Ümit Özdağ yarın hakim karşısında... Kardeşi ve avukatı Savaş Özdağ, duruşma öncesi hazırlıkları anlattı

21 Ocak gününden bu yana Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olarak yargılanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yarın bir kez daha hakim karşısına çıkacak. Silivri’de görülecek duruşma öncesinde Özdağ’ın aynız zamanda avukatlığını da üstlenen kardeşi Mehmet Savaş Özdağ, 12punto’ya konuştu. Özdağ, "Mahkemeye girecek olan dinleyiciler ve bu vesileyle bütün bir kamuoyu Ümit Hoca’ya nasıl bir haksızlık yapıldığını görme fırsatı yaşayacaklar" dedi.

Hazal Güven - 12punto.com.tr

19 Ocak günü Antalya’daki Zafer Partisi İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinden dolayı 20 Ocak günü Ankara’da gözaltına alınan ve 21 Ocak’ta tutuklanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yarın bir kez daha hakim karşısına çıkacak.

İddianamesi tutuklandıktan aylar sonra hazırlanan ve 11 Haziran günü cezaevine girdikten tam 142 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıkan Özdağ hakkında mahkeme, 1,5 yıldan 4 yıla kadar cezalandırılmasını talep ederek bir sonraki duruşma tarihini 17 Haziran olarak belirlemişti.

Özdağ'ın hem kardeşi olan hem de avukatlığını üstlenen kardeşi Mehmet Savaş Özdağ, duruşma öncesi 12punto'ya açıklamalarda bulundu. "Yarın yapacağımız savunma, Ümit Hoca hakkındaki tüm suçlamaları çürütecek" diyen Savaş Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

'SAVUNMAMIZ ETE KEMİĞE BÜRÜNECEK'

"Kamuoyunun malumu olduğu üzere 11 Haziran’daki duruşmanın bitiminde mahkeme, Ümit Hoca'nın avukatlarına esas hakkında savunmayı yapabilmeleri için 6 günlük bir mehil (süre) verdi. Bu süre aslında mutat (normal, olağan, alışılmış) değil. Daha uzun bir süre olabilirdi ancak biz bu 6 günlük süreyi de verimli geçirdik. Özenli, titiz bir şekilde mesai yaptık. Şu anda da üzerinden son bir kez geçiyoruz, rötuş yapılıyor. Yarın da bu mesai duruşmada mahkeme önünde icra edilecek. Görsel katkılı bir sunum yapacağız. Zaten esas amacımız buydu. Çünkü savunmamız bu görsel katkı ile ete kemiğe bürünecek. Ümit Hoca da esas savunmasını ayın 11’inde yapmıştı ama mütalaadan sonra büyük bir ihtimalle mütalaaya karşı birkaç sayfalık savunma yapmayı planlıyor.

'TAHLİYEDEN DAHA DA ÖNEMLİ OLAN BERAAT ETMESİ'

Yarın kuvvete muhtemel aynı zamanda bir karar duruşması olacak. Ümit Hoca’nın tahliyesi şüphesiz önemli ama tahliyesinden daha önemli olan bu suçtan beraat etmesi. Biz de müdafii olarak özellikle bunun için çaba sarf ediyoruz. Çünkü kesinlikle atılı suçla Ümit Hoca’nın hiçbir alakası bulunmuyor. Yarın sadece mahkeme değil mahkemeye girecek olan dinleyiciler ve bu vesileyle bütün bir kamuoyu Ümit Hoca’ya nasıl bir haksızlık yapıldığını görme fırsatı yaşayacaklar.

'ÜMİT HOCA'YI İTHAM ALTINA SOKMAYA ÇALIŞTILAR'

Emniyet’in yaptığı aktarımın adliyeyi nasıl yanılttığını da şahit olacaklar. Sunacağımız görsellerle birlikte ortaya çıkacak. Zaten ayın 11’indeki savunmada, Ümit Hoca da bunun altını defaatle çizmişti o da şu; Kayseri Emniyeti’nin 30 Haziran-2 Temmuz 2024 tarihleri arasında yaşanan olaylarla ilgili olay esnasında tutmuş olduğu bir rapor var. Bu gerçek rapordu. Altında da 12 güvenlik bürokratının imzası var. Bu raporda ne Ümit Hoca ile ilgili ne de Zafer Partisi ile ilgili bir değerlendirme var. Hiçbir şekilde Ümit Hoca'ya ya da partiye yönelik bir isnatta, ithamda bulunulmuyor. Hal böyleyken ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ettiği iddiasıyla gözaltına alınan müvekkilimiz Ümit Hoca ile ilgili olarak bu suçtan tutuklama kararı verilemeyeceği anlaşılınca usule açıkça aykırı bir biçimde, ayrı bir soruşturma açmadan, mevcut soruşturmanın içinde bir başka fiili ‘halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ altında düzenlenen fiili Ümit Hoca ile buluşturmak istediler. Bunu yapabilmek için Kayseri’de 2024'ün Haziran sonu ile Temmuz başında yaşanan olaylarla ilgili Zafer Partisi ve Ümit Hoca’yı itham altına sokmaya çalıştılar.

Bu amaçla savcılık, usulü de çiğneyerek Kayseri’deki savcılıkla irtibata geçmeden, doğrudan Kayseri Emniyeti’ne erişerek o olaylarla ilgili bir rapor talep etti. Bu raporun ısmarlama olduğu anlaşılıyor. Çünkü esas raporu Emniyet, göndermedi. 21 Ocak 2025’te 2 saat içinde bir rapor hazırladılar. O raporu da bu raporların hazırlanmasına ilişkin yönetmeliği tamamen çiğneyerek kaleme aldıkları görülüyor. Altında imzası da yok. Onun nasıl hazırlanması gerektiği zaten belli. Belli ki raporu hazırlayanlar bunun farkındalar onun için imzaya yer vermiyorlar. Doğabilecek sorumluluktan çekindikleri anlaşılıyor ve o raporda geriye yönelik, 6 buçuk ay önce yaşanmış olaylarla ilgili, masa başında Ümit Hoca ve Zafer Partisi’ne ithamda bulunuluyor. Bizim yarın yapacağımız savunma, bunları çürütecek."

Haber Kaynağı : Hazal Güven