Naim Babüroğlu: TUSAŞ'taki saldırının emri Kandil'deki lider kadro tarafından verildi

Sözcü TV'de yayınlanan Arena programına konuk olan Babüroğlu, TUSAŞ'a yapılan ve 4 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili olarak açıklamalar yaptı. Yaşanan saldırıda güvenlik zafiyeti detayına dikkat çeken Naim Babüroğlu, yapılan saldırının emrinin Kandil'deki lider kadro tarafından verildiğine işaret etti.

Naim Babüroğlu'nun yaptığı açıklamalardan öne çıkan kısımlar şöyle:

Ankara Türkiye’nin kalbi. Demek ki Türkiye’nin kalbinde gerçekleşti bu eylem.

Bu eylem Ankara’nın neresinde gerçekleşti? Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayi endüstrisinin lokomotifi olan bir yerde gerçekleşti.

Uçak, helikopter grubu, İHA ve yaklaşık 17 bin personelin çalıştığı bir yerden söz ediyoruz.

Bu seçilirken, Türkiye’nin kalbi olmasına dikkat etmişler, Başkent’in de en önemli lokomotifi olan savunma tesisini seçmişler.

Uzun süre keşif yapmışlar, hatta prova yapmışlar.

Provayı tabii silahla yapmamışlar. Giriş kapısının en çok hangi saatte kalabalık olduğunu tespit etmişler. 

Saldırı için 16.00 suları seçiliyor. Acaba, güvenlik birimlerinin vardiya saatinin bittiği mi, nöbet değişimi mi, yoksa personelin yavaş yavaş çıkmaya başladığı, kontrolün güvenlik tedbirlerinin azaldığı zamanı mı kollamışlar bilinmez ama kendi lehlerine olan bir zamanı seçmişler.

Fakat bunu seçerken, bu kadar stratejik öneme sahip bir tesisin de ileri derecede korunmaması bir güvenlik zafiyeti olarak karşımıza çıkıyor.

O aracın güvenlik kapısının yanına kadar ilerlememesi gerekiyor.

"DEMEK Kİ GÜVENLİK ZAFİYETİMİZ VAR"

Ortadoğu’daki İsrail’in saldırılarıyla gelişen olaylar, Türkiye’deki sığınmacı ve göçmen sorunu ve 2-3 hafta kadar önce başlayan Çözüm Süreci’nin ortaya çıktığı alanlarda, biliyoruz ki Çözüm Süreci’nde terör örgütü eylemi hep artmıştır. Demek ki böyle bir güvenlik zafiyetimiz var.

Diğer bir konuya gelince, zamanlama çok önemli.

Birincisi, Sayın Cumhurbaşkanı BRICS Zirvesi’ne katılıyor. Nedir BRICS Zirvesi?  İlk defa tarihte NATO üyesi olan bir ülke NATO’nun ‘düşman’ olarak gördüğü Rusya ve Çin’in önderliğini yaptığı bir zirveye katılıyor.

Bu toplantı ABD’yi NATO’yu ve diğer AB ülkelerini ilgilendiriyor. 

İkinci konu şu, Çözüm Süreci başladı. Bizim bildiğimiz yaklaşık 1-2 aydır. Devleti yöneten organ belki de bunu çok önceden başlattı. Muhtemelen önce başladı ama biz yeni biliyoruz.

"O EMİR-KOMUTA SİSTEMİ BİTTİ"

Böyle bir Çözüm Süreci’nde zannediliyor ki İmralı’daki terör örgütü başının eskiden olduğu gibi 1990’larda, 2000’lerde, 2005’lere kadar diyelim olduğu gibi PKK’nın üzerinde tam hakimiyeti var zannediliyor.

Hayır, o emir-komuta sistemi bitti. Artık PKK ve KCK kendi inisiyatifle hareket ediyor. 

İmralı’daki terörist başının Kandil’le iletişimi olduğu bazı yerlere yansıdı. Terörist başının PKK terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapması konusunda Bahçeli’den önce de dillendirilmişti.

Demek ki, bu eylem bir günde ortaya çıkmış bir eylem değil. Çözüm Süreci’nin başlangıcından itibaren planlanmış bir eylem.

Sayın Bahçeli’nin dünkü konuşması ve BRICS Zirvesi tetiklemiş olabilir.

Bu 3 terör örgütü elemanın katıldığı bu eylem, alt düzeydeki terör örgütü liderinin vereceği bir talimatla değil, Kandil’deki lider kadronun verdiği bir emirdir.

Haber Kaynağı : 12punto