Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,6881
Dolar
Arrow
38,3463
İngiliz Sterlini
Arrow
51,1742
Altın
Arrow
4128,0000
BIST
Arrow
9.433

Dilek İmamoğlu, 19 Mart'tan bu yana yaşadıklarını anlattı: ‘Ekrem’i hakim karşısında görünce…’

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, 19 Mart sabahı evlerinde yapılan aramadan, gözaltı ve tutuklama sürecinin yanı sıra Silivri’deki ilk duruşmada neler yaşadığını anlattı.

Dilek İmamoğlu, 19 Mart'tan bu yana yaşadıklarını anlattı: ‘Ekrem’i hakim karşısında görünce…’

19 Mart sabahı şafak operasyonuyla gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’ta yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle açılan dava nedeniyle 11 Nisan’da Silivri’deki duruşma salonunda ilk kez hakim karşısına çıktı.

İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, sürecin başından bu yana yaşadıklarını anlattı. 

Nefes Gazetesi’ne konuşan Dilek İmamoğlu, 19 Mart'ta Türkiye'nin unutamayacağı bir sabah yaşadığını belirterek şunları kaydetti: 

"Defalarca milletin oylarıyla iktidar karşısında kazanmış, İstanbul’un seçilmiş başkanı şafak operasyonuyla gözaltına alınıyor. Çağırılsa ifadeye gidecek olan Ekrem’in pek çok polisle yapılan bir operasyonla gözaltına alınması, bu ülkenin hukuk sistemine güven duyan herkesin hafızasında derin bir iz bıraktı.”

“ÇOK DERİN BİR ACI DUYDUM…”

Sözlerine “Ülkece birbirimize tutunduk. Milyonların vicdanlı sesi ailemize de güç veriyor. Herkes Ekrem’in tutuklanmasının, kendi iradesine yapılan bir darbe olduğunu biliyor. Bu nedenle toplumun vicdanı artık susturulamaz. Türkiye artık bu tür adaletsizlikleri unutacak bir ülke değil” diye devam eden Dilek İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde eşini hâkim karşısında görünce çok derin bir acı hissettiğini söyledi.

İşte o röportaj…

"İLK TEPKİM SESSİZLİK"

- 19 Mart günü evinize yapılan şafak baskınında neler yaşandı? Çocuklarınız nasıl etkilendi?

Türkiye asla unutamayacağı bir sabah yaşadı. Defalarca milletin oylarıyla iktidar karşısında kazanmış, İstanbul’un seçilmiş başkanı şafak operasyonuyla gözaltına alınıyor. Çağırılsa ifadeye gidecek olan Ekrem’in pek çok polisle yapılan bir operasyonla gözaltına alınması, bu ülkenin hukuk sistemine güven duyan herkesin hafızasında derin bir iz bıraktı. Çocuklarımız da elbette etkilendi. Ama her şeye rağmen güçlü duruyorlar. İçinde büyüdükleri değerler sistemi, bu yaşananların doğru olmadığını anlamaları için yeterli. O sabah yaşananları sindirmek kolay değil ama ülkece birbirimize tutunduk. Milyonların vicdanlı sesi ailemize de güç veriyor.

Belli adımların atılacağının işaretleri zaten herkes tarafından uzun süredir görülüyordu. Aylardır yürütülen algı çalışmaları ve yalan haberlerin sistematik bir şekilde dolaşıma sokulması bu adımların sinyaliydi. Yine de hukukun ve adaletin bu kadar pervasızca yok sayılacağına inanmak istemiyordum. Kararı duyduğumda yanımda oğlum, sayın Özgür Özel ve bizimle birlikte bekleyen arkadaşlarımız vardı. İlk tepkim sessizlik oldu; yaşananların gerçekliğini aklım, kalbim, vicdanım kabul edemedi çünkü. Ama ardından bu adaletsizlik karşısında hep birlikte daha da kenetlendik ve güçlü bir şekilde harekete geçtik. İrademizi göstermek için hemen Ekrem’in Cumhurbaşkanı adaylığı için oğlumla oy kullanmaya gittik.

"EKREM ÇOK KARARLI"

- Ekrem Bey’i Silivri’deki duruşma salonunda hakim karşısında görünce neler düşündünüz?”

Tabii ki tarif edilemez, çok büyük bir üzüntü hissettim. Ekrem, eşim ve çocuklarımın babası olduğu için değil sadece; ülkem için, ülkemin çocukları ve gençleri için, ülkemin adaleti, özgürlüğü ve gelecek günleri için bir kez daha iliklerime kadar çok derin bir acı duydum. Çünkü duruşma salonunda adaletsizce yargılanan Ekrem ile birlikte aynı zamanda 16 milyon İstanbullunun seçilmiş temsilcisiydi, halkın iradesiydi. Yaptığı savunma tarihe geçecek bir savunmaydı. Ekrem’in vicdanı çok rahat. Adil, demokratik ve eşit bir gelecek için mücadele etmeye çok kararlı. Biz de hem ailesi hem de milyonlarca vatandaşımız olarak onun arkasında, aynı onun gibi başımız dik, vicdanımız rahat duruyoruz. Ekrem’den aldığımız güç, adalete ve demokrasiye duyduğumuz inançla onu ve halkın iradesini, ülkemizin geleceğini savunmaya devam edeceğiz. Her şeye rağmen, ülkeye ve bize bu acıları çektirenlerin geleceği kararttıklarını idrak etmelerini diliyorum.

"O VİDEOYU BEN ÇEKTİM"

-İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun evine yapılan polis baskınını kamuoyuna duyurduğu videoyu nasıl çektiniz, ne hissettiniz?

Bu tür anlarda duygularınızı bastırıp doğruyu, gerçeği kamuoyuyla paylaşmak için adım atmak gibi bir sorumluluğunuz oluyor. Videoyu çekerken tek amacım Ekrem’in yaşananları halkla paylaşmasına yardımcı olmaktı. O an hem öfke ve üzüntü duyuyor hem de büyük bir kararlılık hissediyordum. Ekrem’in gözaltı sürecini ve sesini millet ile paylaşılmasına yardımcı olmak benim tüm topluma olan bir görevimdi.

- Tutuklama sonrası protestolar ve boykot sizi şaşırttı mı?

Bu kadar güçlü kitlesel tepki beni çok güçlendiriyor ve duygulandırıyor ama şaşırtmıyor. Çünkü bu toprakların insanı neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok iyi bilir. Alışveriş boykotuna da bireysel olarak destek verdim. Bu dayanışma, adalete olan inancın bir göstergesi ve bir mücadelenin sembolüydü.

"TÜRKİYE BU TÜR ADALETSİZLİKLERİ UNUTACAK BİR ÜLKE DEĞİL"

- Yaşanan krizin zaman içinde sönümlenmesi ve İmamoğlu’nun unutulması ihtimalini nasıl görüyorsunuz?

Milletimiz “artık yeter” dedi. Milyonlarca vatandaş, haftalardır sadece Ekrem’in tutuklanmasına değil tüm hukuksuzluklara karşı sesini çıkarıyor, bir araya geliyor, mücadele ediyor. Herkes Ekrem’in tutuklanmasının kendi iradesine yapılan bir darbe olduğunu biliyor. Türkiye artık bu tür adaletsizlikleri unutacak bir ülke değil. Özellikle gençlerin hafızası çok güçlü ve geleceği, hukuku ve adaleti korumaya kararlılar.

- Eşiniz hakkındaki suçlamalarla ilgili değerlendirme yapar mısınız?

Ortada bir suç yok. Bu çok açık. Bu yaşananların tamamı siyasi bir operasyon. O nedenle sürekli delil oluşturmaya uğraştıkları bir çaba içindeler. Bu süreci bir hukuk devleti sınavı olduğunu düşünüyorum.

"EN BÜYÜK GÜCÜ ÜLKESİNE DUYDUĞU İNANÇ"

- Ekrem İmamoğlu yaptığı paylaşımlarla meydan okuyor, görevinin başındaymış gibi hissettiriyor. Siz ruh halini nasıl görüyorsunuz?

Tam olarak topluma hissettirdiği gibi işinin başında, umutlu ve her zaman olduğu gibi çok güçlü. Onun en büyük gücü ülkesine duyduğu inanç, halkla kurduğu bağ ve milletine duyduğu güven. O yüzden kendisini milletine emanet etti. Bu bağ ve güven, ona moral veriyor.

"TAKVİM ÖNGÖRMEK ZOR"

- Eşinizle cezaevinde görüşmek size ne hissettiriyor?

Cezaevi ziyaretleri hem en çok ihtiyaç duyduğumuz hem de tabii ki zor gelen anlar… Birbirimize iyi geliyoruz. Her görüşmemiz, onun moralinin ne kadar yüksek olduğunu ve sağlıklı olduğunu kendi gözlerimle görmem açısından çok önemli. Şu ana kadar Silivri’de 4 kez görüşebildik.

"BEREN'İN EĞİTİMİNİ AKSATMAYACAK ŞEKİLDE..."

- Ekrem Bey’in çıkacağı zamana ilişkin kafanızda bir takvim var mı?

Hukuka inancımı korumak istiyorum ama takvim öngörmek çok zor.

- Şu an bir gününüz nasıl geçiyor, günlük hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Hayatım doğal olarak çok değişti. Günlerim; Ekrem’in ve bu süreçte haksız yere tutuklanan herkesin durumunu ve yaşanan gelişmeleri takip ederek, dayanışmasını gösteren çok kıymetli isimlerle görüşerek ve toplumdan gelen yoğun destek mesajlarını alarak geçiriyor. Halkımızın dayanışması, milyonların vicdanlı sesi bana ve ailemize büyük moral veriyor. Bir yandan da çocuklarımız için bu süreci dikkatle yürütmeye gayret ediyorum. Özellikle kızımız Beren’in eğitimini aksatmayacak şekilde kendi günlük rutinini devam ettirmesine özen gösteriyorum.


Haber Kaynağı : 12punto

dilek imamoğlu Ekrem İmamoğlu
Wodo Network