İmamoğlu Silivri’de Akın Gürlek davasında hakim karşısına çıktı, savunmasını tamamladı: İşte İmamoğlu'nun savunması!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve 2023 seçimlerinden sonra cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkan Ekrem İmamoğlu, bugün iki kritik davada hakim karşısına çıkıyor. 

Tutuklu bulunan İmamoğlu, biri İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik açıklamaları, diğeri ise "ihaleye fesat karıştırma" suçlaması olmak üzere iki ayrı dosyada yargılanıyor.

İLK DURUŞMA SİLİVRİ'DE

İlk duruşma, Silivri Cezaevi yerleşkesi içindeki duruşma salonunda yapılacak. İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik ifadeleri nedeniyle dava açılmıştı. 

Dosyada İmamoğlu'nun, “tehdit ve terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef göstermek” suçlamasıyla 7 yıla kadar hapsi isteniyor. Bununla birlikte dava sonucu, İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi ve kamu görevlerinden men edilmesi ihtimalini de gündeme getiriyor.

AYNI GÜN İKİNCİ DAVA  

İmamoğlu için bugün görülecek ikinci dava ise, 2023 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan bir incelemeye dayanıyor. İnceleme sonrası İmamoğlu hakkında, "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla dava açıldı. 

Bu dava, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. İddianamede, İBB Başkanı'nın 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması ve yine siyasi yasak getirilmesi talep ediliyor.

İMAMOĞLU HAKİM KARŞISINDA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakim karşısına çıktı. İmamoğlu ilk olarak İmamoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i hedef gösterme suçlamasıyla ile ilgili olarak hakimin karşısına çıktı. 

Ekrem İmamoğlu'nun duruşmaya Koyu lacivert takım elbise ve lacivert kravat ile geldiği öğrenildi. 

İMAMOĞLU'NUN İLK SÖZLERİ 

Hakimin sabıkan var mı sorusuna İmamoğlu 'Allah'a şükür hiçbir sabıka kaydım yok' diye cevap verdi 

İMAMOĞLU'NUN SAVUNMASI TAMAMLANDI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 40 dakikalık sorgusu sona erdi. 

Duruşmanın Silivri'ye alınmasına tepki gösteren '86 milyonun gönlüne girdiğim, İstanbul'da 3 seçim kazandığım için buradayım' dedi.

İşte Ekrem İmamoğlu'nun savunması:

Birisinin Aşkım İstanbul dediği, İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır dediği, kendisini sahibi zannettiği İstanbul’da 3 kere seçim kazanmış biri olduğu için buradayım. Bunun için size ifade veriyorum.

Vatandaşların vergisiyle çalışan TRT beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftirayla haber yapacağına bu duruşmayı yayınlasın.

Benim evladım saydığım tutukladığınız öğrencileri bırakın yazıktır, günahtır.

Haksızlığa kim uğradıysa yanında beni bulacak. Beni korkutamazsınız.

Benim içim acıyor, içim.Tehditmiş hadi oradan. Ben hayatımda kavga etmedim. Kimseye dayak da atmadım dayak da yemedim.

"BANA BAKAN TÜRK BAYRAĞINI GÖRÜR"

Benim içim acıyor, içim. Tehditmiş hadi oradan. Ben hayatımda kavga etmedim. Kimseye dayak da atmadım dayak da yemedim.

Gidin köydeki arkadaşlarıma sorsun savcılık. Ben hep barıştırıcıyım.

Ben kıskançlık bile yapmam, biri Ankara’da beni kıskanıyormuş ama.

Beni terörle yan yana getirecek adamın alnını karışlarım. Bana bakan Türk Bayrağını görür, Atatürk’ü görür, Türk Milletini görür. Kimse beni kendisiyle karıştırmasın.

İmamoğlu yargılanamaz demedim ben. Ben Başsavcının evlatlarının sayısını bile bilmem özgeçmişine de bakmadım. Ben yargılanabilirim biriyim hesap vermem gerekir. Ama cumhurbaşkanı da bakanlar da hesap vermeli. Ben 10 yıldır belediyede müfettişlere de hesap veriyorum. 

ERGENEKON AYRINTISI

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın davaya ilişkin, "Ekrem Başkan’ın Akın Gürlek’e yönelik sözleri gerekçe gösterilerek 11 Nisan 2025’te Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak duruşması, Silivri Açık Ceza Yerleşkesi 2 Nolu duruşma salonuna alındı” ifadelerini kullanarak, “Ben bu salonu Ergenekon duruşmalarından hatırlıyorum. Filmin başı aynı, sonu da aynı olacak!” demişti. CHP lideri Özgür Özel de Silivri'de 10 Nisan'da yaptığı açıklamada, "Ekrem başkanın mahkemesinin, kumpas davalarının simge salonuna alınması önemlidir" demişti.

"KENDİMDEN ŞÜPHEM YOK"

Ben Cumhurbaşkanı adayı olduğum, ön seçimde 15,5 milyon oy aldığım için buradayım.

Kanala, yalana, talana, milletin karşısında olan her şeyin karşısında olduğum için buradayım.

Kreş ve anne kart uygulamasına  vesile olmuş bir belediye başkanıyım. İyilik bulaşıcıdır diye düşünürüm.

Dar gelirlinin 40 liraya 3 öğün yemek yediği İstanbul’un belediye başkanıyım ben.

Partizanlığı kurumlardan söküp atan, liyakati esas alan anlayışı ortaya koyan bir kişiyim ben.

Bu hukuksuz süreç çok sürmez. Milletin istemediği asla olmaz. En zor koşullarda 3-5 kahramanın arkasında yürümüştür Türk Milleti. Milli Mücadele döneminde. Benim kendimden şüphem yok.

BUGÜN 2 DAVA DAHA GÖRÜLECEK

Öte yandan 2023'te İçişleri Bakanlığı'nın başlattığı inceleme sonucu İmamoğlu’na "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla dava açılmıştı.

İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme ilişkin bu ihale davası da bugün görülecek.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde süren davada İmamoğlu'nun üç yıldan yedi yıla kadar hapisle cezalandırılması ve hakkında siyasi yasak getirilmesi isteniyor.

İMAMOĞLU TARİHİ BİR SAVUNMAYA İMZA ATTI

İmamoğlu'nun mahkemedeki savunmasının tamamı:

Yüce Türk yargısı adına, ülkemiz adına sağlıklı karar verilmesini umuyorum. Hem ülkemiz adına hem milletimiz adına hayırlara vesile olmasını dilerim. Ben neden burada olduğumu sorguluyorum ve anlamakta zorluyorum. Yürütülen süreçlerle ilgili kaygı duyuyorum, kaygı duyduğum kadar da üzülüyorum.

Bugün burada bulunurken, ben de yıllar içerisinde Ergenekon savsatasını 10-15 defa takıp etmiştim, insanların mücadelesine şahit olmuştum. Ailelerin ne kadar zorluk çektiğini biliyordum, şahit oldum. O zaman siyasi kimliğim yoktu, iş insanıydım. Ben süreci takip etmek, adaletin nasıl uygulandığını takıp etmek istemiştim. Ne yazık ki bu salonlar adalet adına güzel izler bırakmadığını söyleyebilirim. Yüce Türk yargısının doğru kararlar vermesi konusundaki beklentimi ifade etmiştim. Elbette sizler yargı adına burada oturuyorsunuz ama ben de bu ülkenin ve dünyanın en kadim kentinin belediye başkanı olarak buradayım. Cennet vatanımızın göz bebeği İstanbul’umuzun belediye başkanı olarak buradayım.

"EKREM KİMDİR?"

Peki Ekrem kim? Çocukluğundan beri yalınayak gezmiş, tarlada çalışmış, Cumhuriyet’ten faydalanmış, bu toprakların nimetini çok iyi bilen bir ahlakla büyümüş, ailesine mahcup olmamış, Trabzon’a, İstanbul’a mahcup olmamış bir insan… O yüzden çağrılsa gideceğimiz yere yüzlerce polisi dizmek… Bu nasıl bir gelenek? Bunu sürdürmek mümkün mü? Hangi insana bu yaşatılır? Kimseye yaşatılmaz bu.

"TRT BU DURUŞMAYI YAYINLAYABİLİRDİ"

O nedenle şüpheyle yapılan bu tür tavırların kime faydası var? Bu kararları kim veriyor? Ben bunun peşindeyim ve bunun peşini bırakmaktan vazgeçmeyeceğim. Mesela TRT bu duruşmayı yayınlayabilirdi. Eşim de şahittir; biz 20 yıldır televizyon izlemeyiz. Ben şimdi TRT izliyorum. İnsan onuruna, haysiyetine yakışmayan yayınlar yapar mı? Ben TRT’nin karşısında İstiklâl Marşı okuyarak büyümüş bir çocuktum. Yazık değil mi?

"BİR SONRAKİ SEÇİMDE CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ONLARIN KARŞISINA ÇIKACAĞIM İÇİN BURADAYIM"

Ben burada niye bulunuyorum acaba? Sizin huzurunuzda ben niye savunma yapıyorum acaba? Çünkü ben, 16 milyon İstanbullunun; bir kişinin malı, mülkü gibi davranıldığı bir ortamda üç kez kazanmış, devrim gibi seçim kazanmış, milletin iradesinin geçerli olduğunu, o sandıkta bütün engellemelere rağmen kazanmış bir kişi olduğum için buradayım. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” düşüncesinin, iradesinin karşısında olduğum için buradayım. Tabii aynı zamanda 86 milyon insanın gönlüne girmiş, bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak onların karşısına çıkacağım için buradayım.

Çünkü Türkiye değil, dünya tarihinde 15,5 milyon insanın – çocukların bile – sevgisini ilettiği, ön seçimde oy kullandığı bir insan olduğum için buradayım. Burada yargılanmış olmak, Silivri kampüsünde yargılanmış olmak elbette üzücüdür ama benim açımdan milletimin huzurunda konuşmanın refahlığı vardır, bunun bilinmesini isterim.

"NEDEN HEDEF TAHTASINA OTURDUM?"

Ben kimim? Neden hedef tahtasına oturdum? Ben, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren talana, ranta karşı durduğum için buradayım. Kreş, yurt açtığım için buradayım. İşsizlere iş bulduğum, Anne Kart çıkardığım, insanların yanında olduğum için buradayım. 40 TL’ye insanların yemek yemesine vesile olduğum için buradayım. İnsanları, çocukları, bebekleri eşitleyen, partizanlığı söküp atan, insanlara güzel bir gelecek sunmak adına imkânlarını seferber eden bir anlayışı sunduğum için ben buradayım. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” aklının tezahürünün karşısında olduğum için ben buradayım.

"MİLLETİN DEDİĞİ OLUR!"

Açıkçası Türkiye çok deneyimler yaşamıştır. Milletin istemediği şeylerin asla olmadığı topraklarda yaşıyoruz. O yüzden bu topraklarda bir avuç insanın istediği değil, milletin dediği olur. Bu manada şunu söylemek isterim: Bu duruşma çok daha doğru koşullarda olmalıydı. Ama ben buna başka bir açılım getirmek istiyorum. Düşünsenize, Ekrem gözaltına alınıyor. Beş gün gözaltında tutuluyor ve Silivri’ye gönderiliyor.

“TRT NEDEN YAYINLAMIYOR? AA NEDEN SUSUYOR?”

Anadolu Ajansı’na yazık değil mi? TRT bizim bu davalarımızı yayınlasın. Bu anlamda TRT’den duruşmalarımızı yayınlamasını, hak arama mücadelemizi aktarmasını istiyorum. Gençlere bunu yapmayın. Haksızlığa kim uğrarsa onun yanında olacağım. Bunun karşısında kimse duramaz. Ben Yaradan’a sığınırım, O’ndan korkarım. Onun dışında kimse beni durduramaz.

Ben bu ülkede yaşayan herkesin geleceğinden sorumluyum. 16 milyon insan, ortada sandık yokken gidip oy vermez kardeşim. Siz beni sevseniz de sevmeseniz de ben sizi sahipleniyorum, seviyorum.

Soruyorum:

Sizlerin vicdanına soruyorum: Soruşturmayı başlatan savcı, Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasını tesadüfen mi dinleyip soruşturma açmıştır, yoksa bir talimatla mı?

"SAVCI BU KONUŞMAYI İKİNCİ KEZ DİNLEDİ Mİ?"

Savcı bu konuşmayı ikinci kez dinledi mi? Canlı yayından değil de WhatsApp’tan gönderilen bir ekran görüntüsünden yola çıkılarak mı soruşturma açılması talimatı verilmiştir? Bu teyit edilmiş midir? O ekran görüntüsündeki ifadelerle benim söylediklerimin alakası yoktur. Bu teyitlendirilmiş midir?

"BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?"

17 yaşında bir üniversite öğrencisinin, 35 yıl sonra diplomasına el koyduklarını düşünsenize… Evine, tapusuna, malına el koyduklarını düşünsenize… Bu millet kendini nasıl güvende hissedecek? Bunun kime ne faydası var? Bunu bana biri anlatsın. Böyle bir şey olabilir mi?

“BU BİR KORKU ZİNCİRİDİR, KIRACAĞIZ”

Benim 40 yıl önceki arkadaşımı, 15 yıl önce iş yaptığım insanları zorla adliyeye getirip Ekrem hakkında kötü bir söz almanın kime ne faydası var? Kötü bir şey söylemiyorsa da hapse atmanın ne faydası var?

Beylikdüzü’ndeki komşularımı ifadeye — hatta ifadeye de değil, “gelin konuşalım” diyerek — çağırmanın kime ne faydası var?

Elbette ben yargı karşısında yaşam boyu mücadele vereceğim.

"300 TANE GENÇ... YAZIK GÜNAH"

Annemin babamın yazlığının kapısına dayanmak kimin aklı? Çilingirle kapıyı açmak kimin aklı? Ne yapılmaya çalışılıyor? Hangi suçüstünden bahsediyorsunuz? Böyle bir anlayış olmaz Sayın Hâkim.

300 tane genç… Yazık, günah… Hepimizin çocukları, evlatları var. Annesi babası var. Yazıktır, günahtır.

O yüzden milletimiz adına karar vermenizi temenni ediyorum.

"TEHDİT ETTİ DİYORLAR"

Tehdit etti diyorlar… “Başsavcı sana söylüyorum, evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden sileceğiz. Söküp atacağız ki, senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın.”

"BUNUN NERESİ TEHDİT?"

Bunun neresi tehdit? Ben “senin geleceğinin teminatı olacağım” diyorum. Olacağım da, göreceksiniz. Ben bu milletin teminatı olacağım. Bu ülkenin evlatlarından bir tanesini dışarıda bırakmadan, yaşam tarzına bakmadan bu topraklara teminat olacağım.

"BEN KİMİ TEHDİT ETMİŞİM?"

Ben hayatım boyunca kimseye dayak atmadım, kimse de bana dayak atmadı. Kimseyi tehdit etmedim. Benim hayatımda hiç böyle bir şey olmadı.

İsterseniz köydeki arkadaşlarıma da sorun; insanları nasıl barıştırdığımı anlatırlar. Ben kıskançlık bile taşımam. Ben kimseyi kıskanmam.

Ankara’daki kıskanıyormuş, bana ne!

Tehditmiş… Ne zaman okudu da beni bununla suçladı? Bu ifade özgürlüğüdür. Kimi eleştiriyorum? Sistemi bu hale getirenleri. Oturup da çöp kutusuyla mı konuşacağım?

Ekrem, terör… yeter be!

"BENİ TERÖRLE AYNI YERE KOYANLARIN ALNINI KARIŞLARIM!"

Beni terörle aynı yere koyanların alnını karışlarım! Bana bakan, Türk devletini görür, Atatürk’ü görür, bu milleti görür. Siyaseten birine “terörist” yaftası yapıştırılır mı? Her evde şehit, gazi var bu ülkede! Bu nasıl bir bakış açısı? Bunu şiddetle reddediyorum! Şiddetle reddediyorum! Şiddetle reddediyorum!

Ekrem İmamoğlu ile terörü yan yana koyanlar kötü niyetle yazmıştır. Terörle Ekrem’i yan yana koymakmış… Hadi oradan!

İfadelerin dahi incelenmediğini, kötü niyetle yazıldığını bile düşünmek istemiyorum ama hangi niyetle yazıldığını inceleyeceğimi, bu işin peşini bırakmayacağımı söylüyorum. Evet, eleştiriyorum.

Ben bu topraklara adaleti getirmeye kararlı biri olarak yola çıktım ve diyorum ki: Bana bu kötülüğü kim yapmış olursa olsun, onların da evlatlarını koruyacağım.

Bugün görülecek bir diğer dava da CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda kaydedildiği öne sürülen “para sayma” görüntüleri hakkında olacak.

31 Mart yerel seçimlerine doğru ortaya çıkan görüntüler neticesinde, aralarında İmamoğlu’nun ekip arkadaşlarının da bulunduğu 22 kişi, “kanuna aykırı bağış toplamak” iddiasıyla yargılanıyor.

DAVA ERTELENDİ 

Akın Gürlek ile ilgili davada karar duruşması 16 Haziran'a ertelendi.

TAHSİN ERDEM DE İFADE VERİYOR

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eylemlerine katıldığı gerekçesiyle ifadeye çağrıldı. Erdem adliyede şu sıralarda ifade veriyor.