Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş 12punto'ya konuştu: 'Takıldıkları yerde avukatlarına bakıp işaret aldıklarını fark ettik'

Türkiye gündemini sarsan ve 18 ayda tamamlanabilen Sinan Ateş cinayeti iddianamesinin ardından, dün Ankara'da başlayan duruşmaya katılan Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş 12punto'ya özel açıklamalarda bulundu. Usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu ile 12'den programına konuk olan Ayşe Ateş, açıklamasında sanıkların çelişkili ifadelerine dikkat çekerken, sanıkların takıldıkları yerde avukatlarına baktıklarını söyledi.

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş 12punto'ya konuştu: 'Takıldıkları yerde avukatlarına bakıp işaret aldıklarını fark ettik'

Ankara'da katledilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in 18 ayda kabul edilen iddianamesinin ardından 1 Temmuz'da başlayan ve 22 sanığın yargılandığı dava dün Ankara'da görülmeye başlandı.

Usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu ile 12'den programına konuk olan Selma Ateş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

Mollaveisoğlu'nun, "Selma Hanım, şu ana kadarki açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Çünkü biz davadaki sanıkların ifadelerine baktığımızda, perde arkasında hazırlanmış bir tiyatroyu izler gibiyiz. Doğukan Çep bütün suçlamayı üzerine aldı ve sanki bunu bir adi davaymış gibi siyasi bağlantısını koparacak şekilde açıklamalar yaptı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Selma Ateş şu yanıtı verdi: 

'ORTAK İFADEDE BULUNDULAR'

"Evet ilk günün özetini şöyle yapmak gerekiyor aslında Türk yargısı ile dalga geçtiler resmen.  Daha önceki ifadelerinin hepsini inkar ettiler. Vermiş oldukları ifadelerin hepsini baskı altında verdiklerini, polislerin onlara işkence ettiğini, savcıların onlara zor kullandığını tehdit ettiğini o kadar ağır baskılarda bulunduklarını söylediler. Bunun sonucunda ortak ifadede bulundular aslında. 

Biz şimdi 8 tutukluyu dinledik. Bugün de dinlediklerimi sayarsak 22 tutuklunun vereceği ifade aslında birbirinden farklı değil. Bu süreçte Tolgahan Demirbaş, Eray Özyağcılar, Doğukan Çep, Aşkın Mert Gelenbey'in ifadeleri, diğerlerinin ifadeleri hepsinin aslında hepsinin ifadeleri aynı.

İlk gün söylediklerinin hiç biri birbirini tutmuyor. adamlar birbirini tanımadıklarını söylüyorlar fakat birbirini tanımayan üç adam; Suat Kurt, Eray Özyağcı, Aşkın Mert Gelenbey bir evde kalıyorlar neden o evde kaldıklarını hiçbirisi bilmiyor. 

'İŞARET ALDIKLARINI FARK ETTİK'

Verdikleri ifadelerde sıkıntı yaşadıklarını söylüyorlar. Tolgahan Demirbaş diyor ki; '18 aydır diyor tek başıma bir hücrede kalıyorum' diyor, fakat sonrasında ifadelerinde ben iddianameyi içeride okudum diyor. Arkadaş sen tek kişilik hücrede değil misin? Bu adamların hepsini bir araya getirip nasıl konuşuldu ki hepsi aynı ifadeyi verdi. Bakın takıldıkları yerde avukatlarına bakıp işaret aldıklarını fark ettik. Adamların rahatlığı, Doğukan Çep'in rahatlığı... Gazetecilere gözdağı vermesi, "size bu gücü kim veriyor" sorusunu bize sorduruyor. 

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Adamlar, "Biz Sinan Ateş'i katlettik ve bize kimse hesap soramaz"a getiriyorlar. İlk günkü davada yaşadıklarımız gerçekten çok ilginç. Tolgahan Demirbaş diyor ki; "Ben eşimle ayrıyım, çocuğumu yeni yılı birlikte geçirmek için yanıma aldım."  

5 dakika geçiyor diyor ki; "Ankara'dan İstanbul'a yeni yıl  kutlaması için gidiyoruz. Aslında ifadelerinin kendilerince yalanlarını ortaya çıkarıyoruz. Fakat adamların bu 22 tutukluyu nasıl bir araya getirdiniz, ya da işte aslında onları kimlerin ziyaret ettiğine bir bakmak gerek gerekiyor. Kimler ziyaret ettiyse bunlar aynı cümleleri kuruyorlar. Hiçbiri birbirinden farklı cümle kurmuyor. Her sıkıştıkları da şunu söylüyorlar, "Hatırlamıyorum, unuttum, Ben böyle bir şey yaptıysam en adi şerefsizim"

Doğukan Çep, "Onanmış bir davam var diyor. Onanmış bir davadan dolayı Sinan Ateş'ten yardım istedim diyor. Yardım etmediği için bunu yaptım diyor. Düşündüğünüzde ben bir hukukçu değilim ama onanmış bir davaya kim müdahil olabilir? Hiç kimse. Adamların rahat tavırları çok rahatsız ediciydi. 

'500 LİRASI OLMAYAN ADAM 600 BİN LİRAYI NEREDEN BULABİLİR?'

Mollaveisoğlu'nun, "Sizin için de zor bir gündü değil mi? Siz de ilk kez gördünüz bu tetikçiyi değil mi?" sorusuna ise Selma Ateş şöyle karşılık verdi:

Tabi, inanın o 22 kişinin tek tek yüzüne bakıp o yüz ifadelerini, hareketlerini, kardeşimin ölüm anınında videolarını attıkları için nasıl organize bir suç örgütü olmuşlar ki; bu kadar adam bir araya geliyor, kardeşimi katlediyorlar, katlederken kameraya alıyorlar ve bu videolar bize düşüyor. Düşünebiliyor musunuz siz kardeşinizin katledi işine anbean izliyorsunuz. 

Sinan Ateş bir akademisyen, sizinle ne işi olur? Tolgahan Demirbaş, "Cebimde 500 liram yok, Sinan Ateş'e davam için 600 bin TL verdim diyor. Hani hani paranız yoktu değil mi? Cebinde 500 lira parası olmayan bir adam 600 bin lirayı nereden bulabilir? 

'13 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUMU TEHDİT EDİYORLAR'

Tolgahan Demirbaş, Eray Özyağcı, Aşkın Mert Gelenbey, araçla hepsinin bir buluşma noktası var. Bugün biz şimdi Ankara'ya geldiğimizde hiçbirimiz navigasyonu açtığımızda bizi toprak yola sokmadı. Tolgahan Demirbaş, Eray Özyağcı ve Aşkın Mert Gelenbey, toprak yola girebiliyorlar. 

Bunları sorduğunuzda diyor ki; "Ben o arkadaşı tanımıyorum, bu konuda bilgim yok ya da bu konuyu unuttum"

İstediği şeyleri saati saatine, saniyesi saniyesine söylüyor. Bakın biz 18 ay boyunca dedik ki;  "Hiçbir kurumla, kuruluşla, camiayla bir işimiz yok" dedik. Hiçbir kuruma saldırmıyoruz, kurumsal kimliklerle bir işimiz olmadığını söyledik ama kurumsal kimliklerin içerisine sızmış insanlarla tabi ki işimiz var. 

Baktığınızda ülkücü camiaya destek vermiş ya da çaba harcamış insanlar kimdir? Biziz.

Benim babam, benim annem, benim dedem, benim kardeşim ülkücü değil miydi? Biz ülkücü değil miydik? Benim 13 yaşındaki çocuğumu hala tehdit ediyorlar düşünebiliyor musunuz? 

ÇAĞRI ÜNEL ÇELİŞKİSİ

Peki Sinan Ateş'in konum bilgilerini niçin istediniz? Eşinin konum bilgilerini niçin istediniz? Bizi niçin tehdit etti camiadaki arkadaşlar? 

Tolgahan Demirbaş, "Sinan Ateş'in konumunu pankart asmak için istedik" diyor. Niçin pankart asacaktınız? Mersin olayı, Çağrı Ünel olayı ile ilgili pankart asacak aslında. Fakat yine çelişkiye düşürüyor. 

Çağrı Ünel olayını 15 Mart'ta yapıyorlar. Bunlar 10 Mart'ta konum bilgisi istiyorlar. O zaman siz nasıl bir düzenek kurdunuz? 

Tolgahan Denmirbaş diyor ki; " Bir sistem var o sisteme plakayı giriyorsunuz, istediğiniz kişinin konum bilgileri çıkıyor. Telefona giriyorsunuz, konum bilgileri çıkıyor" diyor. 

birçok yalan var Selma hanım çok belli hatta tetikçinin kendisi de ya ben ayaklarını ateş ettim aslında ama galiba başkası öldürdü demeye getirdi Eee yani hakikaten insan zekasıyla da dalga geçen açıklamalar yapılıyor ama Eee sanı hakim çok şey yapmadı dikkate almadı 

Hakim de yakaladı zaten yalanlarını. Üstüne basa basa söyledi. "Ben kasıtlı ayaklarına ateş ettim" diyor. Peki 46 tane mermi var. Bu 46 mermiyle ne yapacaktınız? Gösteri mi yapacaktınız?

'TÜRK YARGISI İLE DALGA GEÇTİLER'

Aşkın Mert Gelenbey'den bütün konum ve adres bilgileri alıyorlar. 

Sonra Aşkın Mert Gelenbey, Bunları tanımıyorum" diyor. Sonra Aşkın Mert Gelenbey Ankara'ya geliyor. Abisini görmek istiyor, yolda gelirken alkol alıyor. Nedense; hiçbir yerde uygulamaya takılmıyor. 

Gelenbey, "Eray Özyağcı çocukluk arkadaşımdı, onunla hiç görüşmüyordum" diyor. 'Dodol' lakaplı kişiyi, Doğukan Çep'i tanıyor musunuz" diye soruyor Hakim Bey, "Tanımıyorum" diyor. 

Hakimin, "Telefonunda kayıtlı" sözlerine ise; "Eray beni sık sık farklı telefonlardan aradığı için WhatsApp'tan çıkan kişinin adını kaydediyorum" diyor. Eray'la görüşmüyorum diyorsun çocukluk arkadaşıyım diyorsun. Aslında kendileri kendi ifadelerini yalanladılar. Kısaca, Türk yargısı ile dalga geçtiler.

'GÖZ GÖZE GELDİK...'

Mollaveisoğlu, "Davayı sulandırmaya çalıştıkları açık öyle görünüyor" yorumunu yaparken, "Duruşma salonuna gittiğinizde katil zanlısı göz göze geldiniz mi"sorusuna karşılık Selma Ateş"Ben zaten inanın hiçbirinden gözlerimi ayırmadım. Ben kardeşimin tişörtüyle gittim Muhtemelen onlar da onu gördüler. Rahatsız oldular mı? Olsalardı bu kadar rahat hareket edemezlerdi. O kadar rahat hareket ettiler ki sanki Sinan'ın ölümünden biz suçluymuş gibi bir izlenim çıktı. Adamların rahatlığı aşırı derecede bizi rahatsız etti. Göz göze geldik hepsi gözünü kaçırdı" dedi.

Selma Ateş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepsi çıkıp o kadar rahat yalan söylemeye devam ediyor ki. Yalanlarını sürdürürken de dine alet ediyorlar. "Biz beş vakit namazımızı kılıyoruz" diyorlar. "Nerede tanıştınız" diyorlar, "cezaevinde" yanıtını veriyorlar.Bir tane sabıkasız olan yok. Doğukan Çep'in 39 tane suçtan aranması var." 

'UMUT EDİYORUM KARDEŞİMİN CİNAYETİ AYDINLATILIR'

Mollaveisoğlu'nun son olarak, "Demek ki bir koruma kalkanı var değil mi? Peki bundan sonraki sürece baktığınızda, biz davanın siyasi olduğunu düşünüyoruz ve öyle görüyoruz. Çünkü kardeşiniz sadece bir Doç. Dr. ya da akademisyen değil. Siyasette ülkücü camiada iddialı bir isimdi, önü açık bir isimdi.  Dolayısıyla öldürülme sebebine baktığımızda herhalde bir üniversitede hoca olduğu için öldürülmedi. Bir siyasi davanın, bir siyasi kavganın sonucunda böyle bir cinayet işlendiği görülüyor.Siz bu fotoğrafa baktığınızda, kardeşinizin önünü kesmeye yönelik bir cinayet mi işlendi? Siz nasıl görüyorsunuz?"  sorusunu yöneltirken Selma Ateş sözlerini şöyle noktaladı:

"Sinan Ateş eğitimli ve akademisyen bir çocuktu önü de açıktı. Kimler önüne engel oldu? Sinan neler biliyordu? Neden öldürüldü? sorularını ilerleyen zamanlarda cevabını verecek birilerinin olduğunu düşünüyorum. Umut ediyorum kardeşimin cinayeti aydınlatılır."

PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ


Haber Kaynağı : 12punto

Sinan Ateş Ayşe Ateş Tuncay Mollaveisoğlu selma ateş Doğukan Çep