak 1 milyar 471 milyon dolar cezaya çarptırılmış durumda. Ayrıca bu cezanın 673 milyon dolarlık kısmının durumu dağda bayırda.

Zira AKP marifetiyle usulsüz taşınan 233 milyon varil petrolün Irak'ın uluslararası piyasalardaki satış fiyatından varil başına 5,77 dolar daha ucuza satılması nedeniyle Türkiye'ye 673 milyon dolar cezaya çarptırılmış. Peki, bu cezayı yememize sebep olan usulsüz ticaretteki ucuz petrolü hangi ülkeler aldı? AKP hangi ülkelerin ucuz petrol alımını adeta bizim vatandaşımızın cebinden sübvanse ediyor? Irak Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre bu ucuz petrolü alan ülkeler İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve birkaç ülke daha. Bu iki yüzlü politikanıza yazıklar olsun."

Şevkin: Enerjide her yıl ortalama 50-60 milyar dolar dış açık vermekteyiz

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, bir ülkeyi tanımak için o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakılması gerektiğini belirterek, enerji alanında ayrılan 49 milyar liralık bütçenin yetersiz olduğunu dile getirerek bu bütçeyle ülkenin ihtiyaç duyduğu enerji, maden ve hammadde arama faaliyetlerinin yanı sıra doğal kaynaklı afet zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Şevkin, şu ifadeleri kullandı:

"Yetersiz bütçe nedeniyle enerjide her yıl ortalama 50-60 milyar dolar dış açık vermekteyiz. Ülkemizde 14 volkanik kökenli doğal jeotermal kaynak bulunmaktadır. Sadece 10-15 sondajla bunları ortaya çıkarmaya çalışıyorsunuz. Yerli ve milli bir kaynak olan jeotermal kaynak aslında doğal gazın alternatiftir. Yurt dışından aldığımız doğal gaz. Yine enerji ve endüstriyel hammaddelerle maden ve kurum ve ülkenin afet zararlarının azaltılması konuda konusu için de bu durum geçerlidir. Enerji ve madencilik alanında dış açık veren bu stratejiden vazgeçilirse 10 yıl içerisinde bu 50-60 milyarlık dış açık kapatılabilir."

Kış'tan Bakan Bayraktar'a: Vatandaşa ucuz elektrik sağlamak yerine dağıtım şirketlerinin kasasını dolduruyorsunuz

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, enerji politikalarının "ayaklarının yere basmadığını" belirterek, vatandaşın faturalarına yansıyan, üretimi ucuzlatan ve arz güvenliğini kalıcı biçimde sağlayan somut bir sonuç olmadığını söyledi. Elektrik faturalarındaki artışların, enerji maliyetlerinden değil dağıtım bedellerine yapılan zamlar nedeniyle yaşandığını ifade eden Kış, vatandaşın hanesine yansıyan faturaların bu başarısızlığın en somut göstergesi olduğunu dile getirdi.

Kış, "Elektrik faturalarındaki fahiş artışlar enerji maliyetlerinden değil, dağıtım bedellerine yaptığınız zamlar nedeniyle yaşanıyor. Sayın Bakanım, siz vatandaşa ucuz elektrik sağlamak yerine dağıtım şirketlerinin kasasını doldurmayı tercih ediyorsunuz. Siz enerji dönüşümünü teşvik etmiyor, enerji yoksulluğunu büyütüyorsunuz" dedi. Kış, şöyle konuştu:

"Ülkemizin en önemli konularından biri de nükleer enerji. Nükleer enerji konusunda partimizin duruşu dünden bugüne açıktır ve nettir. 39'uncu Kurultayımızda kabul ettiğimiz parti programımızda açıkça ifade ettiğimiz gibi biz enerjiyi piyasanın değil kamunun sorumluluğu olarak görüyoruz. Enerjide arz güvenliği, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı olarak üreterek, dışa bağımlılığı azaltarak ve de verimliliği esas alarak sağlayacağız. Kamuyu piyasadan çeken değil, kamuyu yeniden güçlendiren bir enerji yönetimi kuracağız. Stratejik enerji kuruluşlarını özelleştirme kıskacında çıkaracak, enerji alanındaki tüm anlaşmaları, ihaleleri ve yatırım kararlarıyla meclis denetimine açacağız."

Arslan: Vatandaşlarımızın cebinden alınıp dağıtım şirketlerinin cebine büyük paralar gidiyor

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından "sübvansiyon" kavramının sıkça kullanıldığını belirterek, "Gerçek öyle mi, şirketler mi sübvanse ediliyor yoksa vatandaş mı sübvanse ediyor" dedi.

Elektrik faturalarına ilişkin verileri paylaşan Arslan, 2022’den bu yana enerji birim fiyatlarının 1 lira 21 kuruştan 49 kuruşa gerilediğini, buna karşın dağıtım bedellerinin 34 kuruştan 1 lira 84 kuruşa yükseldiğini ifade etti. Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Enerji fiyatları düşmüş, dağıtım bedelleri artırılmış. Bu şekilde vatandaşlarımızın cebinden alınıp dağıtım şirketlerinin cebine büyük paralar gidiyor. Yeniden değerleme oranında dağıtım bedellerini artırarak hesap yaptım. Üç yıl içinde 562 milyar lira bir para dağıtım şirketlerinin cebine giriyor. Sayın Cumhurbaşkanı da Sayın Bakan da dağıtım şirketlerini sübvanse ediyor. Peki, bu 562 milyar lira neye denk geliyor? Yaklaşık 13,5 milyar dolara geliyor. Peki, bu dağıtım şirketlerini, bu dağıtım işini özelleştirdiğimizde elde ettiğimiz gelir neydi? Yaklaşık 13 milyar dolar. Yani biz üç yılda o özelleştirmeden aldığımız parayı vatandaşın cebinden getirdik, dağıtım şirketlerinin cebine koyduk."

Özkan: Dünyada Türkiye dışında kendi topraklarında başka bir ülkeye ait olan nükleer santral örneği yok

CHP Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, nükleer enerjinin 1970’lerde yükselişe geçtiğini ancak Çernobil faciasının ardından ülkelerin bu alandan vazgeçmeye başladığını söyledi. Dünyada nükleer santral yapım oranının yüzde 17,5’ten yüzde 9’lara gerilediğini belirten Özkan, birçok ülkenin nükleer enerjiden çıkıp güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini ifade etti.

Türkiye’de nükleer santral ihtiyacı olduğu yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Özkan, ülkenin yenilenebilir enerji kaynakları açısından son derece zengin olduğunu ve acil nükleer enerjiye ihtiyaç bulunmadığını söyledi. Özkan, şu ifadeleri kullandı:

"Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu Enerji Güç Santrali'nin sermayesiyle yönetimi tamamen Rus devlet şirketi Rosatom'un yönetim ve kontrolünde. Dünyada Türkiye dışında kendi topraklarında başka bir ülkeye ait olan nükleer santral örneği yok. Bizler ise kendi topraklarımızda Rusların ürettiği enerjiyi on beş yıl boyunca satın alma garantisi veriyoruz. Türkiye'de ortalama enerji fiyatı 7 sent, bizler Ruslardan 12,35 sente alacağız; aradaki fark yüzde 100. Santrali de yakıtı da Ruslar kendileri üretiyor. Bu durum, dışa bağımlılık anlamında enerji piyasası için büyük bir risk teşkil ediyor.

Bir diğer önemli sorun nükleer atık. Nükleer atıklar yüz yıldan az olmamak üzere aktif olmaya, radyasyon yaymaya devam ediyor. Hani Siemens temsilcisi 'Türkiye'de radyoaktif atıklar Torosların altına gömülebilir' demişti. Ardından da 'Türkiye'nin parlak zekalı insanları gelecek yirmi yılda nükleer atıklara çözüm bulacaktır' diye aklımızla adeta dalga geçti. Kaz Dağları gitti, şimdi sıra Toroslara mı geldi? Neden ülkemizin en güzel alanlarını seçiyorsunuz, anlamak mümkün değil. Planlanan santral sadece burayı değil, Türkiye'nin tahıl ambarı olan Trakya'yı mahvedecek, tarımı bitirecek, ormanı bitirecek."


Haber Kaynağı : 12punto

AKP CHP Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Deniz Yavuzyılmaz elektrik faturaları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan
Wodo Network