Din kültürü öğretmeninden öğrencisine cinsel istismar!

Sinem Nazlı Demir

Kayseri’de bir lisede din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görev yapan N.G. isimli şahıs, 20 Şubat 2024’te aynı lisede bulunan G.A. isimli öğrenciyi okuldaki akşam yemeği sonrası erkek yurdunda kahve yapmaya çağırdı.

Öğretmeninin bu talebini kabul etmek zorunda kalan G.A. erkek yurduna gitti. Şimdi 18 yaşının üzerinde olan G.A. maruz bırakıldığı sürecin başlangıcını 12punto’ya şu sözlerle aktardı:

“N.G. isimli kişi Kayseri’de gittiğim lisede benim din kültürü dersine giriyordu. Ben yurtta kalıyordum o okulda. Yurtta olduğum için yurdun belli bir giriş çıkış saati oluyor. N.G., erkek yurdunda nöbetçi öğretmen olduğu zaman, öğrenciler arasından sadece beni çağırırdı kahve yapmak için. Olay günü N.G., okul yemeğinden sonra yine kahve yapmam için beni çağırdı. “Kadın belletmenlere de söyle hocaların da gelsin” dedi, ben de “Tamam” dedim. Akşam yemeği sonrası kahveyi öğretmenler odasında yaptım.

Kadın belletmenler de vardı. Daha sonra N.G. benim bulaşıkları yıkamam gerektiğini söyledi ve kadın belletmenleri gönderdi. Etüt saati olduğu için yurt kapıları kilitliydi, bu yüzden de bana hocaları arattırmadı. Ben de bulaşıkları yıkamaya başladım. N.G. ise bana “Şu an etüt saati, erkek yurduna gidelim, etüt saati bitene kadar otururuz” dedi. Yurda beraber girdik kapıdan, bunun kamera görüntüsü de var”

ÇOCUĞU İSTİSMAR EDEN ÖĞRETMEN: “BANA TEKRAR EVLAT OLUR MUSUN?”

Durumdan giderek şüphelenmeye başlayan öğrenci, bu sırada oda arkadaşına mesaj attı ve “N.G. isimli hoca beni erkek yurduna götürüyor, ne olur ne olmaz ses kaydına alacağım” dedi.

Tüm öğrenciler etüt zamanı olduğu için etüt salonunda toplandılar ve diğer nöbetçi öğretmenler de bu salona gidince N.G. isimli öğretmen ile öğrenci tek kaldı ve N.G.’nin isteğiyle televizyon odasına gitti. G.A. isimli öğrenci odadaki iki koltuktan birine oturduğu zamandan sonra yaşananları şöyle özetledi:

“N.G. gelip yanıma oturdu ve kolunu attı bana ve “Özledin ellam, bana bak” dedi. Daha sonrasında ben uzaklaşmak istedim ve kendimi geri çektim. Tekrar kolunu attı. Bana cinsel istismarda bulundu. Sonra “Tamam olmadı böyle bir şey, özür dilerim” dedi. Yurda gitmek istediğimi söyledim. “Ne yapacaksın yurtta? Gitme” dedi. Daha sonra isteğimi kabul etti ve ben önden hemen çıktım. Onun da kamera kaydı var. N.G. kız yurdunun orada bana “Bir sigara iç sakinleş. Allahım ya Rabbim ya Rasulallah. Sinirden kafamı duvarlara atacağım psikopatlar gibi. Bana tekrar evlat olur musun?” dedi. Ben konuşmak istemedim ve yurda geçtim. Yurda geçer geçmez oda arkadaşıma olayı anlattım. Olaydan sonra kustum, elim ayağım titriyordu.”

“YARINA ÖLMEZSEM, SON BİR KAHVE YAPAR MISIN BANA?”

İstismardan sonra öğrenciye mesaj atmaya başlayan N.G. isimli öğretmen, “Yarına ölmezsem, son bir kahve yapar mısın bana?” gibi cümleler yazıyordu. Öğrenci, görüşmek istemediğini belirtti. Bu süreçte öğretmen, çocuğun din dersine girmeye devam etti. G.A. ise yaklaşık bir hafta sonra olan doktor randevusuna gitti ve doktoruna yaşananları anlatınca soruşturma süreci başlamış oldu.

Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nda dosya açıldı. N.G. çocuğun cinsel istismarı suçundan yargılanmaya başladı. Çocuğun hem jandarmada hem de Çocuk İzlem Merkezi’nde ifadesi alındı. Cumhuriyet Savcısı, çocuğa birkaç gün okula gitmemesini tavsiye etti. Daha sonra jandarma okula gelerek sanık N.G.’yi ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürdü.

ÖĞRETMEN, ÇOCUĞUN BABASININ BAKANLIĞA ŞİKAYETİ SONRASINDA AÇIĞA ALINABİLDİ

N.G. jandarmadaki ifadesinde “G.A.’nın psikolojisi yerinde değil, kafasında duruyor” gibi ifadeler kurdu, “neden mesaj attın” diye sorulduğunda ise “İntihara meyilli bir çocuk, intihar etmesin diye destek olmak için geçiştiriyordum” dedi.

N.G. ifadesinden sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve öğretmenliğe devam etti. Bunun üzerine çocuğun babası Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurdu ve bakanlık sanık öğretmeni açığa aldı.

SANIĞIN AVUKATI: DİNE İLGİSİ OLSA DİN DERSİ YÜKSEK OLURDU

Duruşma süreci ise çocuk için zorlu geçti. İlk duruşmalarını anlatan N.G. mahkemelerin çocuklar için sağlıklı bir alan olmadığının kanıtı olarak şu sözleri söyledi:

“İlk duruşmamız kötü geçti çünkü ben ilk defa bir mahkemeye çıkıyorum. Tam olarak sürecin nasıl işlediğini elbette bilmiyorum. Hakim bana “olayı anlat” diyince ben anlattım ama hakim bana bir daha söz vermedi. Ben söz alırım diye düşünüyordum ve ama öyle olmadı. Sonrasında N.G. bir sürü asılsız ifade beyan etti. Sanığın avukatı ise benim hakkımda “Mağdurun tiktok hesabı vardır, fenomen olma tutkusu var. Güzel sanatlar öğrencilerinin kurguları yüksektir. Din dersi notu düşük, ilgisi olsa yüksek olurdu. Müvekkilim baba şefkati göstermiştir” diye konuştu. Ben de söz alamayınca onun ifadeleri öyle kaldı ve duruşma ertelendi. İkinci duruşmaya ben katılmadım. İkinci duruşmada bu kişi okuldan bir öğretmenin çocuğunu çağırmış ve bu tanık benim iftira atmaya meyilli biri olduğumu beyan etti. Bu çocuk bizim okulda da öğrenci zaten. Hakim de “Üçüncü duruşmada G.A. da gelsin ve yüzleşsinler” demiş. Üçüncü duruşmada da ses kayıtlarına bakıldı ve duruşma sonunda savcı beraatini talep etti. Ben sinirden ağlayacaktım. Söz hakkı istedim ve “Benden daha ne istiyorsunuz? Daha ne yapabilirim?” dedim. Hakim de kararını vermek için duruşmayı erteledi.”

Karar duruşması 3 Haziran’a ertelendi

Dördüncü ve karar duruşması 3 Haziran’da görülecek. Çocuğun ailesi ve avukatları kamuoyunun desteğini ve çocuğa yönelik cinsel istismar şüphelisi öğretmenin hak ettiği cezayı almasını istiyor.

“SANIK, MÜVEKKİLİ İSTİSMAR ETTİKTEN SONRA ‘BUNDAN SONRA KIZIMSIN’ DİYOR”

G.A.’nın avukatı Ramazan Taş, dosyaya ilişkin 12punto’ya önemli açıklamalarda bulundu. Taş, dosyadaki sanığın din kültürü öğretmeni olmasının, çocuğun şikayet sürecini zorlaştırdığının altını çizdi:

“Bizim dosyamızda sanığın din kültürü öğretmeni olması, müvekkilimin de daha önce psikolojik destek almış olması savcıda bir önyargı oluşturdu. Müvekkilim okuldaki öğretmenlerinden tepki alacağı korkusuyla durumu polise anlatamamış çünkü din kültürü öğretmeninin böyle bir şey yapacağına insanları inandırmak gerçekten çok zor ve akran zorbalığı gerçekten çok kötü. Çocuklar çok acımasız olabiliyor. 

Ayrıca dosyadaki ses kaydında sanık, müvekkili istismar ettikten sonra "Bundan sonra kızımsın" diyor. Demek ki daha öncesinde müvekkilimi öğrencisi olarak görmemiş. Ruhsal olarak desteğe ihtiyaç duymasından kaynaklı olarak müvekkilim, N.G.’nin yanında bulunurken, tacize uğruyor, sanık da bunun farkında. Konuşmasında da bu durumu tekrar ediyor ve "Sen bana güvenip beni baba gibi görürken benim yaptığım şerefsizlik " diyor.

Bir sonraki duruşmaya yönelik de konuşan Avukat Ramazan Taş, o anları ses kaydına alan mağdur G.A. bunu dava dosyasına koymasına rağmen sanığın beraat ettirilmesinden endişe duyuyor.

Taş, son olarak dosyada çocuğun üstün yararına uygun bir karar çıkmasını ümit ettiklerini belirtti:

“Karar duruşmasında adaletin tecelli etmesini ve sanığın cezalandırılmasını bekliyoruz.”

Haber Kaynağı : Sinem Nazlı Demir