Özgür Özel, İmamoğlu'nun alacağı olası bir ceza sonrası atacakları adımı açıkladı: Bir nevi referandum olur

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin vurduğu Adıyaman'da gazeteci Uğur Dün­dar'ın sunduğu Arena programına katıldı.

Özel, burada Uğur Dündar’ın sıcak gündemle ilgili sorularını yanıtladı.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bugün depremle ilgili çok güzel bir belgesel izledim, gerçekten çok etkileyiciydi. En çok duyduğum şeylerden biri, Adıyaman’ın adını ve sesini üç, dört gün kimsenin duymadığıydı. Geç kalındığı söylendi, evet, bu doğru. Bu konuyu çok konuştuk. 

Her an savaşa hazır bir ordu var. Bir talimatla, bir düdükle, bir sirenle dakikalar içinde giyinip araçlara binecek şekilde eğitilmiş yüz binlerce askerimiz var. Oysa, enkaz başına birkaç yüz bin asker hemen, belki bir gün içinde ulaşabilecekken, üç gün boyunca bu orduyu kışladan çıkarmak, geri sokmak gibi saçma bir yaklaşım benimsendi. Şanlı Türk ordusunun, depremde kışladan çıkıp da yönetimi ele alalım demesi mümkün mü?

Türk ordusunun, 17 Ağustos 1999 depreminde yaşadığı deneyimi unutmamalıyız. O dönemde kimi kurtardıysa, ordu kurtarmıştı zaten. Bu büyük bir hataydı, büyük bir eksiklikti.

ERDOĞAN'A YENİ BAKANLIK ÖNERİSİ

CHP Genel Başkanı Özel, "Deprem ve Afet Yönetimi" için yeni bir model önerisinde bulundu. 6 Şubat'taki depremler sonrası yaşanan gecikmelere dikkat çeken Özel, bu tür olayların öncesinde alınması gereken önlemlerin önemine vurgu yaptı. 

Depremin hemen ardından yapılan müdahalelerin de kritik olduğunu belirten Özel, 'Deprem ve Afet Bakanlığı' önerisini Erdoğan'la yapılan yüz yüze görüşmelerde dile getirdiğini ve kendisinin de bu konuyu özellikle not aldırdığını ifade etti.

Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama şunu söylemek isterim: Depremin ardından ilk 24 saat, ilk 5-7 gün çok önemlidir. Ancak, en kritik olan şey, deprem olmadan önce ne yaptığınızdır. O yüzden, ben bugün Sayın Erdoğan’a yüz yüze görüşmemde de önerdiğim bir fikri yine tekrarladım. İlkinde ciddi şekilde not aldı, ama bunu burada, canlı yayında sizlerin aracılığıyla ifade etmek istiyorum.

Bugün Sayın Erdoğan’a düşen görev, liyakatinden, becerisinden ve deneyiminden şüphe edilmeyecek, herhangi bir siyasi partiye bağlı olmayan, yetkin, tam yetkili ve donanımlı bir kişiyi, deprem ve afetlere hazırlık bakanı olarak atamaktır. Bu kişi siyasi olmamalıdır. 

Sonra, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin liderlerine, hatta grupları oluşturan siyasi partilerin liderlerine, kendi partisine de kendisi atayarak, birer bakan yardımcısı atamalıyız. AK Parti’den, CHP’den, DEM’den, İYİ Parti’den ve Yeni Yol grubundan, hatta onları oluşturan partilerden birer bakan yardımcısı atamak gerekir.

Bu beş bakan yardımcısı ile, o siyaset üstü bakanın tüm yetkileriyle birlikte, birbirimize siyasi çalımlar atmadan, kaynak mı bulunacak? Hep birlikte ne yapılması gerektiğini kararlaştırarak, dünyadan mı kaynak bulunacak? Dünyadaki tüm siyasi akrabalarımızı devreye sokarak, bütün ilişkilerimizi kullanarak, ne tedbir alınacaksa, kim ikna edilecekse, kentsel dönüşümde ne olacaksa, siyaseti kenara bırakıp bu işleri yürütmeliyiz.

Depremin de bir siyaseti vardır elbette, ancak dirençli bir kent yapmak, millete taahhüt etmek, seçim meydanlarının işidir. Ama bizim seçim bekleyecek zamanımız yok. Belki de İstanbul depremi, seçimden çok önce olabilir. 

Ege Bölgesi beşik gibi sallanıyor. Dün, ilgili genel başkan yardımcımı oraya gönderdim. Bütün büyükşehir belediye başkanlarımız, onların üst düzey yetkilileri ve değerli akademisyenlerle birlikte olağanüstü bir durum toplantısı yaptılar. Bir yol haritası belirlediler, ama bu bizim partner yol haritamızdır."

İMAMOĞLU SORUŞTURMASI HAKKINDA

Bir topyekün tükenmişlik hali kendisine tapulu görülen makamların elden gidecek olmasının telaş ve hazımsızlığının yansıması... 31 mart seçimlerinden önce CHP'nin seçmendeki ağır depresyon haliyle yerel seçimlerde AKP ve MHP'nin tüm belediyeleri silip süpüreceği görüşü vardı. Ama bunun tam tersi çıkınca gördük ki atılan adımlarla ve 'silkeleme' çabasıyla Erdoğan, CHP'li belediyelerin başarısını sindiremiyor.

Sayın İmamoğlu söz konusu soruşturmayla ilgili konuşmasını yaparken yanındaydım. Kendisi, biz başa geldikten sonra hiçbir gencin farklı partilere üye olmaları yüzünden açta açıkta kalmayacağına dair sözler söyledi. Hatta ben de konuşmasını bitirince kendisini tebrik ettim. Bu güvenin gençlere verilmesi gerektiğini söyledim. Ancak konuşmasından kısa bir süre sonra soruşturma haberi bize geldi... 

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki İmamoğlu'nun ifadesinde 'tehdit' ve hedef gösterme yok! Erdoğan'ın hedefinde İmamoğlu olduğunu herkes biliyor...

ÖN SEÇİMLE ADAY BELİRLEME TARTIŞMASI

Erken seçim istiyorsak, adayı da erken belirlemeliyiz...

Geçen pazar akşamı Mansur Başkanla verimli bir konuşma yaptık. 'Acaba acele mi ediyoruz' şeklindeki endişelerini bana da iletti. Ön seçime girer girmez bilmiyorum ama parti ne görev verirse onu yapacağını biliyorum. 

Aday adayları kimler olur bilmem ama bugün gördüğüm fikrimizin doğru olduğuna ve kısa sürede hareket etmemiz gerektiğine bir kez daha ikna oldum.

Biz adayımızı belirleriz ve diyelim ki adayımız Ekrem İmamoğlu oldu. Oraya operasyon olduğu için söylüyorum. Ankara'ya dair bir operasyon olsa Mansur Bey için de aynı şeyleri söylerim...

İMAMOĞLU SİYASİ YASAK YA DA HAPİS CEZASI ALIRSA...

Diyelim ki adayımız Ekrem İmamoğlu çıktı... Ondan sonra da Erdoğan rakibi için nasıl hareket eder o zaman görürüz.

Rakibi için bu tarz hilelere başvurur mu o zaman görürüz!

Halen bu tarz adımlar atmaya devam ederse ve siyasi yasak verirse başka bir aday çıkarırız ve o seçim de hem Cumhurbaşkanlığı seçimi hem de İmamoğlu'nun yasağı ve hapis cezası için bir referandum olur.

Halkın buna nasıl tepki verdiğini hepimiz görürüz.

Haber Kaynağı : 12punto